Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Mayıs '10

 
Kategori
Siyaset
 

Eski Kemalizm öldü; yaşasın yeni Kemalizm!

Eski Kemalizm öldü; yaşasın yeni Kemalizm!
 

Kemalizm'in bu yıl sonuna kadar biteceğini yazmıştım.(http://blog.milliyet.com.tr/Blogum.aspx?BlogNo=2381269), Kemalizm, benim öngördüğümün aksine, yıl sonuna varmadan bitiyor mu?

Kemalizm adını verdikleri faşizan eğilimler CHP'nin bünyesinde ihdas edilip yine bu bünyede yaşatıldı. Yıllar geçti; çağ değişti ama bu asırlık Tek Parti ideolojisi bir türlü değişmedi.

Deniz Baykal liderliğindeki CHP'de, her şey eskisi gibi olmaya devam ederken, ne olduysa oldu ve Baykal bir kaset tezgahı ile alaşağı edildi; yerine "yeni bir yüz" olan bir Kemal, Kemal Kılıçdaroğlu ikame edilmek üzere...

Gizli bir el, CHP'nin artık böyle gidemeyeceği, eskiyen "kemalizm" in, yerini yeni bir "kemalizm"e bırakması gerektiği düşüncesini hayata geçirdi: Eski Kemalizm öldü; yaşasın yeni Kemalizm!...

Kılıçdaroğlu, CHP için yeni bir yüz; daha güler yüzlü, daha mütevazi ve daha halktan... Ne var ki, CHP'nin alışılmış müstekbir yüzü yerine vitrine çıkarılan bu mütevazi yüz, gerçek anlamda dönüşümü sağlayabilecek mi?

Kemal Kılıçdaroğlu, bu anlamda, beklenen lider olabilir mi?

CHP politbürosunun operasyonu tamamlandığında, Sayın Kılıçdaroğlu, yüzünden okunanı, kişiliği ile de CHP bünyesine yansıtabilecek mi?

Bugün cevaplanması gereken sorular bunlardır!

Arkasında belli bir halk desteği olsa bile, Kılıçdaroğlu'nun CHP genel başkanlığına geliş biçimi, bu anlamda fazla bir umut vaad etmiyor. Kılıçdaroğlu'nun "Gandi görünümlü yüzü", CHP'nin gelenekselleşmiş "asık surat" imajını değiştirse bile, bu imaj bünyeye sirayet etmedikçe durum değişmeyecek...

CHP de, beklenen değişimi yapabilmek için, bir Gandi'den ziyade bir Köroğlu'na ihtiyaç var, zira: Bolu Beyine karşı mücadele edebilecek bir kudret ve iradeye... Bu kudret ve irade Kılçdaroğlunda var mı?... Eğer, Sayın Kılıçdaroğlu, o yumuşak görünüşünün ardında çelikten bir irade saklıyorsa ne ala!.. Değilse hiç kazanamayacağı bir savaşa girmek üzere demektir.

Ecevit gibi, daha kararlı ve daha siyasetçi biri bile, CHP'nin bu statik yapısını değiştirememişti... Nihayet Ecevit, ayrılıp kendi partisini kurmak durumunda kalmıştı. Taşralı bir bürokrat olan Kılıçdaroğlu bunu başarma şansı ne kadar?

Zor görünüyor... Kemal Kılıçdaroğlu, eğer selefinin yolundan gitmeyip de, CHP'yi çağa uyduracak bir "lider" olmak istiyorsa, çok büyük bir zorluğa talip olmuş demektir... Çok kolayca geldiği mevkide, kolay ve rahat günler geçiremeyeci kesin Kılıçdaroğlu'nun!...

Zaman rüzgarı, Kılıçdaroğlu'nun arkasında olsa bile, CHP gibi yılların köhneleştirdiği anlayışı yerinden sökecek kadar güçlü esmeyebilir. Bu durumda, CHP'nin yeni Kemal'i, kısa süre içerisinde kendini zirvelerden düşmüş olarak bulabilir.

İster konjonktür olsun, ister kendi talihi olsun, isterse "gizli eller" olsun... Kemal Kılıçdaroğlu'nu CHP zirvesine taşıyan neden ne olursa olsun, bunların hiç biri onun orada kalması için tek başına yeterli olmayacaktır.

Sayın Kılıçdaroğlu, CHP'yi saplandığı yüz yıllık balçıktan çıkarıp daha demokratik ve çağdaş bir anlayışa getirebilmek için, bugün göründüğünden daha fazla güce ve iktidara ihtiyaç duyacak. Yeni bir çivi çakmak için, eski çiviyi yerinden sökmesi gerekecek... Oysa, en zoru, paslanmış çivilerini yerindek sökmektir.

Türkiyede Kemalizm son bulacaktır, buna hiç şüphe yok. Çünkü çağın değerleriyle çatışmaktadır... Umarız ki, CHP'yi evrensel sol'un çağdaş değerleriyle buluşturacak lider yine bir Kemal olsun...

İsterlerse buna, "yeni kemalizm" desinler; hiç farketmez!...

 
Toplam blog
: 1645
: 822
Kayıt tarihi
: 19.01.08
 
 

Edebiyat, kamu yönetimi ve gazetecilik tahsili... 27 yıllık eğitimcilik hayatından sonra emeklili..