Eurovision anıları

Eurovision şarkı yarışması bu yıl Hadise'yle bayağı hadiseli geçeceğe benziyor. Bana 1980li yılları hatırlattı keyifle. Aruz ve hece vezni şiirle yaşayanların temel taşıdır. Ben de onlarla beslendim hep. Ama çoğunlukla serbest şiirler yazıyorum. Bir çok değerli bestekarı musıkiye olan yakınlığımızdan dolayı tanıdığım halde, acaba bestelenir mi diye bir düşüncemde olmadı hiç . Selahaddin bey benim -GÜNEŞİN BATTIĞI YERDE -serbest şiirimi besteleyince o tarihlerde epey eleştiri almıştı. ''Şiir güzel ama..serbest şiirden beste olmaz '' diye .

Alıştığımız kalıpların dışındaki her olgu başlangıçta beynimizdeki red bezlerini çalıştırır nedense. TRT o zamanlar Türkiye'de yayın yapan tek görsel yayın organı. Kuralları çok sert. Bir denetim kurulu var. Ona takılan yandı. 1983 yılında eurovision yarışması için TRT, geçen yıllarda olduğu gibi eleme yapacak. Bütün pop şarkıcıları, besteciler hazırlanıyorlar. Eserler kaset yapılıyor, seçmeler yapılıyor ve kalan on eser arasından biri seçiliyor. Selahaddin içli o zamanlar çok tanınan ve kıymetli bir Türk müziği bestecisi. Tutturdu yarışmaya bende katılacağım diye. Eşi sevgili Pınar, ben olmaz diyoruz dinletemiyoruz. ''Batı kendi müziğini en iyisiyle yapıyor. Bizim onların taklidi bir eserle kazanmamız imkansız. Biz kendi ezgilerimizi taşıyan, kendi sazlarımızın da olduğu çağdaş bir eserle gitmeliyiz'' tezini savunuyor. ''Kabul görmez'' diyoruz''alışırlar efendim' diye bizi susturuyor. Benim HEYECAN isimli şiirimi besteledi, arasına da ten na lar koydu. Müziğe ut ve kanunuda ekledi yarışmaya yolladı. Solistimizde o zamanlar yeni, yeni parlayan Ayşegül Aldinç.
Günaydın duygularımın sabahı.
Günaydın bana aşkını söyleyen.
Günaydın son baharımın sabahı,
Yeni günle kalbi saran heyecan..

Günaydın sevgime açan çiçekler,
Pencereme konan beyaz güvercin.
Günaydın aydınlık renkler jaleler,
Yeni günle kalbi saran heyecan...

Sonuçta biz ilk on arasında finale kaldık. O zamanlar eurovision sanki devlet meselesi. Bizde bir heyacan anlatamam. Ama TRT Türk sazları olmaz diyor. Selahaddin bey ne yaptı etti kanunu koydurdu. Çalan da şimdinin kanun virtiyozu sevgili Ahmet Mater. Bir ay bizim evde bir çalışma anlatamam. Kreografi hazırlıyoruz kendimizce. Talat Bulut çalıştırıyor. Mithat Özyılmazel (Neconun kardeşi, şimdi benim çok değerli bir dostum devlet korosunda , sunucu, hoca ve çok güzel şiir okur.) Sevgili Murat içli ve bir arkadaşımız daha Ayşegül'e vokal yapıyorlar. Yarışma günü TRTnin stüdyosuna gittik. Pop müziğin bir çok tanınmış genç sanatçısı orada. Tabii Aysel Gürel gibi tanınmış söz yazarları ve yapımcılarda. Hepsi gayet rahat kıyafetler giymişler. Bizse bir alemiz. Selahaddin bey takım elbiseli. Ben ve Pınar hava soğuk diye kürklerin içinde bir köşede uzaydan gelmiş gibi duruyoruz. Gazeteciler bize gelip saygılarını sunuyor, resim çekmek için diğerlerinin yanına gidiyorlar. O günü hatırladıkça hala çok gülüyorum. Allahtan Ayşegül Aldinç vardı yanımızda. Neyse elemeler yapıldı.Birinci rahmetli Çetin Alp'in seslendirdiği Opera şarkısı oldu. Biz üçüncü olmuştuk.( Ama sıralamada birinci bizdik.) Çetin Alp çok güzel bir sesti ama o yıl sonuncu olduk. Şarkı doğru bir seçim değildi ama TRT onu birinci ilan etti.
Eurovision Şarkı Yarışması Türkiye Finalleri

1983 Eurovision Şarkı Yarışması Türkiye Finali

1 - Müzisyen - Vedat Sakman

2 - Boğaziçi - Hakan Sıvacı

3 - Heyecan - Ayşegül Aldinç, [[1]]

4 - Yaşayamam - Mehmet Şenpeç

5 - Dön bana - Coşkun Demir

6 - Opera - Çetin Alp & The Short Waves, [[2]]

7 - Heyamola - Mavi Yolcular (Sezen Aksu, Ali Kocatepe & Coşkun Demir), [[3]]

8 - Atlantis - Beş Yıl Önce On Yıl Sonra

1984 de Sezen Aksu'nun seslendirdiği-MERHABA ÜMİT-şarkısıyla yine finale kaldık. Finalde Sezen Aksu yarışmadan çekildi. Şarkıyı Ayşegül Aldinç seslendirdi. 1987 de Ahmet Özhan'la katıldığımız GÜLÜMSE BİRAZ la finale kaldı. O yıllar TRT nin çok katı olduğu ama bir okul gibi, çok güzel şeylerde yaptığı yıllardı. Hiç bir maddi karşılık olmadan o yarışmalara katılan üreten gencecik sanatçıların çoğu kendilerini bu günlere taşıyabildiler. Selahaddin İçli'nin 1980 li yıllarda mücadelesini yaptığı Türk ezgisi makamı ve sazı hayali bu gün bir çok eserde gerçek oldu. Tıpkı Hadise'nin şarkısı gibi.

Bilimde sanatta ve bir çok dalda öngörü sahibi, hayallerini, rüyalarını sabırla sevgiyle gerçeğe dönüştürebilecek insanlara ne kadar çok ihtiyacımız var. Hele bu günlerde.

Sevgilerle.
Cansın Erol