Evde kalmış kızlar

Bir kere “evde kalmak” neden sadece kadınlar için söz konusu; evlenemeyen erkek de pekâlâ evde kalmış sayılmaz mı? Ki sayıları kadınlar kadar olmasa da ülkemizde evlenemeyen belli miktarda erkek nüfusu var.

Koca aramak, evde kalmak, kız kurusu gibi yakışıksız deyimlerle kadınlarımız baskı altına alınmış. Evlenmeyen erkek kendi tercihi ile evlenmiyor, kadın olursa evde kalmış oluyor. Kadın da kendi tercihi ile evlenmemiş olamaz mı?

Erkek beğenen, kadın beğenilen. bir başka deyişle erkek alan, kadın varan. Erkek istediğine gidiyor, beğendiğini alıyor. Kadın beni al diyemez ki. Bu durumda erkeklerin beğenmediği, almadığı kızlar evde kalıyor. Bir de erkeklerin kafasında oluşmuş klişe kadın imajı var. Şöyle olacak, böyle olacak, güzel olacak, hamarat olacak… Peki, aynı şartlar erkekler için geçerli değil mi? Yani kadınların beğenmediği erkekler olamaz mı? Bunlar niye evde kalmıyor?

Evde kalırım korkusu yüzünden bazı kızlar istemedikleri çirkin erkeklerle evleniyorlar. Çünkü evde kalmış erkek için kimse bir şey demiyor ama kadın olursa… Kadın çocuk doğurmak zorunda. Yaşı geçerse doğuramaz. Endişe ve panik biraz da bu yüzden. Yani 40 yaşından sonra doğuramıyor ki bu yaşlardaki doğumlar da pek sağlıklı değil zaten. Toplumun evlenemeyen kızlara bakışı malum. Üstelik yaşları ilerledikçe yuva kurma şansları da azalıyor.

Pek dikkate alınmayan önemli bir konu da erkekler cinsel ihtiyaçlarını evlenmeden de bir şekilde gideriyorlar. Çocuk derdi olmasın erkekler hiç evlenmezler. Ki zaten erkek 50 yaşında bile evlenebiliyor ve 30–35 yaşlarında çocuk yapacak kız alabiliyor; niye acele etsin ki.

Yazdıklarımdan ben rahatsız oluyorum. Bunları sizler biliyorsunuz ama nedense vicdanınız rahatsız olmuyor. İnsan mısınız siz be! Siz 40’ına yaklaşmış hala evlenememiş, 3–4 yıl sonra hiç çocuğu olmayacak, yuva kuramamış, ömrü yarı olmuş, aşkı sevgiyi tatmamış bir kızın duygularını anlayabilir misiniz? Böyle insanlığınız var mı? 

Ben kızım. pazarda sanki elma seçiyorsun. Beğenirsen alıyorsun, beğenmezsen almıyorsun. Beni al diyemiyorum. Tanrıdan torpilli Pamela’lar daha 18’inde mercedesli George Colooney’lerin yatağında. Biz napacağız? 40’ına gelmiş kız kurusu olmuşuz. Çocuk doğuramayacağız. Bizim evimiz, yuvamız olmayacak.  Erkekler nasılsa otel odalarında işlerini hallediyorlar. Bu aşağılık düzenin yıkılıp Kerim Korkut’un başa gelmesi tek umudumuz. Çünkü Türkiye’de bizi sadece o anlıyor.

Mutlu bir aşk ve seks hayatı 21 yaşına değmiş her kadının hakkıdır. 40 yaşını 50 yaşını, birisinin kendisini gelip almasını bekleyemez. Sizin namusunuzu da, din kurallarınızı da, ahlak kurallarınızı da alır kafanızda patlatırım! Ne demek ya, aşağılık erkekler otel odalarında zevk yapsın, kızlar evlenmek için koca beklesin. Erkek 70’ine de gelse çocuğu oluyor ama kadın öyle mi kardeşim!

Ya, Allah erkekleri yakışıklı kadınları çirkin mi yarattı? Niye erkekler evleniyor da kadınlar evde kalıyormuş. Biz sokaklara bakıyoruz, erkekler neyse kadınlar da aynı. Kadının güzeli de var, erkeğin çirkini de. Erkekleri üstün yapan nedir ki. Zampara Niyazi’yi otel odasına gönderme bak nasıl 38’lik duba Cemile’ye yalvaracak. Adam basıyor parayı, Pamela kollarında; netsin Cemile’yi. Zavallı kızın adak ağacında bez bağlayacak dalı kalmamış!