- Kategori
- Şiir
Eski
Bazen en mutlu, en huzurlu olduğu anda insanın kalbine çarpıverir eskiler,
Kıpkırmızı, sıcacık bugünün içinde dünün kırıntıları içini üşütür insanın.
Öyle üşütür ki, içi titrer, kalbi titrer.
İçini dökmek ister, alır eline kalemi,
Eli titrer, sözcükler titrer.
Boğazında küçücük bir düğümcük oluşuverir.
Geçmiş hatıralar sinsidir böyle,
Sokuluverir insana, hazırlıksız yakalar.
Acıtmaz eskisi kadar, acıtamaz.
Rahatsızlık verir, mideye oturmuş hoş ama ağır bir akşam yemeği gibi.
Hâlbuki hayat ne kadar faklıdır artık,
Ne kadar aynıdır hayat…
Eskiyi anımsamaya gerek olmayacak kadar aynı,
Eskiden kopacak kadar aynı.
Bugüne tutunacak kadar da farklı,
Acaba ne olacak dedirtecek kadar farklı.
Kişiler farklı,
Hatta mekânlar, tatlar, kokular…
Farklı çünkü uzun uzun yollar, uzun uzun yıllar işte…