Eski Dostlar Sohbeti

Merhaba Dostlar,

Yaklaşık bir buçuk senelik bir ayrılıktan sonra Milliyet Blog sayfalarından yeniden ses vermeye başladığımda aklıma ilk gelen fikirlerden biri, “Eski Dostlar” sohbeti idi. O kadar çok eski ama eskimeyen dost var ki bu platformda benim için… Her birini ayrı ayrı davet etmek istedim öncelikle ama malumunuz bu mümkün değildi. Sonra dedim ki kendi kendime, bir milat koyayım ortaya ve o milattan önceki, o milattan eski yazarlarımıza sorayım sorularımı.

Milat ben oldum sevgili dostlar. 2006 yılının haziran ayında bu sayfalarda “Merhaba” demiştim. Bu yazı-röportaja da 2006 yılı haziran ayında ve daha öncesinde Milliyet Blog yazarlığı başlamış, belirli bir süreklilik göstermiş, yazılar yazmış çok değerli dostlarımızdan bazılarını davet ettim. 

Birazdan okuyabileceğiniz sohbetimize iştirak eden, bendenizi kırmayarak, yaklaşık yedi yıllık Milliyet Blog dostluğumuzun hatırını duygu ve düşünceleriyle yoğuran iki çok değerli ve sevgili blog yazarımıza öncelikle teşekkürler ediyorum. Ve sizleri onlarla baş başa bırakıyorum.

Aydın Sevinç: Milliyet Blog denince aklınıza gelen ilk üç şey nedir?

Emef: Ümit Culduz, Ahmet Balcı ve Gülname (Gümüşname). Şey olmadı gerçi, yani kişiler oldu ama öyle…

Meteor: Milliyet Gazetesi, Milliyet okuru, Milliyet İnternet yorumculuğu

Aydın Sevinç: 2006 Yılındaki Milliyet Blog ile bugünkü Milliyet Blog arasında ne gibi farklılıklar olduğunu düşünüyorsunuz?

Emef: Üye sayısı açısından, yazar sayısı açısından büyüdü. Bu, sitenin kendisi için iyi sanırım ama takip etmek de güçleşti okur açısından. Yazarı takip listenize almışsanız evet ama diğer türlü kategoriler ve katılımların artması ile fazla dağınık oldu, en azından benim için. Eskiden kim ne yazmış, ilgisi ile takip ederdim tüm bloğu, şimdilerde neredeyse hiç girmiyorum gibi.

Meteor: Milliyet Blog 2006 yılından bu yana Facebook gibi sosyal ağlarla da entegre olarak, beğenmeli ve yorumlu fotoğraf galerisi ve bloglarla kolay yoldan daha geniş tabana yayılma ve daha kolay görüşve görsel ürün paylaşma imkanı yaratmıştır. Çok yakından takip edemedim ama bu teknik gelişmelere bağlı olarak kayıtlı okuyucu ve blogcu oranında da önemli artış sağladığını düşünüyorum. 

Aydın Sevinç: Yedi senelik bu zaman zarfında Milliyet Blog’a alternatif farklı bir sosyal paylaşım kanalı kullandınız ya da kullanmakta mısınız? Milliyet Blog platformunu diğer paylaşım zeminleri arasında nerede görmektesiniz?

Emef: Evet, blog yazma manasında değil ama öncesinde de aktif bir internet kullanıcısı idim, şimdi de öyle. Eğer soru blog yazma anlamında ise hayır…

Meteor: Daha önce kendime ait kendi dizayn ettiğim sınırlı bir kişisel bir web sitem vardı; fakat vakit darlığı nedeniyle hem bu kişisel sitede hem de Milliyet Blog'da bilhassa fazla yazılı paylaşımda bulunamadım. Bunun yanında sosyal ağ sitemini anlayabilmek ve bu alandaki teknik gelişme ve paylaşım olanaklarını takip edebilmek için facebook, twitter, google+, youtube vb. sosyal ağlara kayıt oldum ve burada özellikle görsel materyaller olmak üzere sınırlı miktarda paylaşımlarda bulundum. 

Aydın Sevinç: Milliyet Blog platformunu diğer paylaşım zeminleri arasında nerede görmektesiniz?

Emef: Blog sitelerini takip etmediğim için kıyaslama yapamam.

Meteor: Milliyet Blog kuşkusuz geleneksel basın yayımcılık ve halkla ilişkiler bağlamında Milliyet ismine ilgi ve sempati duyan, Milliyet İnternet'i de yoğun bir şekilde kullanan Türkçe konuşan çok geniş bir kitleye ulaşma imkanı sunmaktadır. Bu bağlamda Türkçe blogculuk açısından getirdiği avantaj önemlidir... Üstelik bu platform dileyene doğrudan iletişime geçme imkanı sunarak sanal alemin ötesinde gerçek ilişkiler kurulmasına da yardımcı olmaktadır... Burada kişiler doğrudan tanışmadan önce yazdıkları ve paylaştıklarıyla birbirlerini çok yönlü olarak daha iyi tanıma imkanına da sahip; bu da sanal alemden gerçek ilişkiye adımlarda daha güvenilir ve bilinçli geçişler sağlamaktadır. 

Aydın Sevinç: Son olarak eklemek, paylaşmak istediğiniz görüş ve düşünceleriniz varsa lütfen buyurun efendim, sizi dinliyoruz:

Emef: Günlük takipte zor gelse de zaman zaman Google aramalarımda inanılmaz güzellikte paylaşımlar yakalıyorum MB’da. Zengin bir arşiv aynı zamanda. Belki MB, bu özelliğini de düşünerek yeni bir düzenleme getirebilir, MB’a yeni bir nitelik de kazandırılabilir diye düşünüyorum. Teşekkür ederim.

Meteor: Milliyet Blog baştan beri editörlü bir site. Site bu özelliğiyle paylaşılan yazılı içeriğin kalitesi ve güvenirliği konusunda yüksek bir beklenti oluşturdu... Ne var ki editörler bu beklentiyi karşılamaktan ziyade ilkesi ve çerçevesi belli olmayan bir tür sansür heyeti gibi davranmayı tercih etti. Kişisel anlamda bu sansürcü anlayışın mağduru olduğumu düşünüyorum; kimi bloglarım 12 Eylül'ün Devlet Güvenlik Mahkemesi savcısında bile zor görülecek gerekçelerle geri çevrildi; yayınlandıktan bir süre sonra yayından kaldırıldı, biri de kökten silindi... Güncel politikayla ilgili kimi bloglarım da öyle geciktirilerek yayına konuldu ki, yayınlanmasının bir anlamı kalmadı. Blog editörlerinin yine çerçevesi ve ilkesi belli olmayan güvenilir - güvenilmez yazar ayrımı yaptığı da malum. Bloglarımın genelinde yazım kurallından üsluba, içeriğin doğruluğuna olduğu kadar mevcut yasalar çerçevesinde başkalarının kişilik haklarını da azami dikkati gösterdiğim halde neden bazı yazılarımın engellendiğini, silindiğini ya da geciktirildiğini anlamış değilim. Editörlüğün bu yaklaşımları ben de Milliyet Blog'da yazma ve paylaşma istediğini iyice azalttığını belirtmeliyim. Buna rağmen editörlerin bunca yazı ve paylaşım bolluğu arasında yazılarıma gösterdikleri özel ilgi, hatta yayınlanmış bloglarımda ufak tefek yazım yanlışlarını düzelttiğimde bile ancak bunları bekletip itinayla kontrol ettikten sonra yayına verme ayrıcalığını gösterdikleri için minnettarım(!).

Sevgili Aydın Bey'e sorduğu sorularla Milliyet Blog'a ilişkin düşüncelerimizi dile getirme imkanı verdiği için teşekkür ederim. 

Aydın Sevinç: Ben de tekraren Sevgili Dostlarımıza teşekkürlerimi sunuyorum. İyi ki varsınız…