Evdeyken Kitap Okumak

Merhaba değerli okuyucular,

Bildiğiniz üzere yaklaşık 15 aydır korona salgını ile iç içeyiz. Zamanımızın büyük bir bölümü evlerde geçiyor. Sosyal hayatımız kısıtlandı. Bu hastalıktan korunmanın en iyi yolu evde kalmak.

Bu aslında sosyal bir varlık bünyemize aykırı bir durum. Yapılacak pek bir şey yok. 

Peki bu evde geçen zamanı en verimli nasıl geçirmeliyiz veya geçirdik? Bazıları el sanatlarına merak sardı, bazıları sosyal medyadan videolar paylaşıyor, bazıları resim yapıyor, bazılarımız da okuyor.

Evet ben son bir yıldır, evde geçen zamanımı kitap okuyarak geçirdim. Çok da iyi oldu. Nerdeyse ayda bir kitabı devirdim diyebilirim. Size şimdi bu kitaplardan bahsetmek istiyorum.

İlk olarak Soner Yalçın'ın Kara Kutu kitabı (552 sayfa). İlaç sanayisindeki dönen dolapları, belgeleri ile anlatıyor. Salgın dönemine denk düştü, ilgi ile okudum. 

İkinci kitap İsmail Cem' ait. Türkiye'de geri kalmışlığın tarihi (457 sayfa). İsmail Cem'in 1970 lerin başında yazdığı muhteşem bir kitap. Çok eskilerden, Osmanlı'nın kuruluşundan 1960 ların sonuna kadar geçen zamanda nerede iyi, nerede hatalı davranmışız, yalın biçimde yazmış. Ders kitabı niteliğinde, tavsiye ederim, herkes okumalı.

Sonra Alev Coşkun'un kaleme aldığı Asker İnönü kitabı (593 sayfa). İsmet İnönü'nün 1884 - 1922 arası hayatını belgelerle anlatmış. Başlıktan da anlayacağınız gibi İnönü'nün asker hayatını öğreniyorsunuz.

Sonraki kitap Roy Mac Gregor-Hastie ye ait Bir Kızıl "Barbar" (290 sayfa). Bu kitapta muhteşem. Kitap Çin'in yakın tarihini ve Mao'yu anlatıyor. Mao'nun Çinliler için ne kadar önemli ve değerli bir lider olduğunu görüyorsunuz.

Bir başka kitap Amin Maalouf'a ait, Semerkant (318 sayfa). Ömer Hayyam'ın hayatı ve bugünkü İran coğrafyasını okuyorsunuz. Selçuklu Devletini ve 100 yıl öncesinin İran'ını öğreniyorsunuz. Okunması gereken bir kitap.

Kitaplar devam ediyor, en son bitirdiğim kitaplardan bir tanesi de Erhan Altunay'a ait. İstanbul'un Pagan Çağı. (140 Sayfa). 300 lerin başında yaşamış Roma imparatorluğunun son pagan kralı Julianus'a kadarki dönemde İstanbul'un durumunu öğreniyorsunuz.

Son olarak da Dostoyevski'den Suç ve Ceza (600 sayfa). Genç Raskolnikov'un ruh halini, işlediği cinayeti ve etrafındakileri müthiş tasvirler ve diyaloglarla yaşıyorsunuz.

Arkadaşlar okuduğum ve önerdiğim kitaplardan bir kaçını sizlerle paylaştım. Okumanın ne kadar önemli bir şey olduğunu okudukça anlıyorsunuz. Herkese iyi okumalar diliyorum....