Evlenirken nedense yanlış kişiyi tercih edebiliyoruz

Mesela hep bilinen hikayedir. Türk filmlerinde de sık görürüz.

Nedense güzel kızlarımız, işi gücü olmayan, çapkın, kabadayı, serseri tipli erkeklerden daha çok hoşlanıyorlar.

Elbette onlarda insandır, onlarında kalbi vardır, onlarında evlenmeye hakları vardır.

Herkes kıza o erkekle evliği konusunda, olumsuz bir şey der, ama kızın gözü görmez, duygularının esiri olmuştur.

Bazıları buna aşk der.

Bayanlar iyi erkeği neden sevmezler, neden tercih etmezler?

Erkekler tercih yaparken böyle değildirler, biraz daha mantıklı karar verebilirler.

Eli ayağı düzgün (her bu ne demekse, sanki eli ayağı düzgün olmayan mı var? Hem mal mı alıyorsun pazardan?) işi iyi, ailesi iyi, namuslu, fazla sorun çıkarmayan, kaprisleri pek olmayan bir bayanı pekala tercih edebilirler. Evlenebilirler. Zamanla da o bayanı severler sorun kalmaz.

Ama daha çok bayanlar, daha az erkekler evlilikte duygularına bakarak yanlış karar verirler.

Tanıdığım bir kız, işsiz güçsüz birisine aşık olmuştu, kimse onu vazgeçiremedi. “Hık” dedi “mık” demedi. “İlle de o adam” dedi.

Kız hem güzel, hem de ailesi iyi biri idi. Dolayısıyla onu isteyen üniversite mezunu hali vakti iyi birisi daha vardı. Kız yine dediği işsiz adamı seçti.

Sorulduğunda, üniversite mezunu hayranının çok efendi ve pısırık olduğunu, işsizin olanın ise gerçek erkek olduğunu söyledi herkese.

Sonuç mu?

Kavga, dayak idare ediyorlar.

Hemen hemen her gün karakoldalar.

Kızın kırılmadık bir yeri kalmadı.

İşin kötüsü babasının, dayılarının yüzüne de bakamıyor. Kendi düşen ağlamaz misali.

Bir de çocukları oldu.

Adam çocukla da ilgilenmiyor, hasta olduğu zaman hastaneye bile götürmüyor. Eşine, “senin çocuğun sen ilgilen” diyormuş. Sanki kadın tek başına yapmış gibi çocuğu.

Bakalım nereye kadar gidecek evlilikleri.

İş de böyle, arasıra kaybetmeyi de bileceğiz.

Ama ders çıkarmamız lazım. Kendi yaşadığımız ya da başkaların yaşadığı tecrübelerden.

Bir de unutmayalım, duygularımız da bizi yanıltabilir. Her zaman mutlu etmeyebilir. Ama bunu yaşamadan da anlayamayız.