Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Turist Rehberi Sinan Tortum

http://blog.milliyet.com.tr/turistrehberi

09 Ocak '08

 
Kategori
Yurtiçi Tatil
 

Eskişehir'i Es Geçmeyin

Eskişehir'i Es Geçmeyin
 

Eskişehir Kış 2008


Ankara’da akrabalarımız olduğundan, 1970’li yıllarda bir Ege ilçesi olan Edremit’ten sık sık Ankara’ya ziyeret için giderken, özel araç, tren ve otobüsle es geçtiğimiz Eskişehir’in son dönemlerdeki methini duyup, geçtiğimiz Aralık ayında şu an bulunduğum İzmir’den kendi başıma bir günlük tur yapmaya karar verdim.

Otobüsle giderken, şu an kullanımda olmayan merkezdeki garajda kısa süreli moladan sonra yolumuza devem ederdik. Tren ile giderken, zaman darlığından dolayı, Eskişehir’de trenden inmez ve ayağımızı yere basmadan yine Eskişehir’e veda ederdik. Aslında, o zamanlar Eskişehir’in de bir cazibesi yoktu. Orada o dönemlerde görev yapmış bir aile dostumuzun Eskişehir’i ”büyük bir Anadolu kasabası” olarak tarif ettiğini de hatırlıyorum. Benim için, aslında Eskişehir bir ”eski” şehirdi.

Methini duymaya başladığımız Eskişehir’i bir de kendi gözlerimle tetkik etmek istedim. İzmir’den gidişimi otobüsle, dönüşümü biraz da çocukluk anılarımı tazelemek için trenle yaptım. Otobüsle, oldukça modern bir otogara varıyorsunuz. Ankara ve İstanbul’da gerçekleşmiş olmasına rağmen, Türkiye’nin üçüncü büyük şehri İzmir’de otogarın metro sistemine bağlanmamış olmasının eziyetini daima hissetmiş biri olarak, Eskişehir’i düzenli şekilde kapsayan Estram sistemini otogarın çıkışında görmek, gözümde Eskişehir’e ilk ve önemli bir puan kazandırttı. Tramvayla Eskişehir merkezine rahatlıkla ulaştım. Tam bir bilgi alamasam da, tecrübem bir saate yakın bir süre içerisinde aynı biletle hat değiştirebiliyorsunuz. Bence modern hizmetler, çağdaş insan olma bilincini de geliştiriyor, ya da tetikliyor diyelim...

Kayseri, Konya ve Gaziantep gibi şehirler imar açısından beğenimi kazanmış şehirler. Ancak, özellikle Eskişehir merkezini görünce, birinci sırama tereddütsüz Eskişehir’i yerleştirmeye karar verdim. Kayseri ve Konya, bana donuk geldi, buralı dostlarımız alınmasınlar... Porsuk, gitmek fırsatını bulamadığım bazı Orta Avrupa şehirlerinden geçen nehirleri andırıyor. Porsuk’un çevre düzenlemesi için daha çalışma yapılması gerektiğine şüphe yok, ancak günümüze kadar geldiği aşama da fevkalade umut verici. Özellikle şehrin tam merkezi, şirin köprüleri ile Porsuk’a güzel bir şekilde uyumlandırılmış. Şehrin çeşitli yerlerine konumlandırılmış heykeller ve heykel grupları, Porsuk ve köprülerle birlikte ”işte bir orta Avrupa şehri gibi” Eskişehir’i tarif etmemizi beraberinde getiriyor. Orta Avrupa şehirlerine epey de döviz harcayarak binlerce insanımız gidiyor. Bence, bu gezilere, özellikle daha düşük gezi bütçelerine sahip insanlarımız için Eskişehir gezileri pekala bir alternatif olabilir. Bir de planlandığı gibi ( mevcut sezonluk çalışan teknelere ilaveten) gondolların faaliyete geçtiğini düşünün! Tramvayla tur bile bir Eskişehir gezisinin hoş bir unsuru olabilir.

Eskişehir merkezi, antik tarih açısından bir şey sunmasa da, Safranbolu modeline benzer bir model oluşturan Odunpazarı Evleri projesi bir cazibe unsuru olmaya başlamış. Az sayıda ev kafe-restoranta dönüştürülmüş, lületaşı üreticilerinin dükkanlarının yer aldığı Atlıhan restorasyonu başarı ile tamamlanmış.

Şüphesiz, iki üniversitesi ile Eskişehir, öğrencilerin ağırlıklarını hissettirdiği bir şehir. İlk izlenimlerime dayanarak, Eskişehir’i çok iyi bir öğrenci şehri olarak önermeliyim, üniversite sınavlarına hazırlanan gençlere.

Eskişehir’de turizm, Afyon ve Kütahya’yı da içeren ”Frig Vadisi” kapsamında düşünülmeli. Yazılıkaya benzeri yerleşimleri ziyaretle Eskişehir’de geceleme kombine edilebilir. Bu arada bazı otellerin termal sulu olduğunu da hatırlatayım.

Eskişehir’den İzmir’e mavi trenle döndüm. Otobüsten daha çok zaman alsa da, konforlu ve nostaljik. Bu nedenle gezinizin bir ayağını trenle gerçekleştirin derim.

Politik olarak tarafsız bir insan olsam da, Eskişehir’e kazandırdıkları nedeniyle belediye başkanı Yılmaz Büyükerşen’in ismini anmadan olmaz. Acaba bazı şehirlerimiz de O’nun kalitesindeki belediye başkanlarına sahip olsa, iyi olmaz mı diye de sormak isterim.

Son söz : ESKİŞEHİR’İ ES GEÇMEYİN!

 
Toplam blog
: 19
: 4205
Kayıt tarihi
: 27.12.06
 
 

Norvecce-Ingilizce Turist Rehberi olarak, yaşadıklarımı, düşüncelerimi ve özlemlerimi iddiasızca ..