Evdeki maçı tarafsız sahaya götürmek?

Tartışma İngiltere Futbol Federasyonu'nun ''Bazı Premier Lig maçlarını yurtdışında oynayalım.'' önerisiyle başladı. Futbolumuzun duayen isimlerinden Kazım Kanat da bugünkü köşesinde hemfikir olduğunu ve uygulamanın Türkiye'ye adapte edilmesi gerektiğini yazdı. Halbuki, olay bu kadar basit değil...

İngiltere Futbol Federasyonu Başkanı Geoff Thompson kısa zaman önce çok ilginç bir çıkış yaptı ve ''Bazı Premier Lig maçları yurtdışında oynanabilir.'' dedi. Thompson'ın önerisine göre; Premier Lig'i ilk beşte bitiren takımların maçları dışarıya taşınamazdı ve sezon boyunca birkaç maç yurtdışında oynanabilirdi. Görüldüğü üzere; uyduruktan bir öneri değil, yurtdışında maçların oynanması istenirken İngiliz kamuoyuna olan saygı da bitmiyor ve ''ilk beş içindeki takımların birbiriyle oynacakları maçlar hariç'' deniliyor.

Bu öneriye İngiliz futbol adamları hiç sıcak yaklaşmadı. En sert tepkiyi Manchester United'ın kurt teknik direktörü Sir Alex Ferguson verdi ve öneriyi ''saçmalık'' olarak niteledi. ''Avrupa Kupaları, Premier Lig ve kupalar maratonu son derece yorucu; bir de lig için yurtdışına çıkmak anlamsız olur.'' diyen Sir Alex'e hak vermemek mümkün değil.

1999'dan beri FA'in başında olan Geoff Thompson son listeye göre dünyanın en zengin on kulübünden dördünün İngiliz olmasını sağladı ve İngiltere Premier Ligi'ni daha fazla pazarlamak için ilginç fikirler ortaya atıyor. Thompson'ın bu önerisi İngiltere'de benimsenmese de başkalarına örnek olabilir...

Kazım Kanat'ın okurunun sorusuna cevap verdiği köşede ''Taraftar tribüne gelmiyor. Üç büyükler Adana, Kahramanmaraş, Van vs. gibi illere giderek bir sezonda en az beş maçlarını oynayabilirler...'' önerisi son derece ilginç. Ligi pazarlamanın, futbolu sevdirmenin yolu bu mudur? Ben hiç öyle düşünmüyorum. ''Üç büyükler''in Anadolu'da taraftarları elbette vardır ama bir sezonda beş-altı maçın tarafsız sahada oynanması bu takımların gerçek taraftarlarına terbiyesizlik olmaz mı? Van'daki veya başka yerdeki beş-on bin kişi kazanılacak diye İstanbul'daki milyonlarca taraftarı kaybetme riski alınır mı?

Kazım Kanat'ın bu öneriyi yaptığı ülkedeki bir takım Türkiye Kupası maçı için Diyarbakır'a gitmekten korkuyor. Maçın ertelenmesini istemek gibi bir gaflete düşüyor. Zorunluluğu olan maça gitmek istemeyenler iç saha maçlarını orada yaparlar mı?

Ben fikre daha orijinal bir bakış açısı getirmek istiyorum... Almanya'da Lig Kupası diye bir organizasyon var. Bu organizasyon nedir? Sezon başında önceki sezonu ligin ilk altısı içerisinde bitiren takımlar toplanır, tarafsız sahalarda maçlar yapılır ve en iyi belirlenir. Hem kulüpler karlı çıkar, hem de taraftarlar. Böyle bir organizasyonun Türkiye'de yapılmasını istesek fazla mı olur? Başka bir örnek. Türkiye Erkekler Basketbol Kupası'nın ilk turu gruplar halinde düzenleniyor ve her grup farklı şehirlerde oynanıyor. Futbolda da dünyada grup sistemiyle oynanan tek kupaya sahibiz, görünen o ki bu sistemi sürdürmeye niyetliyiz de. Peki, basketboldaki gibi her grup farklı şehirlerde bir hafta içinde maçlar tamamlanacak şekilde oynanamaz mı?

Futbolu halka sevdirmek, kulüplere de çıkar sağlamak bu yollarla olur. Türkiye'deki birkaç ortalamanın üstündeki takımın Anadolu'da ciddi maçlar oynamasıyla değil. Eğer ciddi ciddi öyle olacağını düşünüyorsak, vay halimize...