Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Şubat '12

 
Kategori
İlişkiler
 

Eskiden...

Eskiden...
 

oynamıyorum, al cicozlarını başka mahalleye...


Önce yapılar mı değişti?
Eskilerde ki evlerin yerini Residence'lar, dükkanların yerini Plaza'lar aldı ve yapıların yansıyan mimarileri ya da üstüste konan tuğla/biriketlerin üzerine damlayan, dayanışma / komşuluk / dostluk dolu terlerin esamesini; turistik gezilerde arar/bulur olduk şimdilerde...

Ne güzel sokaklarımız vardı Arnavut kaldırımlı taş, annelerin geç vakit çığlıkları, Aliiiiii! hadi eveeee! baban gelecek şimdi...

Babaya çaktırmadan ya da bir selâmıyla alınır/ yazdılırdı bakkal defterine bir külâh şeker/ dondurma...
Yüzlerinde gerçek bir gülümsemeyle kol kola, can canaydı sanki insanlar ya da banamı öyle gelirdi...
Annemim/ Babaannemim bohçacı kadının ve daha nice sokak satıcısının dedikodularına ortak olacak kadar samimi olduğunu hatırlarım...
Sokaklar kesin başkaydı ama, kesin! Kale baskın, Beş taş, misket, çelik çomak, saklambaç / kovalanbaç, körebe, yakantop, istop ya da ipli, hulahup'lu oyunlar vardı.
Sakızlardan çıkan kartlarla, gazoz kapakları el değiştirir dururdu habire, ya da telden yapılan yahut bir bisiklet/ motorsiklet'ten çıkma teker unu kontrol eden bir tahta parçası/tel akşamı yapardık koşarken peşinden... terli terli içilen soğuk sular, komşunun çocuğundan bulaşan kızamık / çiçek / kabakulak...
kulak deyince aklıma geldi tabii! bizim ve öncesi jenerasyonun kulakları çok işe yarardı :) bir kere her söylenen kulağa küpe olacaktı, büyükler dinlenmezdi bazı zamanlarda ayıptı, bazen de illa dinlenmeliydi.
Bir de asılırlardı ki, ustalar / öğretmenler ya da ailenin bu işlerden sorumlu kişisi tarafından o kulaklar offf! sanki hala sıcak kulaklarım...
O zaman "gün" yüzüne doğmalıydı insanların,üstlerine değil. yoksa rastgitmezmiş işler...
Salya/ sümük, bazen de esas oğlan/kıza yapılan haksız muameleye yuhalarla katılan.
Ya da gizlice! elde elvan / çamlıca / uludağ gazozları, bi taraftan çitlenen çekirdeğin bir kaç türü, iki sevenin elinde...
Ne oldu da? şimdilerde bu ve benzeri daha nicelerini "eskiden" diye başlayan cümleler içinde anımsar olduk...
Özledik çünkü her şeyi, içimizde bir yerlerde saklanmış duygularımızı ve onları yaşamayı özledik en başında. Gülümsemek ayıp oldu sokakta, borç vermek enayilik, sevgi sözleri suistimale uğradı, ve antideprasanlar artık mutluluk sebebi. Kapsüllerle ayaktayız çoklukla...

Kalın Sağlıkla...

 
Toplam blog
: 4
: 3608
Kayıt tarihi
: 13.05.10
 
 

Ankara'da basın yayın ve reklamcılık alanında faaliyet gösteren bir özel kuruluşta yönetici konum..