Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Nisan '07

 
Kategori
Kültür - Sanat
 

Eşrefoğlu camii

Eşrefoğlu camii
 

Bir arkadaşımdan mail ekinde bir sunu geldi çok etkilendim. Sizlerle paylaşmak istedim. Umarım dikkatinizi çekecektir. Ben bu şaheseri görmedim en yakın zamanda görmeye gideceğim. Umarım sizlerinde yolu bu taraflara düşerse Beyşehir Eşrefoğlu Cami’sini görmeden geçmeyiniz…

1299 yılından günümüze...

Yer Beyşehir merkezi ve gölün kenarı...

Yıl 1299, Osmanlı Tarihinin başlangıcı... Bu muhteşem cami inşa edilmişti.

700 yıl boyunca tamamen kütük sütunlar üzerinde yükselen bir eser. Bu ahşaplar neden bükülmez, çatlamaz, kurtlanmaz veya çürümez?

Ahşap sütunlar doğal kök boya ile renklendirilmiş ve hala orijinal. Bu renkler hiç mi solmaz? Bu 700 yıl önce yapılmış nasıl bir statik hesabıdır ki, bu cami yüzyıllar sonra bile dimdik durur?

Şimdiki binalar oldukları yerde çöküyorlar. Müteahhitleri de pişkince, "30 yıl dayandı daha ne bekliyorsunuz" diyebiliyorlar. Biz de yutuyoruz...

Bu muhteşem ahşap yapıda çivi, vida benzeri metal bağlantılara gerek duyulmamış. Tamamen geçme / kakma tekniği kullanılmış.

Mimar, mühendis, usta ve hatta boyacı olmak isteyenlere bile mecburi ders olarak bu eseri yerinde inceletmek gerekir. Tuğla örme bir kubbe bu kadar mı estetik olabilir? İlle beton olmak zorunda değil demek ki...

Bir mihrabın çini işlemeleri bu kadar mı güzel olabilir? Bu kötü aydınlatma lambaları için diyecek bir şey yok.

Giriş kapısının üst yazıtı. Ahşap ve çini bu kadar mı güzel birleşebilir?

Cami imamı bilgi veriyor. "Ahşap sütunlar sedir, başlıklar ise abanoz ağacından olup, 6 ay Beyşehir gölünün içinde yatırılarak, kimyasal kullanılmadan doğal koruma edilmiş." 700 yıldır bir şey olmuyor. Kimyacılar neredesiniz?

Caminin ortasında dört köşe bir çukur var. Bahar başlarken yakın dağlardan kağnılarla kar ve buz taşıyıp buraya doldururlarmış. İnsanlar yaz sıcaklarında bile serin bir ortamda ibadet edebilirlermiş.

Bu mimber ise tamamen masif ağaçtan, oyma ve kakma tekniği ile yapılmış.
Vida, çivi kullanılmadığını tekrarlamaya gerek yok.

Mimber kapısında ahşapla hat yazısı. Ortada ALLAH, dört köşede dört Halifenin adları yazılmış.

Mimber kapısının sol üst köşesine bu muhteşem İsa Usta adını yazmış: "Amele İsa"
Mütevazılık bu kadar olur.

Devamını gidip yerinde keşfetmek umarım Sizlere de büyük haz verecektir.

Bu yazı metni ve resimler sunudan alınmıştır…

 
Toplam blog
: 15
: 999
Kayıt tarihi
: 26.01.07
 
 

Yazmayı ve okumayı çok seviyorum. Nostalji ile yaşamak çok güzel... Geriye dönüp baktığımızda anılac..