Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Aralık '11

 
Kategori
Siyaset
 

Estireyim mi?

Estireyim mi?
 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın  “Müslüman Toplumlarda Değişim ve Kadının Rolü Konferansı”nda yaptığı konuşma metnini internet haber sayfalarında okuduktan sonra dilime dolandı bu türkü…

“Estireyim mi estireyim mi
Yavrum sana fistan kestireyim mi
Aman sana fistan kestireyim mi
Üç o yandan beş bu yandan
Yavrum bir de Abant yaylasından
Aman bir de Abant yaylasından”

Bu türkü, Bolu yöremizden… Güne uygun geldi, önce estiriyoruz, sonra geri dönüyoruz, bundan önceki aynı konularda yaptığımız gibi.

1972 yılından bu yana, bu konuda “Karar” alan veya “Eyleme” geçen ülkeler nezdindeki büyükelçilerimizi bi geri çekiyoruz, bi gönderiyoruz.

Önce “Ben sana gösteririm” diyoruz, “İstediğin kadar karar al” diyoruz, yetiştiğimiz mahalleye özenerek “Kasımpaşadan aşağı…” yuvarlıyoruz, sonra ipin ucu kaçmasın diye geri çekiyoruz…

Böyle olunca, Bolu türküsünün nakarat kısmına çok uyuyor…

“Tirilay laylam, tirilari lay lay
Laylari tirilay lay lay lay lam”

- 1972 yılında Paris’e “soykırım anıtı” dikilince yaptığımız gibi…
- Fransa “Soykırım”ı 2001 de tanıdığında yaptığımız gibi…
- Dün meclislerinden geçirdikleri yasayı 2006 yılında geçirmeye çalışırken yaptığımız gibi…
- Mesela ABD bunu, bu iktidar döneminde birkaç sefer yaptı, büyükelçilerimizi getirdik getirdik, geri gönderdik…
- Kanada aynı şeyi yaptı, biz de tavrımızı tekrarladık…

Sonuç?

Aynı türkünün Nakaratı gibi…

“Tirilay laylam, tirilari lay lay
Laylari tirilay lay lay lay lam”

Sadece bu nedenlerle büyükelçilerimizin gidiş-geliş uçak paraları ile bir aile bir yıl geçinir vallaha…

Fransa bu konuda öncü de, Kanada, ABD İsveç gibi ülkelerde alınan kararlar ve tanımalar halen yürürlükte, hiç geri adım atan yok…

Peki, biz niye her zaman geri adım atma gibi bir davranış içindeyiz ki?

İşte benim anlamadığım da bu…

Esiyorsan, gürlüyorsan, Kasımpaşa’dan aşağı salıyorsan, bir de yağmurunu görelim, yağ da millet bi de selini görsün be birader…

Biz “Kınıyoruz”, onlar keyiflerinden “Kına” yakıyorlar…

Sonra geldiğimiz gibi kös kös geri dönüyoruz…

Şimdi söyleyin bakalım, Fransa büyükelçisi ne zaman geri dönecek? Bir hafta mı, bir ay mı, bir yıl mı? Hani geri döneceği kesin de…

Yoksa “Bu iş burada biter kardeşim” mi?

Yoksa yine geçmişte olduğu gibi…

“Tirilay laylam, tirilari lay lay
Laylari tirilay lay lay lay lam”

Mu?...

24 ARALIK 2011
İBRAHİM PEKBAY
 

 
Toplam blog
: 1104
: 918
Kayıt tarihi
: 28.01.07
 
 

Emekliyim ama “Tekaüt” değilim. 1961 yılından beri değişik “Anadolu” gazetelerinde yazdım. 1984-8..