Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Eylül '07

 
Kategori
İstanbul
 

İstanbul anıları

İstanbul anıları
 

Merhaba Değerli Dostlarım...

Bugün duygularımın yoğun olduğu, depreştiği bir gündeyim adeta...

İstanbul ile Anılarım;
Eski İstanbul... Güzel İstanbul... Temiz İstanbul... Güzel insanlarla dolu canım İstanbul....
Nüfusu takribi 1 milyonu geçti, 2 milyonu geçti... uffff... ne kalabalık oldu istanbul sözleri hala kulaklarımda çınlıyor...
Evlerin eski görünümü, seyrekliği, caddelerin sade ve doğal güzelliği, Şişliden Eminönü veya Yeşilköy havalimanına 2-3 satte alınan mesafe, asfaltı az, parke taşlarla döşenmiş, Elektrikli Treleybüslerin, egzosundan duman çıkaran belediye otobüslerin, tramvayların, at arabalarının verdiği görüntü ayrı bir havaydı yolları, caddeleri, sokaklarıyla İstanbul’un...

Bu yollarda kaç metrede nerede çukur var olduğunun, hangi yolların ne kadar bozuk olduğunun bilinci, araba kullanmaya başladığımız yıllarda arkadaşlar arasında illaki bilinmesi gerekliydi, modaydı sanki şişliden taksime kadar nerede ne var, hangi yolda, cadde de, nerede bozuk yol olduğunu bilmek, İstanbul’da...

Unkapanı’ndan şişhane, tunel, galatasayar’a kadar beşiktaş’tan, sarıyer’e rumeli kavağı’na, üsküdar’dan beykoz’a adandolu kavağı’na sahil yolları, sahil boyunca yol kenarında denize girenler, balık tutanlar, parkta piknik yapanlar istanbul’da...

Şişli / Mecidiyeköy’ den Okmeydanı kulaksıza, Kasımpaşa’ya kadar sağlı sollu ortası parke taş döşenmiş cadde koca koca Çınar ağaçlarının altında ayrı bir serinlik olurdu sıcak yaz akşamlarında Darülacizenin önü İstanbul’da... Bu ağaçlardaki  kargaların yuvaları (evleri) sabahın erken saatleri işe gitmeleri, akşam iş dönüşü evlerine gelen kargaların sesleri, çığlıkları ayrı neşe, ayrı bir melodi, müzikti sanki güzelim istanbul'da...
Güzel İstanbulun her köşesi farklı bir başkalıklarla dolu bir neşe, bir coşku, farklı bir yaşamdı güzel İstanbul’da...
Kasımpaşada panayır, piknik, eğlence, o zamanki lunaparkvari atlı karıncalar, salıncaklar, dönme dolaplar, kayık salıncaklar, Okmeydanında yüksek tel/ip üzerinde yürüyen ip cambazları, uzun bacaklı 2-3 metre yukarıda yürüyen adamlar, Mecidiyeköy’de park ve salıncaklar, Emirgan'da deniz kenarında boydan boya sahil boyu çay bahçeleri, Eminönü’nde balık yemenin lezzeti, Dolmabahçe Sebilde çay içmek bir başkaydı istanbulda…

Boğaz köprüsünün olmadığı tarihlerde İstanbul...Kabataş'dan Arabalı Vapur ile Anadolu yakasına geçmek için Arabaların sıraya girip saatlerce beklemesi ve soğuk kış günlerinde beklerken o mis gibi kokan sıcacık sahlep içmenin tadı, Kanlıcanın meşhur Yoğurdu, Anadoluhisarı (küçüksu) Küçüksu plajı, deniz kenarında, yeşiller içinde geniş arazide yaz aylarında kurulan eğlence, mesire yeri salıncaklar, dönen atlıkarıncalar ve içine 3-5 kişinin girebileceği kocaman kazanlar, etrafa mis gibi kokular saçan altında odun ateşi yanan mısır kazanları ayrı bir lezzetti İstanbul’da...

Sokaklarda bağırarak satış yapan yoğurtçular, Bozacılar, Turşucular, Şıracılar, Macun satanlar, Nohutlu pilav satanlar, ciğer, yürek, köfte ekmekçiler, simitçiler, ap ayrı bir lezzet, ayrı bir nefesti güzel İstanbul’da...

Dolmabahçe sarayının önünde denize girdiğimiz, yüzdüğümüz o tertemiz boğazın dalgalı, akıntılı denizi, Moda Plajı, Tarabya plajı, Beyazpark, Suadiye plajı, Süreyya plajı, florya, ataköy plajları ne harika temiz yerlerdi Güzel İstanbul’da...

Beyoğlu’nda meşhur Çiçek Pasajı, Arjantin bira, Fıçı bira içmek ne güzeldi o sarhoşluklar bağıra, çağıra şen şakrak, şarkılar, türkülerle bağıra çağıra yürümek İstiklal caddesinde, ayrı bir gizem, ayrı bir hava, ayrı bir dünyaydı karanlık, Beyoğlu’nun arka sokaklarında. Müdavimi olduğumuz, sürekli gittiğimiz yerlerdi mesela; Ferah saz, Çağlayan saz ve benzerleri, Parizien, Elize, Şanzelize, Faberje, Foliberjer, Clup12, Clup Wat 69, Goldfinger, Hiltonun şadırvanı, balo salonu, Taksimin, elmadağ’ın, harbiye’nin, nişantaşı’nın, eğlencenin ayrı bir güzelliği vardı o güzelim eski İstanbul’un...

Kumkapı’da kör Agop'un, Çakırın meyhanesi, Sarıyer’de temelin yeri, Kurtuluş'ta Madam Despina'nın yeri, meşhur ciğeri, topiği ve Rum pilakisi ile rakı sofrası, Başka bir gençlikti sanki İstanbulda...          Yeri geldiğinde en baba Sosyete, yeri geldiğinde kitabı yazılası delikanlılık rajonları.

Kavgalarla geçen günleri, ama temiz kavgalar, öldüresiye değil, sadece yumruk yumruğa delikanlıca, ağız burun kanatmacasına, zaten ayıranlar olurdu hep etraftan sakinler, temiz delikanlı efendiler, garibanı koruyan haksızlığa meydan okuyan delikanlılar. Mahallenin namus bekçileri, sevdiği kız için dünyayı kasıp kavuran, sevdiğinle sevgisini uzaktan uzağa, bakışmalarla, gizli gizli görüşmelerle, buluşmalarla yaşamak ayrı bir heyecandı, tertemiz ruhlar, pırıl pırıl duygular vardı İstanbul’da...

Dostluğun, Arkadaşlığın herşeyden önde geldiği and içip yeminler edildiği, Dostluklar, Arkadaşlıklar vardı İstanbul’da...

Büyüğün, Küçüğüne sevgisi, Küçüğün Büyüğüne saygısı vardı İstanbulda...

Saygının, Sevginin, Hoşgörünün, Nezaketin, Kibarlığın, ayrı yerleri ve ayrı önemleri vardı Yaşlılara yer verilir, onlara ayrı bir hürmet vardı İstanbulda...

Sizli, Bizli ..efendimli konuşulduğu ortamlar bayağı çok du İstanbulda...

Bir İstanbul hanımefendiliği, bir istanbul beyefendiliği, bir İstanbul  mahalle delikanlılığı(bitirimliği) vardı İstanbul’da...

Selamsız kimse kimsenin yanından geçmediği, güne sevgiyle başlamının vereceği mutluluğu paylaşmasını bilen, iş yerlerinde birbirine uzaktan uzağa hayırlı işler dileyenler karşılıklı selamlaşarak bağıran esnaf, ben siftah ettim, lütfen komuşuma gidin, oda siftah etsin., diyen güzel esnaflar vardı İstanbulda...

Bir başka lezzet, bir başka tat, mis gibi hava, Mahalle çeşmelerinden içilen su, tertemiz doğa vardı Güzelim, İstanbulda...

Selam olsun kısa kısa yazdığım anılara, rahmet, selam olsun kaybettiğim güzel dostlara,
selam olsun o güzel yıllara, anılara… o güzelim İstanbula...

Yaşamak zor olsada İstanbul’da....

Seviyorum ben her şeye rağmen…

Gözlerimi kapayana dek, Gene de İstanbul’da.....

Sevgilerimle...

Hikmet GUNER

 
Toplam blog
: 5
: 1510
Kayıt tarihi
: 08.09.07
 
 

1952 İstanbul doğumluyum. evli 3 çocuk babasıyım, 30 sene yurtdışında yaşadım, eğitim, bilgi ve te..