Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Haziran '08

 
Kategori
Futbol
 

EURO 2008 made in Turkey

EURO 2008 made in Turkey
 

resimler milliyet.com.tr foto galeriden alınmıştır.


EURO 2008’ de tutulması insana en fazla keyif veren takım kuşkusuz bizim milli takımımız. Bu yüzden EURO 2008 başladığı günden beri etrafımdaki herkese, bir kez olsun önyargılarından kurtularak ulusal takımımızı mevcut kadrosu bu olan bir takım gibi düşünerek ve tuttukları takımları unutarak sadece milli takımı tutan bir yürekle izlemelerini tavsiye ettim. İsimlere takılmadan, hangi kulüp takımında oynadıklarını akıllarına bile getirmeden sadece milli takım oyuncusu olarak görmelerini ve bu şekilde destek vermelerini istedim.

Ulusal takımımızı bu gözle izleyenler belki de bugüne kadar Avrupa Şampiyonalarında bir takımı izleyip onu tutmaktan alınabilecek en büyük keyfi aldılar. En önemlisi fantastik bir heyecan yaşadılar. Ben aynen bunları yaşadığım için bu ülkenin şanslı insanlarındanım. Türk Milli takımına sempati duyan bir Japon, Çin, Brezilyalı, Afrikalı ya da Amerikalı da inanın aynı keyfi yaşadı.

Türk milli takımına UEFA çok şey borçlu. Çünkü EURO 2008 eğer hafızalarda kalacaksa, bunda en büyük etken ulusal takımımızdır. Eminim 12 sene sonra yapılacak turnuvadan önce dahi, turnuvanın cazip hale getirilmesi için ulusal takımımızın 2008’deki hikayesi anlatılacak, fragmanlar yapılacak.

Ne ilginçtir ki, yabancıların bile keyifle izlediği ulusal takımımız, içeride büyük bir çoğunluk tarafından eleştirel gözle izlendi. Ben o topluluğa gerçekten acıyorum. Çünkü bir daha bu kadar keyifli bir hikayeyi doya doya yaşama şanslarının olabileceğini hiç zannetmiyorum.

Lig Tv maç spikeri Melih Şendil bu fırsatı kaçıranların başında geliyor. Düşünsenize bu turnuvayı Halit Kıvanç’ın anlatımıyla dinleseydik ne anılar çıkardı. O muhteşem geri dönüş dakikaları daha da bir ölümsüzleşirdi. İlker Yasin’in Ağlamak İstiyorum replikleri hala dillerde dolaşır. Melih’den böyle bir replik hatırlayan var mı bu turnuvada.

Ya Sevgili Rıdvan’a ne demeli. Fatih Hoca ile anlamsız bir yarış içinde. Yok şu şöyle oynamalı, yok bu böyle kademe yapmalı vs.vs. Bir de geleceği gören adam olacağım diye kendini kasınca. Ortaya bu güzelliklerden keyif alamayan , alamadığı için de izleyicinin bile keyfini bozan bir yorumcu çıkıyor.Neyse hepsinin canı sağolsun. Sonuç itibarı ile bu keyfi yaşayamayan onlar.

Evet tarihimizde ilk kez yarı final oynayacak olduğumuz EURO 2008 yarı final ilk maçına yaklaşık 24 saat kaldı. Heyecanlı olmak o kadar güzel ki. Hala içimizde “Almanlar bizi darmadağan eder” karamsarlığında bir güruh da olsa, umudumu bir an olsun yitirmiyorum. Sahaya çıkacak onbir beni bir an olsun kaygılandırmıyor. Sakatların ya da cezalıların yerine oynayacakların en az onlar kadar mücadele edeceğini adım kadar iyi biliyorum. Hatta bu yüzden inancım daha da fazlalaşıyor.

Tek bir endişem var. O da Fenerbahçe’nin yaşadığı sendromu Ulusal Takım’ın da yaşaması. Fenerbahçeli futbolcuların Sevilla maçının penaltı atışlarından sonra yaşadıkları adrenalin boşalımı ile ulusal takımın Hırvatistan maçı sonrası yaşadığı boşalım o kadar çok benzerlik gösteriyor ki. Aziz Yıldırım’ın hedefi ilk etapta Şampiyonlar Liginde çeyrek finaldi. Bu hedefe varıldığında tüm camiaya sezon bitmiş gibi davranmıştı. Çeyrek final maçı gösteri maçı gibi oynanmıştı. Kaybetmek dünyanın sonu değildi. Ama oyuncuları bir daha nasıl toparlayacağını kimse bilmiyordu ve bilemedi.

Ulusal Takımımızın da hedefi en az Yarı Final oynamaktı. Bu hedefe varıldı. Her ne kadar dünyanın sonu olmasa da, umarım oyuncularımız bir rahatlık içinde oynamazlar bu yarı final maçını. Çünkü motive oldukları maçları nasıl oynayacaklarını tüm dünyaya ispat ettiler.

Ve şimdi çok büyük bir averajları var. Karşılarında bizden fazlasıyla çekinen bir Almanya var. Bir ya da iki gol bulmak bile oyuncuları rahatlatmayacak. Bunun anlamı fiziksel ve düşünsel olarak fazlasıyla yorabileceğimiz bir rakip. Tek yapmamız gereken o muhteşem konsantrasyonumuzu bir an olsun kaybetmemek.

Ne kadar şanslıyız ki, maçları son saniyesine kadar bizlere doya doya yaşatan bir ulusal takımımız var.

 
Toplam blog
: 85
: 1006
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

1971 yılında Ankara'da doğdum. İzmir'de yaşıyorum. En büyük tutkum FutBol. Ve tabi ki Fut-Bol da bil..