Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Temmuz '08

 
Kategori
Müzik
 

Essence

Essence
 

essence


Günlerden cuma...Haftanın bütün yorgunluğu omuzlarıma binmişken yine mi organizasyon? Neyse kalkıp gideceğiz tabii ki. Haydi bir gayret. Yer Enka Açıkhava Tiyatrosu , İstanbul ve cuma ilişkisinden ortaya çıkan karmaşa ile Maslak'a ulaşmak tam bir eziyet. Saat dokuzçeyrekte başlıyor konser. Yerler numarasız , kuyruk ta olur şimdi. Erkenden sıraya girmek gerekir. Off ya.

Neyse güç bela vardık konser alanına. Arabamızı park edip, fahiş konser tarifesi otopark ücretini ödemeye davranmışken otopark görevlisi "otoparkımız ücretsiz efendim" dedi. Kulaklarımıza inanamadık ama gece boyunca duyacaklarımızla kıyaslandığında bu hiçbirşey sayılacaktı. Enka'nın yemyeşil parkının içerisinde hoş bir cafe yapmışlar. Konser alanının tam karşısında küçük gruplar oturmuşlar masalarda biralarını yudumluyor, iş çıkışı yiyecek birşeyler atıştırıyorlar. Küçük bir alanda teyzeler başları boneli, ellerinde eldivenler hamur açıp gözleme yapıyorlar. Gözlemeye, sandiviçlere, köfte ekmeğe yoğun alep var. Teyzeler yetişmekte zorlanıyorlar. Kendimize bir masa buluyoruz. İçeceklerimizi yudumlarken yavaş yavaş kendime gelmeye başlıyorum. Tiyatrodan Sertap'ın sesi yükseliyor, prova bu saate kalmış anlaşılan.

Saat sekizbuçukta kapılar açılıyor. İlk defa geldiğim mekanı sevimli buluyorum. Orta kenarda yer bulup yerleşiyoruz. O da ne ? Koltuklar pek bir rahatsız. Gecenin bir vaktine kadar nasıl oturulur bunlarda. Eyvah belim tutulacak. Anfitiyatro düzenindeki mekanda zemindeki sahnenin ortasında devasa bir piyano, şeffaf bir sandalye. Geleni gideni izleyerek zaman geçiyor. Koltuklar hınca hınç doluyor hatta taşıyor çimelere merdivenlere oturanlar oluyor.

Saat tam dokuzu çeyrek geçe Tuluğ Tırpan ve Serdar Barçım sahneye çıkıyorlar. Piyanosunun başında Tuluğ Tırpan , ney'in duru sesiyle Serdar Barçım enfes bir açılış yapıyorlar. Ardından Sertap Erener çıkıyor sahneye. Üzerinde turuncu şile benzeri bir elbise. Işıkların loşluğu ile masumane transparanlığa bürünen elbisesi içinde Sertap gerçekten çok güzel görünüyor.

"Aannem aannem aannem beni aşka veeer , Asi başım biiir aaaşka boyun eğeeer , Ey aşk al beni süründür yak aşteşlerde ..."

O nasıl ses ya. Sadece bir piyano ve ney eşliğinde Maslak nasıl inler ? " Bir garip haller içinde halim , seni sevmeye hüküm giydim. Seni sevmeyeeeeee..."

Bjork'tan bir parça ile coşuyoruz.Hep bir ağızdan eşlik ediyoruz. "Şhhhh , Şhhhhh"

"Şhhhh, Şhhhh - It's, oh, so quiet shh, shh - It's, oh, so still shh, shh - You're all alone shh, shh - And so peaceful until..."

Sertap Erener'in şarkılarda ve aralarda seyirci ile diyalogu çok başarılı, sıcak, samimi, kararında. Üç sanatçının sinerjisi ile seyre doyulmaz bir gece. Essence müthiş uyumlu bir bileşim olmuş. Dahasını anlatmaya bu alan yetmez, yaşamak gerek. Müziğin, koltukları rahatsız sıradan bir mekanı nasıl büyülü bir atosfere çevirdiğine şahit olmak gerek.

Alkış, kıyamet ...

Essence bis yapıyor " Aşk, Dön ölümden, Bir sebepten, Gel gir dünyama, Aşşşşkkk ... "

Trafik mi , koltuklar mı rahatsız , iş mi yorucuydu , ne saçma. Atladık arabamıza, detone sesimizde Sertap şarkıları, rahatlamış İstanbul trafiğinde evimize doğru yola koyulduk. Hay aklımla bin yaşayayım.

 
Toplam blog
: 60
: 1208
Kayıt tarihi
: 11.06.07
 
 

Memnun oldum... Ben de Didem :) İstanbul'da yaşıyorum. İstanbul'da yaşamayı seviyorum. Yoğun yaşam t..