Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Eylül '14

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Evde kalma korkusu evlenmek isteyen kızlara yanlış tercih yaptırıyor

Evde kalma korkusu evlenmek isteyen kızlara yanlış tercih yaptırıyor
 

Evde kalma öylesine saçma sapan bir konu ki insanı sinir ediyor! Nedir kardeşim evde kalma! Niye var? Kim çıkarmış? Hani “evlenmek istemiyorum, bekâr yaşamayı tercih ediyorum” u anlarım da evlenemeyip evde kalmak ne demek? Evlenemeyip evde kalanlar var mı? Kaç kişi? Bu ifadenin daha çok kızlar için geçerli olduğu söyleniyor, doğru mu? Ne demek ya evlenemeyip evde kalmak! Neden böyle oluyor!

Yani siz şimdi kızsınız. Evlenmek yuva kurmak çoluk çocuğa karışmak istiyorsunuz. Talibiniz çıkmıyor, ya da beğenmiyorsunuz; evlenemeyip ömür boyu evde kalıyorsunuz. Bir yuvanız olmuyor, çocuğunuz olmuyor. Cinselliği tadamıyor, aşkın sevginin mutluluğunu yaşayamıyorsunuz.

Bunun nedeni sadece güzel olmamanız mı? Ben 50 yıldır bu ülkede yaşıyorum, yüzüne bakılmayacak kız görmedim! Kimse tınlamıyor ama ciddi, sosyal bir yara bu. Her malın alıcısı vardır. Herkesin kendine göre bir talibinin olması gerekir. Kıvanç Tatlıtuğ olmaz da bakkalın sümüklüsü olur.

Evde kalma bu tür kişiler için travmatik bir durum. Toplumumuz tutucu, evlenmeden cinsellik yaşayamıyorsun. E sonra herkes çocuğum çoluğum olsun istiyor. Kızlar/delikanlılar da çok şey istiyor, sanki Hint padişahının oğlu/kızı. Davul bile dengi dengine demişler, dengine bakacaksın kardeşim! Yüz binlerce evlenememiş, yaşları geçmiş kız, kadın, erkek ne demek ya! Empati diyorsunuz, kendinizi bunlardan birinin yerine koyar mısınız lütfen!

Ve kızın yaşı geçtikçe evde kalma korkusuyla beğenmediği kimselere bile razı oluyor. Ya “onu beğenmiyor, bunu beğenmiyor” konusuna da bir şey diyemiyorsun. Naspın sevmediği insanla mı evlensin! Güzel olmadığını düşünen kızlar bunu başka şekilde işte kariyerle, giyimle, huyla, kültürle falan kapatmaya çalışıyorlar ki haklılar. Ayrıca isteyen tarafın erkek olması da kızları mağdur ediyor. Ve erkeklerin kadına kıza serbestçe gidebiliyor olmaları da. Evlilik için acele etmiyorlar. Çocuksa nasılsa 60 yaşında da çocukları oluyor. Ama kızlar öyle mi, kırkına kadar evlendi evlendi sonra tamam. Kırk yaşına gelmiş kızın seçme şansı yok, muhtarın sümüklüsüne bile varacak. Bu da adil değil yani. İstemediğin insanla hayat olur mu, Allah kahretsin!

Yaş ilerledikçe, isteyen çıkmadıkça kız panik yapıyor, anne baba kızım evde kalacak diye gerilim içinde. Bazen annelerin hatta babaların kızına yer bulmak için utanası çabaya girdiklerini görüyoruz. Bence utanılacak bir şey yok, naspınlar! Erkekler rahat, evlenmeseler de olur. Nasılsa 60’ında bile evlenebilirler. Çocukları da olur. E anuşkalar da kapı aralığında bekliyor… Böylesine toplumsal bir yara ülkede kimsenin sorunu değil! Kitabını kafasına atacaksın o prof mudur nedir! Diyanet işleri başkanlığı bu konularda insanların önünü açan vaazlar verdiremez mi! Ondan sonra kadın yoldan çıkınca…

Erkek olmanın bir üstünlüğü de var… Salak malak değilse komşunun öküz kafalı oğlu bile evlenebiliyor. Abuk sabuk atalarımız “delikli taş yerde kalmaz” demişler ama bal gibi kalıyor. Kız da isteyecek kardeşim. Talibini arayacak. Kendini anlatacak. Benimle evlenir misin diyecek. Ne demek erkek istermiş! Büyük ölçüde evde kalma bundan oluyor. Adam beğenmiyor –erkek ya daha iyisini her zaman bulur; yavaş yavaş, acelesi yok- gitmiyor, istemiyor. Kızımız “beni al” diyecek değil ya, bekliyor çaresiz. Bu durumda olan kızların kendilerine eş bulma konusunda yaptıkları her şey mubah. Altından girin, üstünden çıkın, kandırın, kendinize bağlayın…

 

 
Toplam blog
: 6332
: 653
Kayıt tarihi
: 21.09.08
 
 

Sadece sayfalarda kalan yazılar şaheser olsalar bile önemsiz ve anlamsızdır. İnsanlara ulaşan ve ..