Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Eylül '07

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Evlenmek isteyenlere nacizane tavsiyeler

Evlenmek isteyenlere nacizane tavsiyeler
 

Her insan elbette evlenir.

Evlenirken de toz pembe hayaller kurar. Ama çoğunun aklı başına imza attıkdan sonra gelir. Kafalarını dank eder. Çünkü artık “köprüyü geçinceye kadar ayıya dayı denme” olayı bitmiştir. Maskeler inmiştir. Bayan da erkek de asıl yüzlerini göstermeye başlamışlardır.

Evlenip mutlu olanlar da vardır tabiî ki. Bunlar aradıklarını bulanlardır, mutludurlar. “İyi ki evlenmişim ” derler.

Kimi de beklediği mutluluğu yakalayamaz, hüsrana uğrarlar. Bunlar “Ah! Keşke evlenmeseydim. Bekarlık sultanlıkmış” diye feryad figan ederler.

Bu durum da yeni evlenecek olan gençler, sonradan “keşke” demek istemiyorsanız bu bloğa bir göz atmanızıda fayda vardır.

Evleneceğiniz kişiyi tanımadan, önce kendinizi sorgulayın. Evlilikten ne bekliyorsunuz onu bilin?

Çocuk ruhluysanız, belirli bir ruhî olgunluğa gelmeden evliliğe yanaşmayın. Çünkü evlilik, çocuk oyunu değildir. “Biraz oynayıp, sıkılınca, eşyalarımı toplar anne-babamın yanına geri dönerim.”olayı yoktur evlilikte.

Evlenirken gerçekçi olun. Çünkü hayallerle kurulan evlilik, hayal kırıklığıyla yıkılabilir.

Bu nedenle fazla hayal de kurmayın, beklentiye ise hiç girmeyin.

“Gömlek değiştirir” gibi eşinizi değiştirmezsiniz. Bu nedenle değiştiririm diye düşünmeyin.

Hadi o da olmadı bazı şeyleri içime atarım, o da olmazsa eşimin beğenmediğim huylarını söylerim ona, rica ederim, onun huylarını değiştiririm diye düşünmeyin. O zaman evliliğiniz değiştirme savaşına dönüşür. Saçınızı başınızı yolarsınız. Sonra da;

Sürekli “Neden öyle yaptın?”

“Niye böyle yapmıyorsun? “

“Ben şundan hoşlanmıyorum.”

“Şundan hoşlanıyorum.”

“Ama sen eski bildiğin gibi yapmaya devam ediyorsun. Şu huyundan vazgeç.”cümlelerini

devamlı kullanmaya başlarsınız.

Kendi dini inançlarınıza uygun birisini tercih edin. Kadın dindar, adam devamlı alkolikse bir zaman sonra sorun çıkabilir. Bir zaman sonra eşler, “sen yanlış yapıyorsun, ben doğru yapıyorum” demeye başlarlar.

Huy, ahlak, mizaç ve hatta zevklerde size uygun olan kişiyi seçerseniz mutlu olursunuz. Siz gezmeyi, haftada bir gün sinemaya gitmeyi seviyorsanız, eşiniz sevmiyor, evde oturmayı tercih ediyorsa, siz gezmeye ve sinemaya tek başınıza da gitmek istediğiniz zaman, “otur evinde ne işin var gezmede, sinemada” diyorsa, bir zaman sonra sorun çıkar.

Sevgi olayı; En önemli konu budur. Evliliğin betonudur da diyebiliriz. “Aşık olmadan evlenmem” demek ne kadar yanlışsa; sevginin sıfır olduğu bir evliliği de mantık evliliği yapıyorum diye yapmak yanlıştır. Sevmediğiniz, içinizin ısınmadığı komşunuzla ya da arkadaşınızla bir dakika bile durmak istemezsiniz. Hal böyleyken sevmediğiniz eşinizle bir ömrü nasıl geçireceksiniz?

Sonradan “Ben nerede yanlış yaptım?” dememek için evlenmeden önce ailenizin görüşüne önem verin. Aksi yönde yanlış yapmayın. Kimi gençler ailelerin uygun görmediği, eşlerle evleniyorlar. O an hisleri mantıklarını örtüp aileyi dinlemiyorlar, ama sonra da yaptıklarından pişman oluyorlar.

Evlilik olayında naçizane tavsiyelerim bu kadardır.

Her ne kadar tüm bunları yazsam da, bende evlenmemiş biriyim.

Bu kadar olayı yazdıktan sonra, bazılarının bana zor evlenirsin diyebileceğini de tahmin ediyorum.

Neyse ben yaptım işte tavsiyeleri.

Herkesin Allah gönlüne göre versin, herkes evlendiği zaman mutlu olsun.

 
Toplam blog
: 718
: 2690
Kayıt tarihi
: 13.07.06
 
 

Tıp alanında doktor olarak çalışmaktayım, beyin cerrahi uzmanıyım..