Eskiden Savaşa Karşı Olan Yok

Savaş karşıtlığının yüz yıllık bir geçmişi var ve onlar da aslında karşı sayılmazlar; çünkü “ülkeme saldırırlarsa” gibi muğlak bir gerekçeleri var.

Ondan önce ve yüzyıllar ötesine baktığımızda örneğin “sevgi peygamberi” Mevlana bile savaşa karşıyım dememiştir.

Karşı olmasınlar ama hiç değilse savunmasalardı.

Yeri yurdu olmayanların yer yurt aramalarını anlarım ülkesi olanlar da savaşmıştır hem de savunma değil fetih savaşı.

Savaşanları biliyoruz da kendilerine filozof, âlim ulema gibi isimler takmış bugün hala bazılarının göklere çıkardığı zevat da savaşı savunmuştur.

Savaşa karşı olmak üstün bir aklı gerektirir o çağlarda bu akıl yoktu ama o devre göre bilim sayılan mevzuatlarda da savaşın olumsuzluğu yazmıyordu.

Şimdi de biraz “eski” sayılır, cehalete giydirilmiş bilim elbisesi beni kandıramaz; Mars’a giden adamın siluetinde Cengiz’leri, Sezar’ları görüyorum. Yani ne demek istiyorum; şimdi de savaşa karşı olan yok!