Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Kasım '09

 
Kategori
Deneme
 

Evdeki hesap çarşıya uymaz

Evdeki hesap çarşıya uymaz
 

"Ekonomi tıkırında..."


Eşinizle oturmuşsunuz masanın başına, birde almışsınız elinize kalem ve kâğıdı, yukarıdan aşağıya sıralıyorsunuz, şekeri, çayı, yağı ve daha nice erzakları. Ardından, kirayı, sigarayı, telefonu, doğalgazı üstüne üstlük birde Dershane parasını ekleyip, avucunuzdakine bakıyor, sonrada kara kara düşünerek çıkıyorsunuz çarşı pazara…

Demokrasinin temel ölçüsü neymiş? “ İnsanları kendi tercihlerinde serbest bırakmakmış.” Sokağa çıkıyorsunuz, ne görüyorsunuz? Çalışanları davul, zurna ve halay eşliğinde “Bir Günlük Uyarı Grevi”nde… Kanunda yeri var mı? Yıllar öncesinde birçok partinin programlarında hep oldu. İktidar olunca ne hikmetse unutuldu!... Peki, nerde var? ILO, yani “Uluslararası Çalışma Örgütü” ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarında… Başbakan, eyleme katılacak memurları, kanun dışına çıkmamaları konusunda uyarıp, “ Yapılacak iş yasal değildir. O zaman neticesine katlanılır” diyerek Libya’nın yolunu tutup, yüklenicilerin 800 milyon dolarlık alacağını Kaddafi’ den kopardı!...

Yürü yavrum yürü, saçlarını sürü… Kuran’daki surelerin ayet sayıları, harflerin sayılarının 19’a küsursuz bölünebildiğini veya 19 katlarının olduğu ile “ Müddessir suresinin 30. ayetinde, “Üzerinde on dokuz vardır” denildiğini sanırım birçoğunuz bilmektedir. Yine Atatürk’ün hayatında da 19 mucizesinin olduğunu, 1881 yılında 19. asrın bitmesine 19 yıl kala 19 Mayıs 1881 de sabah ezanlar okunurken doğduğunu, 1900 yılında 19 yaşında Harbiye’ye girdiğini ve 3178 sicil sayısının toplamının 19 olduğunu, 19 Aralık 1904 tarihinde “Hürriyet fikirlerinden dolayı Yıldız Sarayı’na çağrıldığını, Kuran’ın 76 sayfasının (19x4) ezberde olduğunu, Çanakkale Savaşı’nda 19. Tümene komuta ettiğini, 19 Mayıs 1915’de albay olduğunu, 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıktığını, Hayatının 3x19= 57 yıl olduğunu, Türkiye’de ilk kez 19 ilde 19 İlahiyat Fakültesi’nin açtığını ve daha devam eden nice mucizelerini de sanırım bilenleriniz vardır. İşte benimde hayatımda 19 rakamına rastlayan tarihler olmuştur. Önce 19 Ekim 1983 yılında memurluk hayatıma başladım. 19 Ağustos 1985 yılında evlendim. İlk evimin kapı numarası 19 oldu. Eşim yine, ayın 19’unda göreve başladı. 19 Nisan 1996 yılında Ankara’dan Bursa’ya taşındık. Evet, mucize rakam, hayatımızın her alanında karşımızda…

Biliyorsunuz memura 2010’da ne verilmişti? % 2, 5 artı % 2, 5 Toplamda % 5 Doğalgaza 2010 da ne zam düşünülüyor? % 50 Sağdaki “0” ın ne kıymeti var? Atın gitsin!... Kalan % 5 Bu da ekonominin mucizesi olsa gerek!... Keşke olsa… Alın- verin, çevirin düğmeyi, gaz yansın!.. Ekonomi canlansın!... Faturalar yüksek gelirse, tıkışın bir odaya, alın battaniyeleri, üşüyün ve bol bol ilaç alın, ilaç sektörü kazansın!... Alın-verin temiz havayı!… Ekonomi canlansın!... “Yazınızı uzun buldum” demeyin!. Hadi kendinize bir çay koyup gelin. Bakın daha ne mucizelerle karşılaşacaksınız. Hazır mısınız? Buyurun öyleyse; Mucizelerden söz açılmışken aklıma, iktidarlar göreve gelmeden önce hazırlamış oldukları ve Meclise sundukları “Parti Programları” geldi. Bende merak edip, AKP’nin 2002 yılı programını derinlemesine şöyle bir inceledim ve bazı bölümleri de sizlerle paylaşarak, günümüz verileriyle karşılaştırmak istedim. Çayınız soğumadan bir fırt daha çekin bakalım. Ohhh! Afiyet olsun!... Programın, “Tam ve Zamanında Adalet” başlığı “Anayasanın 141. maddesinde, davaların en az giderlerle ve mümkün olan en kısa sürede sonuçlandırılması hükme bağlanmıştır.

A.İ.H.Sözleşmesi’nin 6. maddesinde de herkesin kanuni, bağımsız ve tarafsız bir mahkemede ‘ makul bir sürede’ adil bir şekilde yargılanma hakkı temel bir insan hakkı olarak güvenceye alınmıştır” ve “Partimize göre ‘ Geciken Adalet adaletsizliktir” diye devam ediyor. Bende Cumhuriyet Gazetesi’nin Mustafa Balbay’ın “Gündem” köşesine bakıyorum, boş sütün içinde “ 259 gündür tutuklu” yazısından başka bir şey göremiyorum. Ayrıca; Almanya’nın bir çırpıda sonuçlandırıp, dava dosyasını Türkiye’ye gönderdiği “Deniz Feneri Davası”ndan ise uzun bir süre geçmesine rağmen bihaber… Seçim Bildirgesinin ekonomiyi ilgilendiren bölümlerine göz atıyorum ve 2001 yılı Şubat krizine atıfta bulunarak; “ Krizin ekonomik ve sosyal maliyeti çok olmuş. İç ve dış borç yükü inanılmaz bir şekilde büyümüş. Yüz binlerce iş yeri kapanmış, milyonlarca insan işini kaybetmiş. Ekonomi bütünüyle İMF ve Dünya Bankası’nın yönetimine terk edilmiş. Daha da önemlisi insanımızın devlete ve siyaset kurumlarına güveni sarsılmış, geleceğine ilişkin umutları kırılmış…” sözleri üzerine bende Devlet İstatistik Kurumu, Hazine Müsteşarlığının internet sayfalarını inceledim.

İsterseniz bazı verileri buyurun birlikte paylaşalım; 2002 yılı işsiz sayısı: 2.636 Milyon (% 10, 3) 2009 yılı; 3.274 milyon. (%10, 9) (Kayıt dışı olanlar hariç) 2001 de Dış Borç, toplamda; 113, 592 Milyar Dolar, 2008 tarihi itibariyle; 277, 115 Milyar Dolar (Kaynak: Hazine Müsteşarlığının 2.19 sayılı tablosundan) 1999 yılında 10.166 kapanan şirket varken, 2004–2008 yılında; 21.335 şirket kapanmış… Cari açık; 1923-2002 yıllarında toplam 42.753 milyar dolar. Sadece 2008 yılında 41.416 miyar dolar… Son altı yılda ise toplamda; 164 Milyar dolara ulaştığı belirtilmiş… Bildirgenin gelelim “ A- Devletin Değişen Rolü” başlıklı bölümünde “Kamuda yapılan kaynak kullanımına ve Aktarımları toplumun bilgisine açılacak, yolsuzluklara imkân vermeyen ‘Şeffaf’ devlet anlayışını yerleştirecektir” denilmektedir. Benimde birden aklıma, Çalık Holding’in devlet bankalarından verilen veya alınan 750 milyon dolar kredi ile 1.1 milyar dolara aldıkları ve tek kendilerinin katıldığı ATV ve Sabah Gazetesi’nin satışı geldi. Sizinde aklınıza geldi mi? Şanlı Urfa’da, cani kasabın bayramda dananın arka ayaklarını keserek, vahşiliğiyle, Yine her bayramda olduğu gibi trafikte verdiğimiz canlarımızla, Şırnak’ta PKK yandaşlarının emniyet güçlerimize saldırıları ve havai fişek kutlamalarıyla, Kilis’te ve Ergenekon’da tavan çökmeleri ardından gelen ölümleriyle, Ve yarın TV’lerde seyredeceğiniz kim bilir daha birçok birbirinden ilginç olaylarıyla, “Yok aslında birbirimizden farkımız ama biz Osmanlı Bankasıyız” Siz ne dersiniz? Sevgilerimle… Ertuğrul Erdoğan 29 Kasım 2009 /Bursa
 
Toplam blog
: 300
: 466
Kayıt tarihi
: 06.05.08
 
 

Ertuğrul Erdoğan, 1958 yılının sonbaharında Ankara'da doğdu. 1968 -1980 yılları arasında babasını..