Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Mart '12

 
Kategori
Futbol
 

Eski Beşiktaş, yeni Beşiktaş

Eski Beşiktaş, yeni Beşiktaş
 

Bir zamanlar Beşiktaş.

Kadir sol bek oynuyor. Kadir'in sol bek olarak oyandığı A takım maçından önce, genç takım maçı var. Aynı stadta aynı taraftar önünde önce Beşiktaş'ın geleceği olan gençleri oynuyor. Genç takımındaki sol beki ise Mutlu.

Büyük Beşiktaş taraftarı Kadir'i izlemeden önce, Mutlu'yu izliyor. Ve herkes diyor ki birbirine " Kadir'den sonra bu çocuk oynayacak ".

Samet oynuyor liberoda. Samet'in A takım maçında önce ise genç takım maçında Gökhan Keskin oynuyor ve yine o 15 sene şampiyonluksuz yaşayan, bağrına taş basan, var mi büyük Beşiktaş'tan, Edirne köprüsü taştan diyen o muhteşem vicdan, o mutheşem sloganın sahibi büyük Beşiktaşlı " işte Samet'ten sonra Beşiktaş'ın liberosu Gökhan Keskin " diye izliyor genç takımının maçını...

Ve bir zamanlar Beşiktaş.

1980-1995 yılları arasına damga vuruyor, sol bekinin şimdiki halini ve gelecekteki halini de bilerek ve  gelecekteki 10 yıllık Beşiktaş'ını bilerek ve görerek izleyenlerine, şampiyonluklar, kupalar, bunlar olmasa bile şerefli ikincilikler, hakkıyla kazanan, şerefi ile oynayan bir takım hediye ediyor.

O takım, o klüp, o sistem, o gurur...

Ve o mütevazi başkan...

Başkan Süleyman Seba...

Alnı öpülecek başkan istiyor yine Beşiktaşlı.

***

Beşiktaşlı duran ama Beşiktaş'ı durdurmayan. Beşiktaşlı doğan ama Beşiktaş'ı satmayan, Beşiktaş'ta doğan, Dolmanahçe'nin ağaçlı yolunda, İnönü stadına yürürken 109 yıllık çınarına bakıp bakıp o görkemin önünde gözleri dolan, futbola " fitbol " diyen o ilkeyi özlüyor Beşiktaşlı...

Ne yazık ki o yoldaki o muhteşem çınarlar bile çürüdü son sekiz yılda...

Keseceklermiş ağaçları, yenilerini ekeceklermiş, eksoz dumanından, kalabalıktan ve bakımsızlıktan çürütmüşüz ağaçlarımızı, yüz yıllık çınarımızı...

8 yılda 80 futbolcu, 8 teknik adam, 8-0 yenilgi ve hepsinden önemlisi kaybedilmiş Beşiktaş kaldı bizlere... Kaybetmiş bir Beşiktaş...Aynı o muhteşem çınarlar gibi...

Üreten bir klüp yapısından geriye, tüketen bir klüp, genç futbolcuların hep en fazla transfer olmak istediği klüpten, gençlerin en fazla dışlandığı, en fazla kovulduğu bir klüp haline gelen Beşiktaş kalmış, bir zamanlar Beşiktaş'tan bu tarafa...

Beşiktaş değil Samet'ın yerine oynacak Gökhan'ı izlemeyi, Toraman'ın 18'indeki yedeğini bile sayamaz oldu 80 futbolcu transfer edilen takımında...Hiç kimse çık oyna bile demedi Atınç Nukan'a...Demeyecek de.

Kimse demeyecek Necip Uysal'a senin sorunun nedir diye? ve kimse demeyecek Cenk'e, seni neden kaybediyoruz diye...O çınarlar bile çürürken, bu küçük çocukları satın gitsin fona diyecekler, borçları kapatmak için...

***

Ağaçlı yoldaki ağaçların yenisi ekilirken, Beşiktaş'ın kurultayı da yeni Beşiktaş'ı belirliyor. Aslında yeni Beşiktaş'ı eski Beşiktaş'ını arıyor...Samet'in arkasından gelen Gökhan'ı, Ziya'nın arkasından gelen Rıza'yı, Haluk'un arkasından helen Sergen'i, Metin'in arkasından gelen Nihat'ı ve Feyyaz'ın arkasından gelen Oktay'ı...

Seba'nın arkasından gelen Seba'yı...

Yeni Beşiktaş aslında eski Beşiktaş olmalı...

En eski, en gerçek ve en kadim Beşiktaş.

Ağaçlı yoldan yürürken ürperdiğimiz 109 yıllık çınar olan Beşiktaş, trivelacı dönem ve trivelacı taraftarın çürüttüğü Beşiktaş'ı istemiyor...Yeni Beşiktaş aslında çok eski Beşiktaş'ı istiyor...

Haydi Beşiktaş.

Bul karayı, al parayı gibi değil, Ziya'nın arkasından gelen Rıza'yı bekler, ister gibi bir Beşiktaş.

Gör ki bunu, Beşiktaş'taki çınarlar bir daha çürümesin...Eski Beşiktaş'ın geri gelsin...Alnı öpülecek başkanın klübü küçücük çocukları çürütmesin.

Edirne köprüsü taştan, var mı büyük Beşiktaş'tan desin...

 
Toplam blog
: 48
: 386
Kayıt tarihi
: 11.09.11
 
 

Futbol on bir oyuncu ile oynanır, binlerce kişi tribünde, milyonlarca kişi evinde TV karşısında i..