Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Eylül '10

 
Kategori
Sinema
 

Eternal Sunshine of the Spotless Mind..

Eternal Sunshine of the Spotless Mind..
 

Eternal sunshine of the spotless mind..


Eternal Sunshine Of The Spotless Mind, Türkçe 'ye çevrilen ismi ile Sil Baştan; bize Jim Carrey 'in alışageldiğimiz rollerinin dışında ustalığını sergileme fırsatı sunduğu ve son yıllarda en hızlı içi boşaltılan kavramlardan birini, aşk ’ı, gerçek aşkı anlatabildiği için önemli bir film.. Ama bunu yaparken kullandığı insan hafızası ile ilgili kurgu oyunları da es geçilecek gibi değil, bu durum son yıllarda enteresan bir sinema trendi olarak göze çarpıyor..

İlk anda aklıma gelenler Irreversible ( ki aslında o da enteresan bir aşk filmidir.. ), Memento, Donnie Darko, Frequency ve Butterfly Effect..

Bunlarda genelde hikaye, zaman ve yazgı kavramları üzerine kurulu, Eternal Sunshine ve Irreversible ’da yazgı aşk üzerinedir, Memento ve Frequency ’de ise çözüm bekleyen bir cinayet vardır.. Donnie Darko ve Butterfly Effect ’de ise genç bir bireyin yaşamla ölüm arasında değişen çizgisi konu edilir.. Algıladığımız zaman ve gerçeklik ile algılarımızdan bağımsız olarak var olan fiziksel dünya arasındaki ilişkiyi kafamıza kakan filmlerdir bunlar.. Irreversible ve Memento hikayeyi sondan başa doğru anlatarak sonunda ( daha doğrusu en başında ) aslında bütün olup bitenlerin gerçek mi yoksa kabus mu olduğu kuşkusunu izleyicinin yüzüne vurur ve bitirir, diğerleri ise kah zamanaşırı radyo frekansları kah şizoid beyin faaliyetleri yardımı ile geçmişi değiştirme çabalarını ve bunun sonuçlarını anlatır..

Meseleye aşk açısından bakıldığında Eternal Sunshine ile Butterfly Effect ’in vardıkları nokta taban tabana zıt gibi görünür, ilkinde aşk, kahramanlarının bellekleri silinse bile değişmeyen bir yazgıdır, diğerinde ise hayatında herşeyi yerli yerine oturtmak için reddedilmesi gereken, değiştirilebilen bir olgu..

Bu anlamda Eternal Sunshine her ne kadar aşkın ne olduğunu güzel anlatıyor olsa da yazgının değişmezliğini vurgulayan daha kaderci ve ahlakçı bir noktadadır, Butterfly Effect ise final sahnesinde kızla oğlanın yolda karşılaştıklarında birbirlerine şöyle bir bakıp zıt yönlere yürümeye devam etmeleri ile tam anlamıyla eternal sunshine’daki bu subliminal mesajı reddetmiş, inkar etmiş bir filmdir ve nedense bana daha akılcı görünmüştür..

Sonuçta bence ne Eternal Sunshine bir aşk filmidir, ne de mesela memento bir polisiyedir. aşk, şiddet vb bunlarda hikayenin taşıyıcı olarak kullanılmış unsurlarıdır. Hepsinin ortak noktası belki de Memento’nun finalinde Leonard ’ın şu sözlerinde gizli :

" I have to believe in the world outside my own mind. I have to believe that my actions still have meaning, even if i can’t remember them. I have to believe that when my eyes are closed, the world’s still there. but do i ?.. "

Çevremizde bizden bağımsız bir dünya var mı, yoksa herşey bizim algılarımızdan ve bellek kayıtlarımızdan mı ibaret ?

Yani kısacası soru şu:

. . hey, what’s the matrix ?

imdb User Rating : 8.5 / 10
Kişisel Not 'um : 9 / 10


16.Eylül.2010
Kerem Porazan

 
Toplam blog
: 59
: 14527
Kayıt tarihi
: 17.12.09
 
 

İmgelemelik 'ten düştüğü 6.Mayıs.Bindokuzyüz... ~ fi tarihinden bu yana; Sonsuzluk 'da insan.. Yüre..