Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Temmuz '10

 
Kategori
Dostluk
 

Eskide Kalamayan Güzel Bağlar

Eskide Kalamayan Güzel Bağlar
 

Ayçiçekleri nasıl güneşe hasretse her gün, insanlarda dostluğa muhtaçtır, bir ömür.


Çok uzun zaman önce, üniversite sınavlarına hazırlandığım bir dönemde, bir dahiliye uzmanının yanında sekreter olarak çalışmıştım 1 yıl kadar. Gerçi sekreterlik dışında, bir hemşirenin yapması gereken ne denli basit müdehaleler varsa, hepsini yapıyordum bazen hastalara. Tansiyon ölçme, EKG çekimi, ateş ölçümü...

Her gün farklı insanları görüyor, onlara bir şeyleri anlatıyor ve yardımcı olmaya çalışıyordum. Çalıştığımız yerin bulunduğu bina, doktorlara ait bir yerdi ve tüm arkadaşlarım, doktorların yanında çalışıyorlardı benim gibi. Bir çok kişi ile muhatap oluyordum. Arkadaşlarımın arkadaşları kimi zaman oldu, benim en yakın arkadaşlarımdan biri oldu. Bunlardan birinide şimdi size anlatmak istiyorum.

Çok özel ve değerli bir insan benim için. O dönemler farklı koşulları içeren bir döngü yaşıyordum ve onunla olan arkadaşlığım bir dönem sonra, benim üniversiteyi kazanmamla kayboldu. O kaybı nasıl yaşadım bilmiyorum, belli sebepler vardı ama bu denli uzun sürmemesi gerekliydi. Ona ulaşamamıştım, onunda pek çaba harcadığını söyleyemiyeceğim o zamanlar. Ancak bildiğim bir tek şey var, hayatımda konuşmaktan bu denli zevk aldığım ve dostluğunu bu denli yaşadığım tatlı bir insan olamaz.

O dönemlerde, Hukuk Fakültesini okuyordu. Hayatı kendince yoğun olan bi insandı. Yakışıklı, güzel sesli, gülünce yüzünde hafif çukuru olan, dost canlısı biriydi. Bir mektup yazışı vardı, tüm imla kurallarını ve noktalama işaretlerini titiz uygulardı. Hayran kalırdım onun yazdığı mektuplara, uzun bitmek bilmeyen, ince nakış gibi işlenmiş satırları okumaktan zevk alırdım. Çok şeyi kısa bir zaman içinde paylaşıp, çok yakın iki dost olmuştuk. O dönemler hani derler ya dostluğun en altın yıllarını, bu çok iyi insanı tanıyarak tadıyordum yudum yudum. Ancak, talihsizlikler üst üste gelince, her ikimizde birbirimizi kaybettik.

Yakın zamanda onun telefon numarasını bulunca, tabi aradan 11 yıl geçmiş, hemen bir msj yazdım. Oda hemen bana geri döndü. Avukatlık yapıyormuş, evlenmiş ve 4 tane ufaklığı varmış. Onun adına çok sevindim. Lakin, onunla konuştuğum zaman aslen ne kadar özlediğimi anladım. Biliyorumki onun gibi ince düşünen, sevdiklerine değer veren, yardımsever, kötülük düşünmeyen, insan canlısı kişilere pek rastlanılmıyor. Eskiden paylaştığımız o güzel anıları arada yad ederken, bir kez daha buluşmaya karar verdik. Konuşulması gereken çok zaman geçmişti. Onu tekrar bulduğuma çok seviniyorum, umarım ona da aynı sevinci yaşatıyorumdur.

Kısacası, aramızda var olan duygular, bugün hala ince işlenmiş nakış misali, bakılmaya değer güzellike bir dantel misali olduğunu bir kez daha hissettirdi bana. Temiz ve açık yüreklilikle her şeyi konuşabileceğim, bir sırdaş o. Ona olan güvenim o denli engin ki, sonsuzluk misali evreni betimlesem yeridir. Şanslıyım ki, bu zamana kadar bozulmamış olan dostluğumuzun, o yürek ısıtan sıcaklığını bir kez daha hissettim telefonda konuşurken. Bu belkide en değerli hazine benim için. Sizlerinde, bu denli özel, vefalı, insan canlısı, şeker gibi dostları bulmanız ve sağlam bağlarınızın olması dileklerimle. Özellikle de bu zamanda!

 
Toplam blog
: 75
: 735
Kayıt tarihi
: 09.06.10
 
 

Dünü yaşamış yarını ise umutla yaşamaya devam etmek isteyen bir gönül dostuyum. Her söznüzle, her..