Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Ağustos '08

 
Kategori
Sivil Toplum Kuruluşları
 

ETÜB diye bir birliğimiz var haberi olan var mı?

ETÜB diye bir birliğimiz var haberi olan var mı?
 

ETÜB'E SAHİP ÇIKMALIYIZ...


Geçenlerde basına bir haber yansıdı.Haberde Erdemli Turunçgil Üreticileri Birliği Rusya'dan gelen bir heyeti ağırladığı ve Rusya ile yaşanan ilaç kalıntısından kaynaklanan problemi çözmek için bizzat yerinde inceleme yapan Rus heyetini ikna ederek ihracatın önündeki engeli kaldırdığı yazmakta idi.Haberi okuyunca iilçemizde de bir üretici birliği olduğu aklıma geldi.İlçemizin narenciye üretim potansiyeli ile ilgili genel bilgileri , üreticinin yaşadığı sorunlar ve çözüm önerileri hakkındaki görüşlerimi diğer yazılarımda ayrıntılı olarak yayımlamıştım, narenciyenin önündeki sorunları anlatırken üreticinin yeteri kadar organize olamadığını ve örgütlenmede yaşanan sorununlardan bahsetmiştim.Bunu aşmanın en doğru yolu elbette ki doğru ve etkin örgütlenme ve organizasyondur.

Örgütlenmenin en etkin araçları ise Sivil Toplum örgütleri çatısı altında birleşmekten geçer.Şimdi gelelim çuvaldızı kendimize batırmaya, 2006 yılında Erzin'li bir grup narenciye üreticisinin önderliğinde ve Ticaret ve Sanayi Odasının da katkılarıyla ETÜB(Erzin Narenciye Üreticileri Birliği)adı altında bir birlik kuruldu.Birliğin kuruluş amacı Erzin'li narenciye üreticisini bir çatı altında toplama, üreticilerin sorunlarını aktaracağı ve çözüm önerilerinin geliştirileceği bir platform oluşturma, verimlilik , doğru ilaç kullanımı ve etkin zirai mücadele konusunda üreticiyi eğitme ve bilinçlendirme, teknolojik gelişmeler konusunda üreticiyi bilgilendirme, ürün pazarlama konusunda pazar araştırması yapma gibi üreticinin yararına çalışmaktı.Birlik; kurucularının (hiçbir şahsi menfaat gözetmeden) gerçekleştirdiği çabalarla, doğru düzgün bütçesi olmadığı halde yine kurucularının ve yönetim kurulunun özverili çalışmalarıyla varlığını bu güne kadar taşıdı.Burada bir parantez açarak Birlik Başkanı Mehmet Bestami Özmen ve Birlik Genel Sekreterlik görevini de yürüten Başkan Yardımcısı Ali Tayfun Karaman'ı özverili çalışmalarından dolayı tebrik etmek istiyorum.Geçenlerde birlik genel sekreterine üye sayısının kaç olduğunu sordum ve aldığım cevapla hayretlere düştüm.

Ziraat Odası verilerine göre yaklaşık 3.000 üreticinin bulunduğu ilçemizde birliğe üye olan üretici sayısı 100 olarak gerçekleşmişti.Evet yanlış okumadınız 3.000 üretici den iki yıl içerisinde sadece 100 tanesi birliğe üye olmuştu.Üyelik şartları çok mu ağırdı da sadece 100 üye kaydedilebilmişti.Bunu da sordum, aldığım cevapla üyelik için sadece üretici belgesi olması ve giriş aidatı yatırması yeterliydi.O zaman giriş aidatı çok yüksek olmalı diye düşündüm onu da sordum, ve çoğumuzun kahvede ödediğimiz bir aylık çay parasını ödeyerek birliğe üye olabiliyordunuz.O zaman bu ilgisizliğin sebebi neydi?Yoksa herkes halinden memnun muydu da bizim mi haberimiz yoktu?Ve düşünmeye başladım, her ortamda ürününün para etmediğini dile getiren, borç harçla gününü geçirir hale geldiğini her ortamda ifade eden üreticimiz acaba gerçekten sorunlarına çözüm mü istiyor yoksa alışkanlık haline mi getirdi ağlamayı?Günümüzde sorunların çözümünün organizasyondan geçtiğini bilmiyor mu?hala atadan babadan kalma yöntemlerle çifçilik yapmanın artık tarihe karıştığını görmüyor mu?Hiç izlemiyor mu takip etmiyor mu Avrupa'nın en büyük narenciye üreticisi İspanya'da üretici ne yapıyor?Nasıl organize oluyor?Ürününü nasıl değerlendiriyor?Aldığım bir habere göre önümüzdeki yıllarda EurepGap(İyi Tarım Uygulamaları)sertifikası olmayan üreticinin ürünü bedava olsa dahi Avrupa sınırlarına giremeyecek, üreticimin bundan haberi var mı?Gelip neden sormuyor birliğe ne yapmalıyız diye?Aklımdan bunlara benzer bir çok soru geçti.Üreticiye seslenmek istiyorum, bu birlik kimse şan şöhret ya da makam sahibi olsun diye kurulmadı, bu birlik sadece sizler için kuruldu, ve sizler birliğe sahip çıkmazsanız eninde sonunda yok olup gidecek, ve bizler ağlamaya devam edeceğiz.

Artık sadece kendimizi düşünmeyi bir kenara bırakıp gelecek nesillerimiz için çalışmalı arkadaşımızın eşimizin dostumuzun menfaatlerini de düşünmeliyiz.Ben ürünü mü sattım bundan sonrası tufan zihniyetini bir an önce bırakarak elimizdeki değerlere sahip çıkmalıyız, çünkü biz sahip değerlerimize sahip çıkmazsak yarın bizlere sahip çıkacak kimseyi bulamayacağız etrafımızda...

Saygılarımla,

 
Toplam blog
: 4
: 1221
Kayıt tarihi
: 13.08.08
 
 

Hatay/Erzin'de yaşıyorum, kamu sektöründe çalışıyorum, yeşilin her tonunu görebileceğiniz bir doğa h..