Eski bir askerin haykırışı !...

Şanlı tarihimize bir yeni kahramanlık sayfası(!) daha ekledik.

IŞİD, höt dedi. Sandukamızı alıp kaçtık. Sonra da,

“Türk Ordusu Türbe Boşaltma Harekatı Destanı” yazdı diye

Saf vatandaşı uyutuyorlar. Aklı başında insanları ,

Benim gibi eski askerleri görmemezlikten gelerek masal anlatıyorlar.

İşin doğrusunu söylemek bizim vicdan borcumuzdur.

Orası Türkiye dışında tek toprak parçamızdı.Anadolu neyse, Süleyman Şah Türbesi de oydu.

İkisi de vatan toprağıdır. Bütün dünya böyle biliyor böyle kabul ediyordu.

Ne olduğu belirsiz İşid den korktuk .“Şah Operasyonu” yaptık.

Kendi toprağını bırakıp çekilmekten bir üstün kahramanlık, askeri beceri, siyasi zafer, diplomatik başarı, efsane, destan çıkarttık.

Eğdik, büktük, çarpıttık.. Yalanla süsledik.

Yalancı medyamızın yalakaları, yazdı döktürdü:

“Gece yarısı saatlerinde Türk savaş uçakları alçaktan uçtular,

Türk tankları karadan Süleyman Şah Türbesi’ne doğru harekete geçtiler.

Cumhurbaşkanı“Türbe Boşaltma Harekatı”nın sevk ve idaresini saniye saniye bizzat takip etti

Başbakanımız “Harekat Kumanda Odasında” bir yanında Genelkurmay Başkanı, diğer yanında Milli Savunma Bakanı, IŞİD’in “boşaltın gidin” dediği ecdadımızın türbesindeki manevi değeri çok yüksek ecdat yadigarı sandukaları, gece yarısı nakliye işlemini bizzat yönetti.”

Hiç yalan yok! Televizyonlarda aynen böyle diyorlar.

“Türk Ordusu, kendi egemenlik alanı altındaki Süleyman Şah Türbesi’nden ecdat mezarını taşımayı, üstün başarıyla bitirdi. “

Yahuuu… IŞİD, bırakın kurşun atmayı, sapan taşı bile fırlatmadı.

“Askerlikde geri çekilme harekâtı, yeniden saldırıya geçmek için yapılan kısa süreli taktiksel bir hamledir.

Bunlar Harp Okullarında bugün de ders olarak okutulmaktadır.

Hükümetin ‘Şah Fırat’ adını verdiği operasyon ise, tam anlamıyla bir terk ve ricat harekâtıdır ki, ancak Osmanlıların Balkanlar’dan çekilip bir daha dönemediği 93 Harbi ve Birinci Balkan Muharebelerindeki acı ricatla mukayese edilebilir.

Vatan toprağının terk edilerek korunması, şimdiye kadar hiçbir yerde görülmemiştir.

Türkiye Cumhuriyeti kendisinin resmen toprağı olan bölgeyi terk edip karakolu yıktıktan sonra, yine Suriye’de, kimin denetiminde olduğu bilinmeyen bir köyünde, aynı yüzölçümüne sahip bir başka araziye taşınması, Türkiye’nin radikal bir terör örgütünün tehdidi sonucu olmuştur..

Tek bir çatışma yaşanmadı. Süleyman Şah Türbesi, Türkiye sınırına zaten 30 kilometre yakınlıkta baraj gölü içinde bir adada duruyordu.

Türk Ordusu, 30 kilometre yakınlıktaki bir karış toprağı korumayı göze almayarak, alel acele, gerisindekileri de yıkarak çekildi.

Türkiye Cumhuriyeti 29 Ekim 1923’te kurulduğundan beri tarihinde ilk kez toprak kaybetmiş oldu. Dışarıda değerli emanet kalmadı.

Ve “her türlü takdirin fevkinde bu başarılı askeri harekatın” adı “ Şah Operasyonu” koyulup övünerek Türk Milleti’ni salak, alık, aptal, yalansever yerine koydular..

Uçaklar alçaktan uçuruldu, 50 tank, 100 askeri araç karadan gönderildi.
 

Türk Milleti’ni yalandan bir zafer sevinci yaşatıp aptal yerine koymak için.

O geçmişi şanla dolu bu koca ordu tek bir kurşun atılmadan türbesini boşaltıp  gitti.

Yazık.

ozcanvural33@hotmail.com