Eşiyle eski tutkulu aşkları kalmamış

Yazımın konusunu Güzin Abla'nın bugünkü Hürriyet'te yayınlanan yazısından aldım. Pearl rumuzlu bir hanım sorununu yazmış. Severek evlenmişler, üniversite mezunuymuş, kocası sevilen, sayılan bir müteahhit imiş. Dört yıldır mutluymuşlar, iki yaşında bir kızı varmış ikinci çocuğuna da yedi aylık hamile imiş. Son dört aydır kocası cinsel yönden isteksizmiş, sevişme girişiminde hep kendisi bulunuyormuş, artık o da ilgi göstermiyormuş, evde arkadaş gibiymişler, ayrıca kendisine hakaretler ediyormuş. Ne yapmalıyım diye Güzin Abla'ya soruyor. Güzin Abla cevabında, bir müddet atrı kal, kendini özlettir, böyle sorunlar erkeklerde görülmeye başlandı, hormonlu yiyeceklerden olabilir diyor.

Bu yazıyı okuduğumda çoğu olaylarda olduğu gibi benim değerlendirmelerim, görüşlerim farklı oluyor. Yalnız o hanım kocasının öğrenim durumunu belirtmemiş, önemli aslında. Bir de mektubunda hoş bir kadın olduğunu belirtiyor. Hemen ilk değerlendirmemi yapıyorum. Üniversite mezunu bir hanımın evde olmasını yadırgadım. Bir kız hele üniversite mezunu ise ilk önce ekonomik özgürlüğünü kazanması gerekmektedir. Ancak girişimde bulunup çalışma imkanı bulamamışsa o ayrı tabi. Konu sadece maddiyat değil tabi, toplumda bir sorumluluk alma, hizmet ve üretime katılma, bir statü kazanma. Bu evlilikte sorun var ama şu aşamada boşanmayı gerektirecek bir durum yok. Bir defa sevişme isteği hanımdan gelse bile kocası karşılık vermiş, sırtını dönüp uyumamış en azından. Benim tahminim kocası ayrılmak istiyor, bunu da eşine bilerek kötü davranarak ayrılma talebinin eşinden gelmesini bekliyor. Bir başka kadının olması da kuvvetle muhtemel. Dört yıldır karşılıklı olan cinsel istek neden tek yönlü olmaya başlasın. Sonra kendisine tavsiye edilen bir müddet ayrı kal önerisini de yanlış buluyorum. Sonra kocasını mutlaka izlemeli, eve geliş gidiş saatlerini ve iş ilişkilerini gerek sohbet esnasında gerek güvenilir dostları kanalıyla mercek altına almalıdır. Sert davranışlarının altında sağlık sorunları da olabilir, iş hayatında bozulma da başlamış olabilir. Bu hanım mevcut durumunu bir evlilik uzmanına ya da sosyal psikoloğa da danışabilir.

Bu hanımın evliliğini kurtarmaya çalışması gerekmektedir. Kızgınlıkla söylenen sözler her evliliklerde olabilir, şu an için ayrılmaya karar vermesi erken olur, kocasının durumunu anlamaya çalışmalı, elinden gelen desteği vermelidir. Bir başka kadın yoksa sorunları çözülemeyecek nitelikte değil.

Evinden ayrılmasın, eve de kapanmasın, biraz gözünü ve kulağını açsın.