Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Şubat '18

 
Kategori
Deneme
 

Esma Hanım ile Garip Bey Salonda Sohbet Ediyorlardı

Esma Hanım ile Garip Bey Salonda Sohbet Ediyorlardı
 

 Bu Bodrumdaki üçüncü kışımız. Ben tatil yörelerini yaz aylarında değil de kış aylarında el etek çekildikten sonra daha çok seviyorum. Kuşlarla, çiçeklerle, böceklerle başbaşa yaşamak çok hoşuma gidiyor. Bu sabaha kadar buralarda eşimle başbaşa sessiz ve sakin yaşadığımızı sanıyordum. Taki bu sabah.....

 Yan odadan  bir kadın ile bir erkeğin sevgi dolu kıkırdaşması ile uyandım. Çevrede kimse yok, evde de eşimle ben yalnızız diye biliyorum. Sesleri dikkatle dinleyince bu mırıltıların birbirlerine yıllardır biriktirdikleri aşklarını anlatan Esma Hanım ile Garip Bey'in seslerini hemen tanıdım. Nasıl tanımam daha dün gece onları seyretmiştim İstanbullu Gelin'de. Yatağımdan kalktım, giyindim, aşağı kata ineyim diye düşündüm. Tam oda kapımdan çıkarken televizyon odasından Bahar ve iki küçük çocuğunun neşeli konuşmaları geldi kulağıma. Bahar her zamanki olumlu ve sevgi dolu ses tonu ile çocuklarına televizyondaki programı anlatıyordu. Evdeki bu gariplik dikkatimi çekmişti. Merdivenlere yöneldim. Aşağı kata inerken mutfaktan harika kokuların geldiğini fark ettim birden. Eşim kalkmış ve kahvaltı hazılrıyor diye düşündüm. Yaşamımızda kahvaltı hazırlama görevi eşime ait. Her sabah kalkıyor, güzel bir kahvaltı hazırlıyor, çayımızı termosa koyuyor ve ben seslenince orta kat balkonuna çıkartıyor ve biz çiçeklerimiz arasında kahvaltımızı ediyoruz. Bu sabah eşime seslenmedim, ben aşağı inip ona süpriz yapayım diye düşündüm. Hem evdeki bu insanların da sebebini soracaktım. 

 Mutfağın kapısını açıp da fırının önünde Meryem'i görünce şaşırdım birden. Meryem harika tarçınlı kurabiyeler ile dolu tepsiyi çıkartıyordu fırından. O sırada gözüm açık balkon kapısına ilişti. Dikkatle bakınca Savaş, Güçlü ve Komiser Burcu'nun ellerinde birer kupa kahve hararetli bir konuşma içinde olduklarını farkettim. Balkona onların yanına çıkarken  Meryem'e bana da bir kupa kahve vermesini rica ettim. Balkonda koltuklarda Ferhat ile Aslı da oturmuş kahve içiyorlar ve konuşuyorlardı. Ferhat her zamanki ters ifadesi ile Aslı'yı kızdırmakla meşguldu. O sırada bahçe kapısı açıldı ve elinde içinde sıcak ekmek ve poğaçaların olduğu torbayı taşıyan Gürdal Bey içeri girdi. Sanırım yakındaki bakkala gitmişti.

 Tam bu sırada harika bir şarkı duydum. Gülizar nefis sesi ile çok güzel bir şarkı söylüyordu. Begonvillerin arasında dolaşan Gülizar inanılmaz güzel gözüküyordu sabah sabah. Yeni bir beste mi diye seslendim Gülizar'a. Onun cevap vermesini beklemeden Azime Hanım atladı Evet diye. Hakikaten Azime Hnaım kimseye söz hakkı bırakmıyor. Tam bu esnada bahçedeki salıncakta birbirlerine aşklarını ilan eden  Nefise ile Muzaffer'e gözüm ilişti.O kadar mutlu gözüküyorlardı ki. Havuzun başında Onur, Zeynep ve Ahmet didişiyordu. Birazdan sesleri yükselecek ve büyük bir kavga çıkacak gibiydi.

 Ben bunları seyrederken Mutfağın kapısında Yemekteyiz programından  Onur Bey'ı gördüm. Bugün ne pişireceğiz diye seslendiyordu bahçedekilere. 

 Bahçeden eve yöneldim. Eve girince gözüme salonda oturan Garip Bey ve Esma Hanım çarptı. Esma Hanım her zamanki gibi çok şıktı. Ama o ne. Yanlarında çok değişik bir hanım daha oturuyordu. Dikkatle bakınca daha dün gece tanıştığımız Sireh Hanım olduğunu anladım, Siren Hanım gerek ismi gerek davranışları ile hakikaten çok ilginç bir tip.

  Ben tam Süreyya ile Faruk nerede diye soracakken Esma Hanıma salon kapısı açıldı ve yanlarında Arif ile içeri girdiler Süreyya ile Faruk. Teyze yanlarında yoktu. Biraz sonra konuşmalarından hamilelik sebebiyle sabah bulantıları olduğunu ve bu sebepten aşağı inemediğini öğrendim teyzenin.

 Bütün bunlar olurken eve yaklaşan bir otomobil sesi duydum ve heme bahçeye fırladım. Duran otomobilden Haluk ile Meltem indi. Meltem her zamanki gibi çok fıit ve güzel gözüküyordu. Dizidekinin aksine hiç de boşanacak bir çift gibi değildiler. Birbirlerine duydukları büyük aşk çok belliydi. 

 Onlar da  havuzbaşında oturan kalabalık gruba dahil oldu kısa sürede. Bahçeden kahkahalar yükseliyordu. Gülizar ve Deniz havuz başındaki neşeli gruba tarçınlı kurabiye ve kahve taşımakla meşgulduler.

 Birden ne kadar çok kalabalıkla yaşadığımı farkettim. Bu bana çok büyük bir mutluluk verdi.Üstelik bu kalabalık heran bir düğme çevirmeyle yaşamımdan çıkabilecek durumdaydı.

 Keşke diye düşündüm, yaşamımdan bir düğme çevirmeyle çıkamayan kişilerı de çıkartacak bir güç olsa.

 Bu bir hayal olsa gerek. 

 

 

 
Toplam blog
: 826
: 1068
Kayıt tarihi
: 26.04.11
 
 

Ben emekli bir iktisatçıyım. 21 yıldır bir sanatçı annesiyim. Küçük kızım klasik müziğe eğilim gö..