Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Ocak '13

 
Kategori
Emlak
 

Ev mi yoksa araba almak mı kolay?

Ev mi yoksa araba almak mı kolay?
 

Giriş

Ev alırken çok dikkatli olmalı.

Unutmayalım ki bir tek bizim değil herkesin gözü açık.

Ancak evini satan kimi kişiler ile kimi yapsatçıların gözleri daha da açıktır!

Tapuda işi sağlama bağlamak yetmiyor.

Bir ev alırken bir araba alıyormuş gibi davranmak gerekir.

Yoksa en umulmadık tuzaklara düşmeniz hiç de zor değil.

Bu durum kooperatif üyelikleri için de geçerli.

Her iki olayı da ikişer kez yaşamış olduğumdan umarım yazdıklarım gerekli etkilerde bulunacaktır.

Alıp sattığım dört arabanın hiç birinde kooperatiflerdeki durumlar ile evlerdeki açmazlar kadar yorulmadım.

Ev konusunda gerekli titizliği göstermezseniz çoğu yurttaşımızın yaşadığı ‘tadilat koliklik’ sizin de kişiliğinize yapışır.

Alacağınız evin dış görünüşüne aldanarak bir süre sonra  'dışı seni içi beni yakar' demeyin.

Eğer yer yer kendinizi tutmasını bilirseniz ev alırken yaşanılabilecek olumsuzlukları hiç bir yara bere almadan atlatabilirsiniz.

Bir alıcı olarak sizin için o ev yerine bir başkası da sizin için uygun düşebilir.

Yeter ki sabırlı, dikkatli, özenli ve kuralcı olun.

Öğüt tutabilirliğinizi korumak zorunda olduğunuzu da unutmayınız.

I.

Öncelikle:

Bir de evin elektrik bağlantıları,

Duvarların ince mi yoksa kalın mı olduğu,

Kombi, şofben, su, doğal gaz ve elektrik sayacının uzmanlarca denetimi,

Bu bağlamtılar için gerekli yerlerde uygun güçte birer sigortanın bulunup bulunmadığı,

Su bağlantılarının özellikle yukarıdan size ve sizden aşağıya sızıntı durumu,

Dış kapının sağlamlığı,

Pencerelerin sağlanlığı yanında çift camlarının kalitesi,

Yapı Denetim Raporu'nun onaylı bir kopyası, gibi durumların çok sıkı bir biçimde gözden geçirilmesi gerekir.

Bana göre bir ev alırken, bir araba alıyormuş gibi titiz olmak gerekir.

Bu amaçla her yerini kurcalamak, aç kapa yapmak, komşulara bile sormak gerekecektir.

Eğer çevrenizde bir inşaat ya da elektrikten iyi anlayan birileri ya da bir mühendis var ise almaya karar verdiğiniz evi bir de ona danışmadan aşağıda sırayamaya çalışacağım yasal haklarınız ile denetim haklarınızı derinleştirmeye gerek yoktur.

Buraya kadar karşılaşılabilecek sorunlar için kısa bir giriş yaptım.

Şimdi diğer ayrıntılara geçebiliriz.

II.

Unutmayalım ki  her müteahhitten ya da yap satçıdan ev alınmaz.

Bu kişilerin çok azı işini bilen inşaat mühendisi ya da mimardır.

Siyasilerin başımza nice olumsuzluklar ve nizahlar açtığı bu konuda çok dikkatli olmak zorundayız.

Yoksa birilerinin sizin gözünüzü boyayarak zenginliğne zenginlik katması işten bile değildir.

Özellikle müteahhidlerden ev alırken, bankada asıl ev sahibine para ödenirken müteahidin bir yakının bir ‘emlakçı’ olarak karşınız dikildiğinde ‘kayıt dışı’ bir biçimde ‘emlakçı komisyonu’ ödemeyiniz, bu konuda itiraz ettiğinizde,‘Abi bizim orada ‘emlakçı’ da yazıyordu, yoksa bu iş olmaz!’ deyiveren bir zorba ile yüz yüze gelmeniz işten bile değil!

III.

Aşağıda bu konuların hukuki yönleri konusundaki önerilerini okuyacağınız Banka Müdürlüğünden emekli Yılmaz Çetingöz’ün bütün önerilerinin de göz önünde bulundurulması gerekir.

Onun da  yazdığı gibi ev alacağınız kişiyi de müteahhidi de yanında çalışan bir kaç kişiyi de bazı yetkililere ulaşarak araştırınız,

Yoksa ne idüğü çok belli bir kaç Yer Altı Örgütü bile çıkabilir karşınıza!

Şimdi diğer konuları sıralamaya çalışacağım:

Yapsatçı ile anlaşmanız ne olur ise olsun konutlar zamanında verilmeyebilir.

Biz yaşadık; el senedi belgesine göre arada geçen sürede kimseye kira bedeli ödenmedi,

Bu durum başına kakıldığında istemediniz ki diye cevapladı yüzsüz bir biçimde,

Gecikmelerden dolayı bütün suç belediyelere atıldı,

Belediyelerin 'rüşvet' aldığı vurgulandı yeri geldiğinde,

Belediye İmar Denetim Yetkilisi kendisinin kaçak odalarını yıktırdı, yaptırmadı!

IV.

El senedinde yer almadığı halde Oturma İzni alınmadan önce inşaatın uzamasından ve gerekli Doğal Gaz  gibi izinlerin de alınamamasından dolayı zorunlu olarak evlerine gelenlerden şantiye elektriği parası 'eşit olarak' alındı,

Bu yüksek bedeli İmar İzni ile Oturma İzni gibi nedenlerden doğan gecikmeden dolayı ödemek istemeyen bendenizin Doğal Gaz Dosyası EGO'dan çekildi,

Bu konuda Yapı Denetim sorumlusu olayın yanlışlığını söylese bile söz konusu bedeli ödendikten sonra Doğal Gaz bağlantısı açıldı altı gün gecikme ile,

Bazı evlere en ucuzlarından kombilerin takılması yanında şaltersiz bağlantıları ile gaz vanalarının su vanası olmaları gibi sorunların da yaşanması nasıl bir can güvenliği içerisinde yaşanılmakta olduğunun bir başka yönü değil de nedir?

Apartmana gelen elektrik bağlantısının ilk dağıtım yerindeki cihazın ucuzluğundan dolayı TEDAŞ yetkilisi bağlamak istemese bile bağlamak zorunda kaldı orada bulunanlara 'bunu en kısa sürede değiştiriniz' diyerek uyarıda bulundu,

Katlar arasındaki yalıtımlar yapılmadığından en az iki kat yukarıdaki çocuk koşuşturması ile,

Aile içi tartışmalar ile bazı sevinçli durumlara tanık olmanız hiç de yabana atılabilecek bir durum değil.

Çevre düzeni gelişi güzel yapılarak bırakıldığı için yine ortak giderlere asılmak gerekecektir.

Eğer eve birden bire yapışmış iseniz ev içerisindeki musluktan lavobaya, su vanasından kombiye, elektrik fişlerinden su sızıntısına kadar korkunç bir kalitesizlik yaşamamak işten bile değil.

V.

Apartmanın 'atık su borularının darlığı' yüzünden kokuların yayılması ve ek masraf çıkması gibi bir durumla karşılaşıldı,

Binanın yedek su ihtiyacı için konulmuş bulunan devri daim  motoru’nun bağlantıları vb sorunlarının olduğunu iki yıl sonra öğrenebildik,

Bina girişinin eğimli olmasına rağmen oraya döşenen parlak taşlardan dolayı en küçük bir buzlanma ile kar yağdığı günlerde nice korkulu anlar yaşandı,

Bu amaçla girişe plastik yolluk serilmeye başladı her kış girdiğinde,

Ayrıca girişin yola bağlantısındaki eğimden dolayı ancak çıkışın sağındaki demirlere tutunularak ana yola dönülmektedir,

Asansörün ne kadar ‘çarkıt’ bir mal olduğu ancak üçüncü yılda belli oluyor.

Bu süre içerisinde oturanların yarısı değişmiş olduğundan bazı konularda dayanışma sağlanamıyor,

Binayı yapan müteahhid de çekip gitmiş olduğundan tadilatlar için pamuk eller cepten inmiyor!

Çoğumuzun bildiği gibi bu konularda da ‘damdan düşenler’ dinlenmelidir bence.

Ne yazık ki bütün bu konularda başvuracağınız hiç bir Kalite Denetim Kurulu bir bir oluşum da yok ülkemizde.

Kaç kez telefonla aradığım ve kapısına dayandığım bir kaç müteahhit derneğine de durumları anlatamadım bir türlü, iyi mi?

Kapılar duvar, telefonlara da çıkan yok!

Tek yol eğer paranız var ise ve karşınızdaki şirketin manevi şahsiyetini rezil edebilecekseniz Yargıya başvurmaktır.

Ne ki bu tür konularda Yargıya gidiyorum dediğinizde yanınızda hiç kimseyi bulamayabilirsiniz!

Kısaca 'tavşan kaç, tazı tut' duurmuna düşürüşmüş durumda alıcı durumunda olan herkes.

Bu da ne yazık ki şirketlerin çoğunun kayıt dışı işçi çalıştırmalarına da bağlı olarak günden güne zenginleşmelerine yol açıyor.

Konutların yapıldığı alanlar, alt yapı, yolların durumu, arsalar üzerinde kazanılan oy avcılığı, gecekonducuların direnci, konutların yalıtımı ve sağlamlıkları ile har bakımdan gerekli denetimlerin yozluğu bakımlarından nasıl bir kentleşme aldatmacası içerisinde bulunulduğu ise başlı başına bir 'karın ağrısı' değil de nedir bu ülkede?

Kaldı ki bütün tepeler ile dere yataklarının konut yapımına açılması, kargacık burgacık yollar yerine teras biçimindeki düzenlemeler yanında cadde ve sokaklarda gelişi güzel aylarca duran bazı kamyon, TIR ve LPG tüpü araçlarının varlığı ile bazı tepeleri kuşatmış olan değişik amaçlı antenlerin varlığı da çarpık kentleşmenin artık dayanılmaz bir çirkinlik oluşturduğunun resmi değil midir?

Kendimce yazmaya çalıştığım bütün bunlar 'güler misin ağlar mısın’ gibi bir durum değil mi erenler?

Dertli bir arkadaşımıza göre o yapsatçı bir  müteahhid değil olsa olsa müteahhİT olabilirdi!

Peki içinden çıkılmaz durumların günden güne üst üst yığıldığı kentlerimizdeki çarpıklıklar nasıl açıklanabilir dersiniz?

Şimdilik kalın sağlıcakla.

Konut alırken yasal olarak nelerin yapılması gerektiği konusunda ayrıntılı bir işler sıralaması yapmış olan SBF mezunu emekli bankacı yazarımız  Yılmaz Çetingöz’ün aşağıdaki yazısını ilgilerinize sunmak isterim:

http://blog.milliyet.com.tr/gayrimenkul-alirken-dikkat-edilmesi-gereken-enteresan-bir-husus/Blog/?BlogNo=399569

 
Toplam blog
: 570
: 1034
Kayıt tarihi
: 14.09.08
 
 

1974'te H.Ü. Sosyoloji ve İdare Bölümü'nü yüksek lisans tezi ile bitirdim. 1976 yılında yapımcı y..