Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Aralık '17

 
Kategori
Sosyoloji
 

Etkili Denetim, Krediler ve Zarrab

Etkili Denetim, Krediler ve Zarrab
 

Hükümet, özellikle son 15 yılda, başta esnaf olmak üzere, girişimcilerden tutun çiftçilere, hatta ev hanımlarına kadar her kesime geniş imkânlar sundu. Bolca kredi verdi. KOSGEB’in kredi programları yanında, verdiği hibe programları sadece bunlardan bir tanesidir. Amaç; her alanda girişimciliği artırıp, üretimi teşvik etmekti.

Amma… Gelin görün ki, yeterli denetim olmadığı için pek de verimli olmadı. Kredi üretime dönüşmedi, ekonomik kalkınmada etkili olmadı.

Kredileri ve hibeleri yerinde kullananlar olmadı mı? Tabii ki oldu. Ama genele baktığımızda etkin denetim olmadığı için verilen kredilerin boşa gittiği veya yatırıma ve üretime yönelik harcanmadığı görülecektir.

Örneğin, çiftçilere hayvancılığı ve tarımı geliştirmek için milyonlarca lira destek verildi. Ne mi oldu? Gidin Diyarbakır’dan Şırnak’a kadar yol kenarlarında dört tarafı briket duvarlarla çevrilmiş, temelsiz yüzlerce metruk bina göreceksiniz. Aynı tabloyu, İç Anadolu’da veya diğer bölgelerde de görebilirsiniz.

Bunlar, devletin hayvancılığı geliştirmek için çiftçiye verdiği kredilerle göz boyamak için yapılmış yerlerdir.  Kredi alınmış, yeterli ve yerinde bir denetim olmadığı için devlet aldatılmış. Geri kalan paranın nereye gittiği ise meçhuldür.

Aynı şekilde kamu kuruluşlarına aktarılan paraların haddi var hesabı yoktur. Aklıma ilk olarak taşra üniversiteleri geliyor. Buralarda üniversiteler, yöre halkı tarafından ilk etapta bilim üretme yeri değil de söz konusu şehri ekonomik ve sosyal olarak kalkındıracak bir kurtuluş reçetesi gibi algılandı. Rektörler üzerinde sürekli, “neden büyümüyoruz, fakülte sayımız neden az, öğrenci sayımız falanca üniversiteden geri” gibi söylemlerle bir baskı oluşturuldu.

Ne mi oldu?  Rektörler onlarca fakülte veya Yüksek Okul binası yaptırdı. Buralara milyarlarca liralık yatırım gerçekleştirildi.  Devlet ve hükümet iyi niyetle bölgenin kalkınması için kesenin ağzını açtı. Ancak ihtiyaçtan değil de baskıdan veya yerel idarecilerin “iş yapıyor gözükmek” istemelerinden kaynaklandığı için kalkınmaya hiçbir bir faydası olmadı. Bugün bakıyorsunuz her yerde Fen-Edebiyat fakülteleri, Biyoloji ve Kimya bölümleri açık. Sonuç ekonomiye hiçbir katkısı olmayan binlerce boşta gezen üniversite mezunu…

Buralarda da yeterli ve etkili bir denetim olmadı.

Bugün ABD’de sergilenen ve Türkiye’yi haklı olarak rahatsız eden siyasi-hukuk Zarrab tiyatrosunda da yine denetim eksikliğini görmekteyiz. ABD’nin İran’a uyguladığı ekonomik ambargoyu, Türkiye’nin kendi halkının çıkarları için delmesinden daha doğal bir şey olamaz. Türkiye, bunun hesabını da kimseye vermek zorunda değil.

Nitekim Almanya da yaptı, İngiltere de, hatta eminim Amerikan şirketleri de ambargoyu delmişlerdir. Ama hiçbiri bizim kadar su yüzüne çıkmadı, dünyaya afişe olmadı. Çünkü onlarda etkili bir denetim var.  

Devlet ve Hükümet hem içeriden hem de dışarıdan dört bir cepheden saldırı altında iken, bazı bürokratların işlerini gereği gibi yapmadığı aşikârdır. Bu alanda da ciddi bir etkili denetim şarttır.

Unutmayalım. Weber ne diyor: "Eğer bürokrasi üzerinde etkili bir denetim kurulamazsa, seçimlerde, parlamento tartışmalarında ve kanunların yapılmasında elde edilen başarılar boşunadır..."

 

 
Toplam blog
: 81
: 623
Kayıt tarihi
: 18.10.17
 
 

1963 yılında dünyaya geldim. 1985 yılında Atatürk Üniversitesi Alman Dili ve Edebiyatı Bölümü'nde..