Esrarengiz Amerikalı

Son günlerin ünlü muhabbetlerinden biri de "taşeron kim?". Kim olabilir ki! Allah'a şükür taşeronumuz çok. Çoğu da kendini saklamıyor zaten. Çoğu yüzümüze gülüp arkamızdan kuyu kazan cinsten. Ne yapsınlar günümüz politikası bu.

Hemen yakın tarihimiz de açık delilleri var. Ülkemiz de bir Robert Alexander Peck olayı yaşandı. 1980 olaylarına zemin hazırlayan CIA ajanı. Yabancı ajanlardan bildiğimiz açığa çıkarılanlarından. Doğu bölgelerimizin bir çok ilinde kışkrtıcılık yaptığı alenen belgelen bir zatı muhterem. Olayı basına taşıyan gazetecinin sonu aynen flimlerdeki gibi bitmiş. Ölümle . Ülkemizin yetkilleri ne yaptı! Kocaman bir HİİİİÇ! Bir şey yapamadılar.

Olayın bir numaralı şahitlerinden, önemli kişilerden kendi ağızlarından bir yaprak aktarmak istiyorum.

1979 yılının yaz ayları İçişleri Bakanı Hasan Fehmi Güneş’in telefonu çalar. Arayan Amasya’nın CHP’li Belediye Başkanı Gündüz Türen. Heyecanla şehirlerinde Robert Alexander Peck adında bir Amerikalı dolaştığını bildirir. ABD’nin Ankara Büyükelçiliğinde ikinci katipmiş. Fakat adam garip ilişkiler içinde. Ziyaret ettiği kişilere garip sorular soruyor. Durumu içişleri bakanına bildiriyor.

Bakan Güneş heyecanlanır. Amerikalının ne yaptığını, Ne gibi sorular sorduğunu anlatmasını ister Belediye Başkanından.

Başkan kendini de ziyaret eden bu Amerikalının kendine sorduğu soruları not almış bakana tek tek okur.

-1.Amasya’da Sünniler ile Alevilerin oranı nedir?

2. Amasya’da genel nüfusa göre işçilerin oranı nedir?

3. Amasya’da sağ-sol potansiyeli göz önünde bulundurulduğunda denge hangi tarafın lehine bozuluyor?

4.Amasya’da çatışmalar mezhepsel nedenlerden mi, etnik ya da ideolojik nedenlerden mi kaynaklanıyor?

Kaynak:Ahmet Kekeç; CIA ve 12 Eylül