Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Mart '11

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Evlenemezsin

İki gündür gripten yatıyorum. Çok kötüyüm. Gene de binbir gayretle işe gidiyorum. Annem grip olunca hemen “Sen evlenemezsin” dedi. “Niye?” dedim. Hasta olmuşum. Filanca çalışıyormuş, kocası, çocukları varmış. Üstelik haftasonları da gün yapıyormuş. Gayet mutluymuş, ama hiç hastalanmıyormuş. Zaten biz (evin kızları) memlekete gelin gitsek, hemen geri gönderirlermiş. Anlamadım ki, evli barklı kadınlar hakikaten mi “superwoman” oluyor? Eş-anne-çocuk-kariyer kadını dörtlüsünü gayet güzel yürütüyorlar bir de üstüne üstlük grip olmuyorlar:))) Yorulmuyorlar, yakınmıyorlar. Bazıları dayak bile yiyor, bana mısın demiyorlar. Ben ilk dayaktan sonra ya kaçardım, ya adamı kovardım herhalde. Bu evliliğin üniversite hazırlık kursu gibi bir kursu yok mu? Gideceğim en kısa zamanda.

Bir yandan da düşünüyorum. Evlilik bu kadar zor olmamalı. On sekiz yaşından küçük kızlar bile yürütebildiğine göre… Ama annem öyle anlatıyor ki, ben de korkuyorum. Evlenince gece geç saate kadar bilgisayar başında sabahlayamazsın. TV’de istediğini seyredemezsin. İstediğin kadar kitap okuyamazsın. İstediğini yiyip içemezsin. Kariyerinde ilerleyemezsin. Her şeyini paylaşmak, her şeyi beraber yapmak zorundasın. Uzmanlar her ne kadar evlilikte “yapışık” yaşamanın gerekli olmadığını iddia etse de, benim gördüğüm evlilikler aksini söylüyor. Ama böyle bir gönüllü hapisliği belli bir yaşa gelen hemen herkes istiyor. Özgürlüğünü eliyle teslim ediyor. Evlenemezsen “evde kalmış” damgasını yiyip oturuyorsun. Senin evliliği istemeyebileceğini anlatamıyorsun.

Özel zevklerimden, kişiliğimden vazgeçmeden biriyle evlenebilme imkanım yok mu? Mesela çalışırken eşime ve çocuklarıma, “Beni rahatsız etmeyin. Gürültü yapmayın. Konsantre olmam lazım. Bu iş sabaha kadar bitecek” diyebilir miyim, yoksa yemek yapmak için bilgisayar başından kalkmalı mıyım? Çocuğu uyuttuktan sonra mı çalışmalı mıyım? Ya uyumazsa? Demek kesintisiz çalışma saatlerim de azalacak.

Ya erkeklerin kadınlardan üstün olduğunu iddia edenlere, bunun kanıtı olarak da kadın bilim adamı ve sanatçının az çıktığını göstermelerine ne demeli? Kesintisiz çalışamayacaksam, nasıl bilimde, sanatta ilerleyebileceğim? Fırsat eşitliği verdiniz de, kullanmadık mı? “Kutsal anne” rolü uğruna neleri feda edeceğim? Anne olabilmek için önce bir erkeği kendime bağlayabilmem lazım. Çocuksuz bir kadın olacaksam da, toplum tarafından acınası uzaylı biri gibi görülmeyi kabul etmem lazım. Bazıları da kadınların “narin, erkeklerle eşit yaratılmamış kıymetli varlıklar” olduğunu söyleyip “iyiliğimiz için” çalışmamızı uygun görmeyecekler. Ama bu narin varlıklara tüm ev işlerini ve çocuk bakımını yüklemekte beis görmeyecekler. Hatta en az üç çocuk tavsiye edecekler. Üniversite okumuşsun, ne gam. Aldığın teknik eğitimi çocuklarına terbiye vermekte kullanabilirsin.

En iyisi bir evlilik kursu tavsiye edin de gideyim. Ya da ömür boyu bağımsızlığa ve yalnızlığa mahkum olacağım. Hem iyi hem kötü…
 

 
Toplam blog
: 111
: 670
Kayıt tarihi
: 01.02.11
 
 

ODTÜ Eğitim Fakültesi İngilizce Öğretmenliği mezunuyum. İlgi alanlarım edebiyat, sinema, tiyatro, TV..