Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Mart '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Eşleri hamile olanlara naçizane öneriler…

Eşleri hamile olanlara naçizane öneriler…
 

Sevdiğim bir çift arkadaşımın bebekleri olacak, yaklaşık altı ay sonra… İkisi de tıp alanı içindeler, elbet benden çok daha fazlasını bilirler, teorikte, ancak pratik olarak benim de hafife alınmayacak deneyimlerim var!...

Yani bu, aba altından sopa göstermektir, önemseyin yani önerilerimi!...

Alem kadınım ben!... İlle konuyu dağıtacağım, kendimce espriler yapacağım, sonra tekrar toplayıp, tekrar dağıtacağım… Hiperaktiflik şekerim, zor vesselam…

Bebek beklense de, beklenmese de, birbirinden biraz farklı olsa da duygular, sonuçta üreme ve üremeye katkı duygularından dolayı hem gurur, hem sevinç, hem kaygı duyar eşler doğal olarak…

Bu duygular duruma göre eşleri daha da yakınlaştırır, ki genelde öyledir, ancak bazı durumlarda da uzaklaştırır…

Erkek genelde hazır olup olmadığını sorgular, kadın genelde doğası gereği hazır hisseder…

Erkek, sorumluluğun altından kalkıp kalmayacağı, bebeğe gelecek sağlayıp sağlayamayacağı konusunda endişelidir, ancak bu arada kadının hormonları hızlıca değişmektedir…

Değişen hormon dengeleri bir anda alt üst eder yaşamını kadının…

Bebeğini düzgün besleyememek, yapacağı bir hareketten dolayı sakat bırakmak gibi anaç kaygılar duyarken, bunları duyarken midesi bulanıp, kusarken, tek beklediği eşinin sonsuz desteğidir!...

Diş bile fırçalarken, hatırlarım da, midem bulanırdı ilk aylarda…

İşte! En çok omuza gerek duyulan anlardandır ve gözden gelen yaşın eş tarafından kurutulması beklenir, bebek iki kişiliktir… Anne taşısa da…

Acayip alıngan olur kadın o zamanlarda…

Hatırlıyorum da, gözünün üstünde kaşın var dense, ağlayasım gelirdi…

Erkek, hazır mıyım bu sorumluluğa diye düşünürken, hormon dengeleri kadını sarıp sarmalamışken, bir anda birbirlerini anlayamaz duruma gelirler, çünkü ne adam aynıdır artık ne de kadın…

Beklentiler de değişmiştir bir anda!

Kadın omuz beklerken adamın kaygılı duruşu ya da normal yaşam beklentileri içinde oluşu içten içe alınmasına neden olur kadının…

Kadının şikayetleri de neredeyse mızmızlık olarak algılanır…

Aslında her iki taraf da durumu algılamak, duruma uyum sağlama sürecindelerdir, ancak bu süreçte adama daha çok iş düşmektedir…

Bedensel değişiklik geçiren kadındır!...

“Yanındayım!” ister ifade, ister davranış, ikisi bir arada olsa en iyisi ama, adamın o süreçteki görevi budur.

Çoğu kadında özellikle ilk aylarda uyku isteği inanılmaz boyuttadır…

Çok sevdiğim Ülkü abla gelmişti, hepi topu bir saat oturmuştu ve gittiğinde saat neredeyse akşam dokuzdu, neredeyse ağlıyordum uykusuzluktan, üç aylık mı hamileydim ne… Oğlumun babası kucağında taşımıştı yatağa…

Lütfen beyler, hazırlıklı olun bunlara…

Haa, bir konu daha var, ilk aylarda değil de, sanıyorum üç ayı geçirdikten sonra, büyümeye başlayan bebeciğin vajinaya yaptığı baskıdan mıdır, ahh yoksa yine o hormonlardan mıdır, burasını bilemiyorum işte, genelde kadınların eşleriyle sevişme istekleri çoğalır!

Ancak, tam da baba olmaya kendini hazırlamış adam, tam da anne olarak sizi kabul etmişken, bebeciği artık benimsemişken, gerek bebeğe zarar verme kaygısıyla, gerek de anne kavramına ters düştüğünden dolayı bu konuda kendini hazır hissetmeyebilir…

Doktor önerileri dikkate alınarak, beyler, belli bir döneme kadar izin var…

Tersi de olabilir…

O konuda da doktora danışmakta yarar var!

Psikolojik olarak hazır olmadığını düşünen beyler, anne olmak cinsiyetsiz olmak demek değildir!

Anne olmaya hazırlanan eşinizdir, lütfen kendi anneniz gibi algılayıp, kavramları karıştırmayınız… (Bu konunun devamı da var, bebek doğup da, kadının artık anne oluşu ve değişebilen kavram kargaşaları… Ancak, bir başka yazıda…)

Ve de kadınları gereksiz yere ağlatmayınız!

Vee… Bu dönemde en önemli konu eşlerin baş başa kalmaları, bu süreci baş başa yaşamalarıdır!

Can ciğer arkadaşlar, dostlar, akrabalar, anne babalar bazı görevleri üstlenmek isteseler de, bir yere kadar olanı makuldür, sonrası zarar verir…

Elbet yemek kokusundan kusuyor diye yardıma gelebilir anne, dost, arkadaş ama her gece değil!

Eşlerin en fazla bir arada ve yalnız olmaları gereken zamanlardır bunlar, ki, beklenen, olması gereken şekilde sırt sırta verebilsinler…

Birileri yardıma koşarken, adam geride kalır, düz mantık, yapan var ise bana ne gerek var!

Kadın içten içe kocam yapsa bunu keşke diye düşünür…

Bilenir, elinde olmadan…

İnsanın yaşamında bir hadi iki kere yaşayacağı bir olayı, eşler birbirleriyle paylaşmalı…

Eş olduklarını anlamalı!...

İyi günde de kötü günde de…

Yardımları, lütfen, bir yere kadar kabul edin, adamlar işe yaradıkları ölçüde iş yapmaktan hoşlanırlar, lütfen hamile hanımlar, bırakınız eşiniz size yardım etmenin keyfine varsın…

Sizde bilenmemiş olursunuz böylece boş yere…

Anneler, babalar, boşaltın biraz sizde çocuklarınızın etrafını…

Onlar artık çocuk değiller, boşaltın ki sağlıklı anne baba olmayı öğrensinler…

Her bebek sağlıklı, şanslı doğsun, anneli babalı büyüsün…

Gülgün Karaoğlu

Mart,22/08

 
Toplam blog
: 1269
: 1343
Kayıt tarihi
: 18.09.07
 
 

İzmir, 1963 doğumluyum. Dokuz Eylül Üniversitesi İngilizce bölümü mezunuyum ve özel bir şirkette ..