Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Şubat '16

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Evlenmeden önceki halimde değişiklik olacaksa evlenmiyorum

Evlenmeden önceki halimde değişiklik olacaksa evlenmiyorum
 

Tabii ki değişiklik olacak; hamile kalacaksın, çocuğun olacak vs bunu demiyoruz. Hayatımda, kişiliğimde, yaşam anlayışımda, hatta hayallerimde… Yok artık! Hayatın getirdiği, hani yaşamak zorunda olduğumuz şeyler olsa amenna; sadece evliliğin yarattığı…

Yüzüğü taktıktan sonra o güne kadar tanımış olduklarınla bay bay! Erkekse sen, kadınsa kocan kabul etmiyor. Tanıdıkları boş ver, tanımadıklarını da tanıyamıyorsun.

Bunu demelisiniz “Evlenmeden önceki halimde bir değişiklik olacaksa evlenmiyorum”  Huyunuz değişecek çünkü hanımefendi/ya da beyefendi huyunuzu beğenmeyecek. “Hoşgörü” diye bir Japon yapıştırıcı var, uymayanı uyana yapıştırıyorsunuz. Evli bir kişi çıksın desin ki “Ben istediğim her şeyi yapıyorum” desin insan değilim! Eğer istediği her şeyi yapabiliyorsa onunki zaten evlilik değildir.

Evlilik kurumunun yıkılması için çalışmak insanlığa en büyük hizmettir. Nikâh defterimi de kör kuyuya atmayı düşünüyorum. Evlilik o kadar rezil bir kurum ki dikkat edin kimse savunmuyor, savunamıyor. Peki ama hepimiz de evliyiz. Karşıysak niye evliyiz? İnsanlık kapitalizmi dünyadan kaldırabiliyor mu? Evliliğin arkasında din var. Dinin arkasında olduğu hiçbir yapıyı değiştiremezsiniz.

Evlenmeden önceki halimde bir değişiklik olacaksa evlenmiyorum. Evlendikten sonra aynaya bak kendini tanıyamayacaksın. Dilediğin gibi giyinemezsin. Kocan ya da karın müdahale eder. Hayatı insanlara zindan edecek bir sistem kurun deselerdi bu herhalde evlilik olurdu.

Evlenmemizin tek gerekçesi ne biliyor musunuz? Meşru ilişki. Sadece bunun için evleniyoruz. Sadece ilişki için nikâh yapalım o zaman! Evliliğin bize yaptığı kötülüğü göremiyoruz. Evlenmeden önceki halimiz gidiyor başka bir insan oluyoruz. Özgür civelek kabına sığmayan… Yapsana göreyim! Evliliğin en büyük sorunu bizi ve hayatımızı değiştirmesi. Hayallerimizi değiştiriyor mesela. Hayatta yapmak istediklerimizi yapamıyoruz. Evlilik amaçsız insanlar için güzel olabilir.

Evlilik zorunlu değildir. İsteyen evlenmeyebilir anlamında demiyorum. İsteyen zaten evlenmiyor. Evlilik kurumu gerekli değil. Ama gerekliymiş gibi gösteriliyor. Bir söz ya da kâğıt parçasıyla mı evlilik ilişkisi meşrulaşıyor. Kim izin veriyor. Bize tamam evlenebilirsiniz diyenler kim? Nikâhımızı hâşâ Allah mı kılıyor? Boş şeyler bunlar! İnsanlar evlilik kurumuyla kandırılıyorlar. Bugün ülkemizde gençlere sorun. Yarıdan fazlası evliliğe karşı. Neden acaba?

Evlendikten sonra kişi bambaşka biri oluyor, olmak zorunda kalıyor diyorum. Evlenmenin en büyük zararı bu. Kişi varlığını yitiriyor. Evliliğin getirdiği mecburiyet ve kurallara uymak zorunda. Eşi kabul etmezse hiçbir isteğini yerine getiremez. Yoksa kavga çıkar.

Kerim Korkut’un şu sözünü asla unutmayın “İnsanların hayatları birbirine bağlı olamaz” Koca çalışacak karısına ekmek getirecek. Çalışmazsa aç mı kalacağım. İnsan başkasının eline bakar mı? O kadının gururu yok mu? Bunlar saçma sapan şeyler. Herkes ekmeğini kendi kazanır. Zaten en büyük sorun aile kavramında. Hiç kimse özgür değil.  O ona bakıyor, o ona bakıyor. Ne yapsan yanındakini düşünmek zorundasın. Böyle hayat mı olur. Bir yemek pişer herkes onu yemek zorunda. Yani ben bu aileyi savunanlara hayret ediyorum. Bunlar tek başına bir şey yapamayan güçsüz insanlardır. Ona buna yaslanarak yaşarlar. Evlilik de aile de medeni bir dünyanın kurumları olamazlar.

 
Toplam blog
: 6332
: 653
Kayıt tarihi
: 21.09.08
 
 

Sadece sayfalarda kalan yazılar şaheser olsalar bile önemsiz ve anlamsızdır. İnsanlara ulaşan ve ..