- Kategori
- Şiir
Eski ev
Çok eski, yaşlı ev
Dikilmiş, desteklenmiş direklerle
Ayakta durmaya çalışan
Dökük ev...
Hani merdivenlerinden
Bir zamanlar çocukların
İnip çıktığı koşup oynadığı,
Şimdi rüzgarı bile taşıyamayan
Eski ev!
Tamir edilecek, tutulacak
Bir tarafı kalmamış
Biraz sert eserse rüzgar
Yıkacak tüm gövdeyi
Yakınından geçenlere
El sallamak ister.
Onları kucaklamak.
Onu korkutur yüksek sesler bile
Yıkar asırlık gövdesini diye
Her yer toz, örümcek
Fareler bile arada uğrar
Yalnızlığı ile başbaşa eski ev!
Tek dostu sessizlik
O da usulca gelir odaları gezer arada
Gezerde dokunamaz olmuşlar birbirlerine
Ağaçların arasında bekler sonunu eski ev!
Bir zamanlar ne şarkılar söylenmiş
Kadın ve çocuk kahkahaları
Beslemiş onu...
Regarenk odalar kök boyalarla boyanmış
Şimdi toz ve kir olmuş rengi
Gri siyah odalar sessizliği sevmiş
Sessizlikte onları.
Eski ev kabul etmek istememiş
Ne griyi, ne siyahı, ne de sessizliği
Sormamışlar ona
Senin kaderin değip terk edilmiş.
Sonunu bekle
Beklerken güneşi kucakla, sarmaşıklara sarıl
Ama aşk yaşama, bırakıp gideceksin
Havayı kokla, sakın dost olma
Sonunu bekle
Yıkılacak bekliyor eski ev
Hayalleriyle geçmişiyle yalnız başına...