Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Ocak '08

 
Kategori
Basketbol
 

Euroleague'de hakederek kaybetmeyi bilen bir Fenerbahçe...

Euroleague'de hakederek kaybetmeyi bilen bir Fenerbahçe...
 

Basketbolda bir hüsran gecesi daha yaşandı. Fenerbahçe grubun en zayıf ve iddiasız takımı Brose Baskets'e yenildi. Fenerbahçe'nin futbol ve basketbol takımlarının içinde bulunduğu ruhsuzluğun son örneği gibi bir maç yaşandı. Son saniyelere kadar heyecan dorukta gibi göründü; sonra maçın sonucunu hakemin belirlediği gibi bir sonuç çıktı ortaya.

Öyle mi?

Hayır. Fenerbahçe hak ederek yenildi. Son saniyelerde hakemin kasti faul düdüğüne kadar sahada Fenerbahçe'nin bir üstünlüğünü görebildik mi? Rakibe şiddetli bir baskı uygulamasını? Hücumda agresif oyununu? White'ın gereksiz ve abertılı faulü "Yahu belki bu maçı kazanırız" duygusundan geliyordu. Haketmediğin maçı kazanmak nasıl bir şeydir, bunun duygusunu sporcularımıza sormamız gerekir.

Fenerbahçe çok eksik oynuyor; çok doğru. Dün, örneğin takımın en iyisi diyebileceğimiz Oğuz'un yokluğu pota altını tamamen etkisiz hale getirmişti. Oğuz'un son maçlarda pota altı hücum üstünlüğünün ne kadar etkili olduğunu biliyoruz. Mirsad'ın hastalığı yüzüne yansımıştı. Uzun süre dışarıda kaldı. Öldürücü ribaundlarından mahrum kaldı takım.

Solomon'un 28 sayı attığı bir maçı kaybetmenin yanına hem üç ünlem hem de beş tane soru işareti koyuyoruz.

Şu bir gerçek ki; Fenerbahçe Solomon dışındaki yabancılarından verim alamıyor. Vidmar ve Preldzic hakkındaki yorumlarımız blog sayfalarımızın arasında duruyor. Fikrimiz sabittir! Fenerbahçe bu oyuncu seçimleri yüzünden bindiği dalı kesen görüntü içinde.

Ömer Aşık geldiği günden sonra büyük bir form düşüklüğüne girdi. Dün rakibinin bütün feyklerini yedi. Üstelik her pozisyonda adamın üzerine düştü. Kısa sürede faul problemi yaşadı.

Adaşı Ömer Onan da gününde değildi. Savunmada eski görüntüsünden uzaktı. Rasim gereksiz dış şutlarla mnaçın rakibe gitmesinde etkili oldu.

Fenerbahçe'nin taktik dizilişinin savrukluğunu ve plansızlığını her maç sonrasında yazıyoruz zaten. Fenerbahçe'nin bir oyun şablonu yok. Geçen seneden kalma alan savunmasını uygulamaya çalışıyor. Rakip dışarıdan attığı üçlüklerde isabet bulursa arayı açıyor. Beşiktaş maçını bu şekilde kaybetti. Dün de kopyası gibiydi. Topu pota altına indirmek gerek diyoruz; top pota altına giriyor ama oyuncular o kadar tecrübesiz ki, sürekli blokla karşılaşıyor.

Hücumda top çevrimiyor. Oysa rakipler yedi sekiz pas yaparak bir oyuncusunu sürekli boşa çıkarıp; serbest atış yaptırabiliyor. Solomon her boş pozisyonunu sayıya çevirdi. Demek ki şut seçiminde boş kalmak önemli. Boş kalmak için de topu ölümcül bir pas yüzdesiyle sürekli çevirebilmek gerekiyor. Rakibimiz kaç kere 24. saniyede şut tercihinde bulundu ve bunlarda da yüksek bir yüzde yakaladı. Tesadüf ya da şans diyerek geçiştiremeyiz. 24 saniye süresinin sonu sadece hücum eden için değil, savunma yapan için de en kritik andır. Fenerbahçe'nin üçüncü periyodun sonunda Greene'den yediği üçlük ders niteliğindedir. Demek ki maç bitmiyor.

Son olarak Tanyeviç'i konuşacağız. Sürekli oyuncu değiştirerek takımın bütün kimyasını yok ediyor. O olmadı bu, bu olmadı, şu derken; takım tamamen aksıyor. Avrupa Şampiyonasında milli takımla nasıl oynayıp, paçavraya çevirdiyse, Fenerbahçe'yi de öyle içten çökertiyor. Fenerbahçe'nin en kırılgan yeri Tanyeviç'tir. Biz daha onun oyun şablonunu anlayamadık. Taktiksiz maç kazanılmaz. Kurgu sadece tek bir oyuncunun üzerine yıkılmaz. Yıkılmamalı. Dün Solomon'un üçlükleri olmasa Fenerbahçe maça nasıl tutunacaktı sorusunun cevabını bilmemiz gerekiyor?

Bir de Fenerbahçe bu maçı kazansa neredeyse dördüncü bitirmeyi garanti altına alacaktı. Şimdi geride kalan maçlardan Partizan ile oynayacak olduğunu kazanmak zorunda. Dördüncü bitirmekle beşinci bitirmek arasındaki farkı da başına geldiğinde anlayacak.

Uzay Gökerman

Team W L Pts + Pts - Total Pts.
Panathinaikos 11 1 981 874 107
Real Madrid 9 3 960 860 100
AXA FC Barcelona 8 4 938 849 89
Fenerbahce Ulker 6 6 933 934 -1
Lottomatica Roma 5 7 927 944 -17
Partizan Igokea 4 8 924 980 -56
Chorale Roanne 3 9 962 1075 -113
Brose Baskets 2 10 777 886 -109

SALON: Jako Arena Bamberg

HAKEMLER: Luigi Lamonica (İtalya), Roberto Chiari (İtalya), Sergey Mikhaylov (Rusya)

BROSE BASKETS (81): Chris Ensminger 8 (2 ribaund), Steffen Hamann 9 (2 ribaund, 3 asist), Demond Greene 13 (2 ribaund, 4 asist), Darren Fenn 2 (5 ribaund), Robert Garrett 10 (2 ribaund, 4 asist), Ademola Okulaja 12 (8 ribaund, 2 asist), Tim Ohlbrecht 2 (2 ribaund), Mithat Demirel 4 (5 ribaund, 1 asist), Marc Dickel 2

FENERBAHÇE ÜLKER (73): James White 5 (3 ribaund, 1 asist), Willie Solomon 28 (4 ribaund, 4 asist), Mirsad Türkcan 6 (5 ribaund), Ömer Onan 8 (1 asist), Rasim Başak 11 (1 ribaund), Gasper Vidmar 6 (4 ribaund, 3 asist), Hakan Demirel, Tarence Kinsey 2 (1 top çalma), Ömer Aşık 4 (4 ribaund, 1 blok), Emir Preldzic 3 (1 asist)

1.PERİYOT: 23-12
2.PERİYOT: 15-17
3.PERİYOT: 14-16
4.PERİYOT: 29-28

Kaynak:
Euroleague Resmi İnternet Sayfası
Fenerbahçe Spor Kulübü İnternet Sayfası

 
Toplam blog
: 2033
: 1268
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

"Keyif verici bir yalnızlık" olarak gördüğüm yazma serüvenimin en önemli merkezlerinden bir tanes..