- Kategori
- Gündelik Yaşam
Etkin dinleme ve etkin dinlemenin 15 yolu
Yeni bir grup oluşumu içinde yer aldım geçenlerde. Grup çalışması bir psikolog tarafından yönetiliyor. Küçük bir gruptuk. Elimizde olması açısından, daha önceden hazırlanmış işlenecek konu ile ilgili fotokopiler dağıtıldı her birimize. Fotokopilerin başlığı o günkü konunun başlığıydı; “ Etkin Dinleme ve Etkin Dinlemenin 15 Yolu “
Yabancısı olmadığım bir etkinlik ve yine sahip olduğum bilgilerin bir tekrarı olmasına rağmen; bir sürü değişik duyguyu bir arada deneyimledim. Yordu tabii, o duygusal iniş- çıkışlar. Devam edecek bir çalışma ve ben de şimdilik devam etmeyi düşünüyorum.
Değinmek istediğim asıl nokta ise bir paradoks: Eve gelince fotokopileri okudum, bir de baktım ki; konunun sonuna gelindiğinde çok ilginç bir anekdot ile konu bağlanmış. Düşünün iki saat nasıl etkin dinleme yapılacağı ve bunun ne kadar önemli olduğu üzerinde kafa patlaşmışsın; fakat aktarılan anekdotla birlikte kocaman bir soru işareti uyanıyor kafanızda. Gelelim anekdota, aynen aktarıyorum:
“İki psikiyatris birisi genç, diğeri yaşlı her gün işlerine kusursuz dikkatle giyinmiş olarak giderlermiş. Ama günün sonunda, ihtiyar adam her zamanki gibi taze görünürken, genç doktor yorgun ve üstü başı dağınık halde olurmuş. Sonunda genç doktor meslektaşına; “ Bunu nasıl becerebiliyorsun? “ diye sormuş. “ Tüm gün hastaları dinledikten sonra nasıl bu kadar iyi görünebiliyorsun? “; “ Çok kolay” demiş yaşlı adam; “ Anlattıklarının tek sözcüğünü bile dinlemem.”
Nasıl dumura uğradım, varın siz tahmin edin artık! Fakat yaşamı çok ciddiye alan biri olarak da, bunu ciddi bir konuda biraz nefes aldırmak ve gülümsetmek adına yapılmış ufak bir espiri olarak yorumlamak işime geldi açıkçası.