Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Aralık '12

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Evlerimizde misafir yerine dizi karekterlerini ağırlıyoruz: Kuzeycim Hürremcim bir çay daha?

Evlerimizde misafir yerine dizi karekterlerini ağırlıyoruz: Kuzeycim Hürremcim bir çay daha?
 

Diziler.. Herbiri hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline geldi. Biz küçükken, akşam herkes eve gelir, akşam yemeği yenir sonra acaba nereye, kimlere gitsek muhabbeti başlardı. Çünkü akşamları, gözlerimizi ayırmadan izlediğimiz merakla beklediğimiz diziler yoktu.

Öyle günlerce hazırlık yapılmazdı misafir için. Heryerin tertemiz derli toplu olması beklenmezdi. Çeşit çeşit hamurişleri tatlılar hazırlanmazdı. Misafir günler önceden haber vermek zorunda değildi. Her akşam misafire hazırdı evler. Olduğu gibi, yettiği kadardı. Önce çay-kahveyle başlar, çerezle devam eder, meyveyle sonlandırılırdı ikramlar. Annelerin örgü ve yeni yemek tarifi sohbetleri, babaların güncel haberler ve siyasetle ilgili yorumları, çocukların birlikte oynamaları ile her akşam kalabalık evlere, yüksek sese, gülüşmelere alışıktı insanlar.

Şimdi ise, akşama kadar teknolojinin büyük bir bölümünün kapladığı iş hayatlarımız çok yorucu. Hem teknolojiye ayak uydurma, hem bilinçli ve istekleri bitmeyen, sürekli eleştiren mükemmeliyetçi insanlara laf anlatma derdinden hem de ay sonunu getirebilme planlarından olsa gerek, çalışanlar akşam eve gittiğinde şöyle ayaklarını uzatıp, televizyonun kumandasını alıp sevdiği dizileri izlemenin hayalini kurar oldu. O kadar yalnızlık arar olduk ki, ailenin fertleri akşam yemeğinden sonra ayrı ayrı yerlere dağılmaya başladı. Herkes birden fazla televizyon, bilgisayar ve internet alabilecek duruma geldi. Diziler, birbirinden farklı hayatları evlerimize taşıdı. Her kişilik tarzına uygun, görselliği ön planda olan dizilerde karakterler artık bizim komşularımızın dostlarımızın yerini almaya başladı.

Komşularımızı evlerimize kabul etmeyi bırakın onlara selam  verme ihtiyacı bile duymaz olduk. Hayali karakterler bizim için o kadar değerli oldu ki, onlar için tüm akşamları boşalttık, sadece onlara özel oldu evlerimiz. Zaman kavramımız ise çok değişti. Artık herkes "neden aramadın neden gelmiyorsun"sorularına aynı cevabı vermeye başladı: "hiç zamanım yok.." Evet hiç zamanımız yok çünkü, haftanın her günü merakla izlediğimiz dizilerimiz var. Üstelik onlar için evi toplamaya, günlerce ikram hazırlamaya, konuşmaya gerek yok. Yapacağımız tek şey: izlemek. Toplum olarak bu şekilde alışmadık mı herşeye seyirci olmaya? Susmaya, görmezden gelmeye..

Dizileri izlemeyelim demiyorum, fakat esirleri de olmayalım. İnsan rahata çabuk alışır, durağanı, monotonu sever. Bu alışkanlık bizi herşeyden uzak tutmasın. Bu arada, evlerimiz misafire her zaman hazır, misafirlerin de beklentileri az olsun. Misafire on çeşit ikram yapılmasın, günlerce misafir için hazırlanılmasın. Böylece hem ev sahibi hem de misafir ağır bir yükün altında kalmasın. O gün sevdiği dizi var diye insanlar başka bir gün davet edilmesin. Gerekirse diziler birlikte izlensin. Ama bir çay bir kahve bir hal hatır olsun. Çocuklar da televizyona bağımlı anne babalar yerine, farklı evler insanlar görsün. Bunları televizyondaki hayali karakterler olarak değil, gerçek karakterler olarak görsün, onlarla konuşsun. Bunların artık çok zor olduğunu biliyorum.. Yeni nesil ise farkında bile değil.

Bu rahatlık beni de cezbetmiyor değil. "Kuzey Güney, Yalan Dünya, Kayıp Şehir" gibi dizileri beğenerek izliyorum. Bu dizilerdeki insan ilişkilerini gözlemiyorum. Bir annenin kızına düşkünlüğü, yine bir annenin oğlundan beklentileri, aile fertlerinin davranışları ilgimi çekiyor. Her ne kadar son zamanlarda ben de zamanımı biraz fazla televizyon izleyerek harcasam da, dizilerin esiri olmamaya çalışıyorum. Evim hala arkadaşlarıma açık. Öyle "gelmeden birkaç gün önce, bir hatfa önce haber ver" gibi cümleler kurmuyorum, kuranlara da gitmiyorum :) Hepimize bol seyirler..

 
Toplam blog
: 5
: 300
Kayıt tarihi
: 22.04.09
 
 

Üniversite mezunuyum. Fotoğrafçılık, yağlı boya ve karakalem çalışmalarına meraklıyım. Güzel meka..