Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Mart '17

 
Kategori
Güncel
 

Evet, hayır

Evet, hayır
 

“Evet”,”Hayır”

Bu iki sözcüğü yaşantımızda çok kullanırız. Sözgelimi, arkadaşımıza, bugün seninle bir yerde buluşalı mı? Sorusunun karşılığı “hayır” işim var; görüşemeyiz. Ya da “evet” görüşebiliriz. Biçiminde yanıtlarız.

Yeni bir işe giriştiniz; ama işin özelliğini araştırmadan, incelemeden “evet” ben bu işi yaparım, dediğiniz için bilinmezliklere sürüklenmez misiniz? Oysa yaptığınız, uzmanı olduğunuz işi geliştirseniz, çoğu kez zarar etmezsiniz.

Bir de yaşantımızı değiştirecek “evet” nikâh masasında vardır. Nikâh masasındaki “evet” kimi insanların yaşantısına, renk ve canlılık kattığı için yeniden doğuştur. Bu “evet”, kimi insanın yaşantısını çekilmez bir duruma da getirir; ama son pişmanlık para etmediği için soluğu yargıç karşısında alır;”evet” i “hayır”a çevirirler.

Bir de “evet efendim” çiler vardır ki düşünmeden, irdelemeden sorgulamadan her şeye “evet” derler. Bunların kişilikleri gelişmemiştir. Kendilerine özgü bir kimlikleri, direnme güçleri yoktur.

“Hayır”ın diğer bir anlamı da “iyilik, karşılık beklemeden yapılan yardımdır. Dilimizde,”hayır”la ilgili atasözlerimiz ve deyimlerimiz de vardır. Bunlardan birkaçı:

“Hayır, işi uzat, şerre dönsün; şer işi uzat hayra dönsün. Hayırlının hayrı, hayırsızın kırk kapıya şerri. Hayırlının hayrına, hayırsızın şerrine. Hayır, etmek, hayır işlemek, hayra yormak, hayrı dokunmak, hayrını görmek, hayırla anmak, hayırsever…

Kimi kez de soruyu, salt “evet”,”hayır” biçiminde yanıtlarız. Bu kullanımlarında,”evet”,”hayır” tümce niteliğindedir.

__ TV haberlerini izlediniz mi?

__Hayır.                                                                                         

Dilbilgisi yönünden “evet”,”hayır”:

Kimi dilbilgisi yazarları evet, peki; hayır, yok sözcüklerini belirteç kimileri de ilgeç olarak kullanıldığını belirtmektedirler

Bunlar sorulara karşılık olarak kullanılan sözcüklerdir:

evet, hayır, peki, şüphesiz, kuşkusuz, hayhay, kıvançla, elbet, elbette, asla...

”Evet, ama bir ressam sadece kavun karpuz resmi yaparak tabiat ananın en gizli kapalı taraflarına aşina çıkmaz mı?” (Bedri Rahmi Eyüboğlu,Bütün Eserleri 5,s.48)

“He... Gözünün yağına kurban olduğum gene indirin kaldırıma.” (Bekir Yıldız,Bedrana)

”Evet, o zavallı, o mutsuz Murtaza’ yı severdi Orhan Kemal...” (Melih Cevdet Anday,Yeni Ufuklar, sayı:168)

Hayır, hayır,bu sadece yapraklanmaktan ileri gelen o her yılki mutat değişiklik değildi.” (Haldun Taner,Tuş)

“Sevgiyle, anlayışla, saygıyla, sanat aşkıyla yaşayan kişiler elbette güzel olurlar, olacaklar.” (Oktay Akbal)

“Peki, ama hiç mi aynı şarkıyı paylaşmamışlardı.” (Buket Uzuner,İki Yeşil Susamuru, s.22)

“Hayır, güvence arayan, bilgi satandan daha iyidir.”

“Bu akşam bir yemek yesek. (Erol Toy,İmparator, s.145,146)             

Onaylama, kabul etme

Evet, peki, ya.

Evet, ilgeci, öylediranlamında onaylama ve doğrulama ilgisi verir.        

“Evet… Evet, vapurda da söylemiştim ya…”

(Ümran Nazif Yiğitler,Varlık, S.366,1 Ocak,1951)

“Evet, yazabilmek için konu gerekli ve yeterli değildir.”

(Özcan Karabulut,Edebiyat Konuşmaları, s.51)

“…peki, sen gördün mü?... Peki, ama denizkızı insanı alır da nereye kaçar?”

(Hasan İzzettin Dinamo,Savaş ve Açlar, s.264)

“Ekmek de alayım mı? Ya, ne kadar iyi olur.”

(Refik Halit Karay,”Eskici”Gurbet Hikâyeleri)

Onaylamama, kabul etmeme

Hayır, yok, değil

Hayır, ilgeci, öyledeğil, yok, olmaz anlamında olumsuzluk anlatır.

“Hayır,hiçbir şey düşünmüyorum.” (Samet Ağaoğlu,Strasburg Hatıraları’ndan)

“Yok Recep! Sen, bize yalnız simit al, üst tarafını ben yaparım.” (Burhan Felek)

İlgeçler,amaç, araç, neden, benzerlik, eşitlik, yönelme, özgülük... gibi anlam ilgileri kuran sözcüklerdir. Evet, hayır sözcükleri de onaylama, doğrulama; öyle değil, yok, olmaz” ilgileri kurdukları için ilgeç görevindedir Değil, ekeyleme olumsuzluk anlamı katar:

Değil ilgeci, öğeler, kavramlar arasında olumsuzluk ilgisi kurar, olumsuzu olumluluk anlamındadır:

“Okumanın amacı ‘dağıtmak’ değil, toplamak, yaşamımızda giderek daha yüce bir anlam kazandırmaktır.” Görevdeş öğelerden birinciyi dışlar, ikinciyi pekiştirir.

“Bu resmin özelliği Sahir’in çehreden değil, enseden fotoğrafını aldırmış olmasıydı.”

(Halit Fahri Ozansoy,Edebiyatçılar Geçiyor)

“Edebiyatın görevi toplumun düzenini değiştirmek değil, toplumdaki insanı değiştirmektir.”

(Erdal Öz,Allı Turnam)

“Ben artık şarkı dinlemek değil, Şarkı söylemek istiyorum.” (Nâzım Hikmet )

“Demek ki okumak, yaşadığımız hayattan soyutlanmak içindeğil, tersine yaşayışımızı biçimlendirmek ve değerlendirmek içindir.”

(İlhan Selçuk,Cumhuriyet,28 Mayıs 1975)

“İnsanlarla ilişkilerde son söz kitabın değil, her zaman sağduyunun ve davranışların olmuştur.”

 
Toplam blog
: 391
: 2555
Kayıt tarihi
: 04.12.12
 
 

Hüseyin BAŞDOĞAN, 1942'de Malatya- Arapgir'de doğdu.Arapgir Ortaokulunu, Diyarbakır Öğretmen Okul..