- Kategori
- Çocuk Psikolojisi
Eskiden eve girmek istemeyen çocuklar artık evden dışarı çıkmıyor
İnternet olmadan önce çocuklarını dışarda oyun oynadıkları için eve sokmakta zorlanan anne babalar evlerde internetin olmasıyla birlikte artık çocuklarını dışarı çıkarmakta zorlanmaya başladılar.
Eskiden çocuklar sokaklarda arkadaşlarıyla çeşitli oyunlar oynarlardı. Kimisi maç yapardı, kimi yakar topu, istop, saklambaç oynardı; kimi ise bilyeden araba yapıp saatlerce binerdi. Okuldan gelir gelmez çanta bir köşeye atılır ve arkadaşlarla oyun oynamak için dışarı çıkılırdı. O zaman anne babalar çocuklarını eve sokamamaktan yakınır ve çocuklarına akşam ezanından sonra mutlaka evde olmaları için nasihatte bulunurlardı. Çocuklar dışarda oyun oynamaya o kadar kendilerini kaptırırlardı ki yemek yemek için bile eve gelmezlerdi. Çocuklarını içeri sokmakta zorlanan ebeveynler bazen çocuklarına istedikleri saatte gelmedikleri takdirde ceza bile verirlerdi.
Şimdi ise durum değişti. Sokaklarda oyun alanları bomboş. Oralarda cıvıl cıvıl çocuk sesi yerine sessizlik bürümüş. Artık çocuklar evden dışarı çıkmıyor. Okuldan gelir gelmez çantasını atan çocuklar önceleri internet kafelere gitseler de şimdi hemen hemen her evde internetin olmasıyla birlikte kendilerini bilgisayar başından hiç ayırmıyor.
Hergün okul ödevlerinin internetten verilmesi üzerine çocuklarını internet kafeye gönderen anneler bunun hem maliyetli hale gelmesi ve hem de çocuklarının göz önünde daha güvenilir olacağı düşüncesiyle evlerine internet almak zorunda kaldılar. İşte bu sebeple çocuklar ödev yapma, sınıf arkadaşlarıyla sohbet etme, genel kültürlerini ve bilgilerini arttırma bahaneleriyle çocuklar internette saatlerce oyun oynuyor, her çeşit insanla sohbet ediyor, çeşitli videolar izliyor. İnternette 7 ila 14 arasındaki çocukların Youtube, Facebook ve Google'a en çok yazdıkları kelimelerin sex ve porno olduğu yapılan araştırmalarda ortaya çıkmıştır. Anne ve babalar benim çocuğum yapmaz, ben ona güveniyorum gibi düşüncelere kesinlikle kapılmamalı; internet vasıtasıyla çocuklarının her çeşit insanla karşılaşabileceğini unutmamalıdır. Bu yüzden çocuklarının internete ne kadar gireceklerini kendileri bir standarta bağlamalı ve kendi kontrollerinde girdikleri yerleri ve konuştukları kişileri bilmelidir. Kısacası internette yaptıkları herşeyden haberleri olmalı ve mutlaka birçok filtreleme programlarından birine sahip olarak çocuklarının internette kötü yerlere girmelerine engel olmalıdır.
Bilgisayar aynı zamanda boyun kaslarında tutulma, uyku saatlerinin azalması, gözlerde yorulma - bozulma, verim azlığı, başarısızlık, dikkat bozukluğu, gerçek haytatan kopma ve aile ilişkilerinde azalma gibi sağlık ve psikolojik bir çok rahatsızlığıda beraberinde getirmektedir. Bunun için çocukları sanat ve spor faliyetlerine yönlendirmelidir Böylece çocuklar sağlıklı, psikolojisi düzgün, sosyal, sorumluluk sahibi ve disiplinli bir birey haline gelecektir. Çocuklarını derslerinden geri kalacak diye spor ve kültürel faliyetlere yollamayan; güvenli değil diye dışarı çıkarmayıp internette hapseden ebeveyn bilmelidir ki internet dışarıdan daha güvensizdir ve bağımlılık yaptığı içinde çocukları ders yapmaktan alıkoymaktadır.
Son olarak Gazi Üniversitesi Nöroloji Ana Bilim Dalı'nın yaptığı araştırmaya göre bilgisayar kullanan 11 yaşındaki çocukların, 15 yıl önceki yaşıtlarına göre 2 yıl geride olduklarını tespit ettiklerini açıkladı. Bu araştırmaya göre çocuk, internetten sürekli oyun oynayarak, çizgifilm seyrederek, ekran başında kalarak daha akıllı olmuyor. Tam tersi aptal oluyor. Yapılandırılmış oyunlar yerine geçmişteki saklanbaç ve maç tarzı oyunlar daha faydalı bulunmuştur.
Çocuklarımıza tabiki interneti tamamen yasaklamayacağız. Çünkü internet artık çocuğun sosyal hayatının önemli bir parçasıdır. Bunun yerine, çocuklarınızın çevrimiçi olarak ziyaret edebileceği sitelere ve neler yapabileceklerine yönelik internet kullanımıyla ilgili aile kuralları belirleliyiz. Bu kurallar şunları içerebilir; Her gün belirli bir süre çevrimiçi olma, ödevleri bitirinceye kadar Internet'te gezinememe veya anlık iletileri kullanamama, sohbet odalarına veya çevrimiçi yetişkin içerikli sitelere girememe gibi. Bu kurallara kendi uygun gördüğümüz kurallarımızıda ekleyerek çocuklarımızın internet bağımlısı olmasının önüne geçerek onu sosyal aktevitelere de yönlendirerek sağlıklı ve psikolojisi yerinde ülkemiz için yararlı bir birey olmasını sağlayabiliriz.