Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Şubat '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Eski komşuluklar?

Eski komşuluklar?
 

Başaklar içleri dolunca eğilirler...


Merhaba sevgili e-günlük;
Nasılsın, iyi misin? Evet anladım iyisin. Bende iyiyim saol.
Dün gece evi toparlamaya devam ettik. Ne çok lüzumsuz eşya almışız, ne işe yaramaz şeyler almışız anlatamam. Bir kısmını ihtiyacı olanlara veriyor, bir kısmını da atıyorum. Bu sefer evi rahatlatıyorum. Bir şeyler attıkça üzerimden yük kalkıyor gibi oluyor. Hani zen budistleri der ya "sahip olduğunuz her şey hayatınızda bir yük teşkil eder ve yaşamınızdan bir şeyler götürür" Bu sefer onları dinleyip sahip olduklarımı elemeye başladım. Benimle dalga geçermiş gibi bir halin var e-günlüğüm. "Birlikte olduklarımı değil sahip olduklarımı" dedim
Güzel ve güneşli bir gün. Her gün gibi umut, heyecan, yenilik ve yaşam dolu.

Her yeni doğan günün içersinde, çok şey sakladığına inanırım. Ve her gün yeni bir hevesle içinde sakladıklarını bulmaya, görmeye çalışırım Yeni bir dostluk, yeni bir haber, yeni bir yüz, yeni bir umutla karşılaşırım çoğu zaman. Çoğu zaman da hiç bir şey görmediğimi, o günün içinde hiçbir şey saklı olmadığını düşünürüm ki, hemen sağlığımın yerinde olduğu aklıma gelir. Daha ne olsun? Hiç bir şey getirmediğini düşündüğüm gün, sağlığımı korumuş, dostlarımı ve dostluklarımı tutmuş, en azından bir olumsuzluk getirmemiştir. Bazan, hiç bir şey getirmemiş olması bile çok şey getirdiği anlamını taşıyabiliyor.

Yeni taşındığım evin bahçesi çok büyük ve köpeklerim çok mutlu oldular. Akşamları doyasıya oyun oynuyoruz. (tabi bu arada ben yaşlı başlı adam, canım çıkıyor.) Onlarında benim de dilim dışarı çıkıyor:)
Şimdi iyi dinle sevgili günlüğüm; Dün taşındığım ev de üçüncü günüm dü ve haliyle köpeğim (boss) Yabancı biri gördüğün de ve kedi gördüğün de havlıyor. Bütün gün için de üç kez havladı ve işyerimle evim karşı karşıya olduğundan hemen müdahale ettim. Bugün apartman görevlisi geldi ve sıkıla sıkıla "ikinci katta oturanların köpek havlamasından şikayet ettiklerini söyledi"
Ben ne diyeyim şimdi? Daha taşınalı bir kaç gün olmuş, evi yerleştirememişiz, yerde yatıyoruz, köpeklere yer yapamamışım ve gariplerim dışarı da taşın üzerin de yatıyor. Yemeklerini fırın bağlanmadığı için piknik tüp üzerinde yapıyorum, vs. vs.

Biz eskiden, bırakın apartmana biri taşınmasını, mahalleye biri taşındı mı annem bizi alıp "hoşgeldiniz" demeye götürür dü. Elimiz de tatlılar ile kapılarını çalıp, yardıma ihtiyaçları olup olmadığı sorulur du. Bu arada tanışmış olurduk. Hayal oldu bütün insani vasıflar hayal. Duman oldu uçtu sevgili günlük...
Ben de şikayeti getiren apartman görevlisine "o kişilere söyle, önce hoşgeldin desinler, sonra yardıma ihtiyacım varmı diye sorsunlar" bende onların şikayetlerini değerlendireyim" dedim. Nası iyi demişmiyim günlük cüğüm? Gülümsüyorsun hissediyorum. Hatta onaylıyorsun bile:)
Bakalım ardından ne gelecek?

İşin garip tarafı köpeklerim gereksiz yere hiç havlamaz. Genetik değillerdir. İkisi de secerelidir. Tarafımdan yeterli derece de eğitilmişlerdir. Sicilleri çok temizdir. Üç hırsızlık, beş araç soygunu engellemişlerdir. Hatta doğa olaylarını bile önceden haber verirler. Sadece dişi oldukları için belirli dönemlerinde sinirli ve umursamaz olurlar. Komutları dinlemezler. Bende o günler de "otur" komutu yerine "canım kızım oturur musun lütfen" "buraya gel komutu yerine "birtanem yanıma gel lütfen" diye komut veririm.

Sevgili e-günlüğüm; yarın bir iş görüşmem var. Umarım iyi geçer. İyi geçmezse de dünyanın sonu değil. Bizim ürünü tercih etmezlerse onlar kaybeder.
Bu akşam fb, gs maçı varmış. Şu anda saat 17:30 ve ben yeni öğrendim. Maçlarla çok ilgiliyimdir:) Dün yazdığım gibi özendirilip hayatımızdan çalınan zamandan başka bir şey değil.

Hep söylerim Şu insanlar maça gittikleri sürenin 1/100 ü kadar ilk yardım ve arama kurtarma kurslarına gitselerdi deprem, seli fırtına gibi felaketler de daha az insan hayatını kaybeder di. En azından insan bir yakınına yardımcı olmak için bilmeli diye düşünüyorum. Daha neleri atlıyoruz bir başlasam yazmaya, sayfalarını yolarsın sevgili e-günlüğüm:)
Bugünlük bu kadar yeter sanırım. Benim çenem, şey pardon parmaklarım düşüktür. Bir başladımı durmak bilmiyor. Okulda da bir tek kompozisyonum iyi idi...
Hoşçakal sevgili e-günlüğüm.

Bunu biliyor muydunuz? Hawaii alfabesinde sadece 12 harf bulunmakta imiş.

Güzel söz: İnsanlar başaklara benzerler. İçleri boşken başları havadadır, doldukça eğilirler... (Montaigne)

 
Toplam blog
: 512
: 549
Kayıt tarihi
: 06.02.08
 
 

Bir varmış, bir yokmuş... Sağlık, huzur, mutluluk. Başka hiç bir şeye önem vermem bu hayatta. Bu yüz..