Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Eylül '08

 
Kategori
Güncel
 

Etekleri altın taşlı sevgilim...

Etekleri altın taşlı sevgilim...
 

22 Eylül 2008,İstanbul'da gün batımı (Objektifimden )


Benim eski sevgilim,nice zamandır göz kırpıyordu...Epeydir görüşememiştik ya hasret kalmıştık...

Kâh beyaz gelinlikvâri giysileriyle eteklerini savuraraktan çıkıyordu balkona...

Kâh nevbahar çiçeklerini takaraktan, sırma saçlarına...

''O gül endâmıyla sıra selviler gibi, tek tek basaraktan, bâde süzerekten badem ağaçlarının arkasından, bâdem gözleriyle bana âdeta '' Koş !..Gel !..'' diyordu...

Zaman geliyordu ki ince ferâcesinin altından görünen masmavi gözleriyle,yeşil kostümünün altından, insanı çıldırtan ince bel kıvırışıyla ,sıcak yaz günlerinde, soğuk terler döktürüyordu bana...

Hazân yaprakları, inceden yağan yağmurlarla,kayısı ağaçlarının yapraklarını dökerken bile O sevgili, ''yaz geçti gelmedin ;sütler kaymak tutar tutmaz gel gayri !..'' diye nâmeler yazmaya başlamıştı...

Buna yürek mi dayanırdı !..

Dünya'nın taptığı bir güzel;nice sultanlara,padişâhlara yâr olmamış kraliçelerin şâhı beni çağırıyordu !..

Şâir-i azâm Nedim Efendi, Sultanlar Şuârasından meşhur Fuzûlî, Bakî, Nef'î Efendi ve Şâir, Şeyhü'lİslâm Yahya Beyefendi Hazretleri O'na ne şiirler döktürmüş;hatta ne kelleler O'nun uğruna uçup gitmişti !..

Ben bu dâvete icâbet etmezsem;iki güne kalmaz kellemin gideceği ilânen tebliğ ediliyordu !..

Hatta,elinde sarı zarf ile zabdiyye ve raptiyye baş nâzırı Cüllâp Efendü, kapıya dayanmış idü !..

Hatta ve hatta bu güzelin aşkına karşılık vermezssem eğer, MB ailesinden ve de hatta MB Sülâlesinden men edileceğim tebellüğ ediliyordu !..

Bu mekânda çıkan gavga-yı kalemşör mes'elesinde bu gerilimin hakikaten payı olduğu fısıldanıyordu...

Ahâli gergindi;deriler gerilmiş idü !..

Hatta bu güzelin adıyla anılan cihan-ı beliğ memlekette, heyelân ile müntesib zelzele-i felâketiyyenin bir an önce zuhûr edeceğü, bunun da yegâne mümessülünün, mâşuk Mes'ud Efendü;yâni zât-ı Şâhanemin olacağı zikredilir olmuş idü...

Cellâtların kementlerini yağladıklarını görünce, feryâdı figân eyleyüp ,''Tamam Yârim...Bekle beni...Aç kollarını ben geliyorum ! '' diyerekten var gücümle bağırınca bir anda boşluğa düşmüş idüm..
......


''Her rüyada vardır bir hayır'' diyerekten, o günün gecesi atımın arpasını fazla vererekten (Benzini fulleyip) sevgili İstanbul'umun yoluna düşmüş ve ona şükürler olsun ki kavuşmuş idim...

Şimdi elele, gözgöze, İstanbul isimli dünya güzeliyle , iftarımızı idrâk eyleyüp, bubasından izin alup, ''o pastane senin;bu mesirhane benim'' gezip duruyoruz...

Sadâbâd 'dan ,Topkapı'ya; oradan Galata'ya ;Taksim'e,Sultanahmet'e uzandık...Sahibi olduğu,Tarihi kiliseleri gösterdi,mihmandar oldu bana...

Bizim bu aşk ve meşk dolu seyahatimizi,saraydaki Baş Vakayinüvis arkadaşım tarihe şerh düşüyordu...

Güzel istanbul'umu, yarın, boğaz turuna davet etmiştim...

Biraz nazlanmıştı ...

Yarın, '' Bubası geçinen şehiremini'nden '' izin alabilirse, dünyalar benim olacaktır...

Liseli âşıklar gibiyim şimdi...

 
Toplam blog
: 1521
: 1639
Kayıt tarihi
: 23.06.07
 
 

İnsan yontmakla geçti ömr-ü baharı... Güzel ve canlı heykeller yaptı... Kimisinin içi çabuk boşal..