Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Şubat '07

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Evlilik aşkı öldürür!

Evlilik aşkı öldürür!
 

Sevgililer günü arifesinde sevgililere moral bozukluğu yaşatmak istemem ama bunu şimdiden bilmeleri gerektiğini düşünüyorum. "Aşk meşk hikaye, evlendikten sonra görürsünüz gününüzü" diyenlere de düşünme fırsatı olur diye umuyorum...

Öncelikle aşktan ne kastedildiği anlaşılmalı ki bu konuda herkes hemfikirdir; Aşk, karşı cinsiyetlerde olup da aralarında hoş bir elektrik oluşması sonucu doğan doğal bir hayat olayıdır. Bu elektriği sağlayan en önemli taşlar: sempati, fiziki güzellik, düşüncelerde uyum ve seksde uyumdur... Günümüzde yaşanan televole aşklarında sempati ve düşüncede uyumu olmadığı için bu yazı dışında ayrıca tartışılacaktır. Burada birbirini deliler gibi sevmiş ve flört/çıkma döneminde aşk kıpırtılarını içinde taşıyan aşıklardan bahsediyorum...

Aşk içinde gizem taşır. İki insan birbirini ilk kez gördüğünde fiziksel özelliklerini beğenip eğer sempati duyduysa merak eder. Kimdir, nedir, nasıl olur? İlkel duygular içinde bilinmeyene bir merak uyanır, ister istemez uyanır. Aynı yoldan geçerken aniden önümüze çıkan bir kazanın sebebini merak ettiğimiz gibi, popstar yarışmasında tanımadığınız onca insan arasından hangisinin birinci geleceğini merak ettiğiniz gibi... Her hareket her kelime bu bulmacanın bir ipucu olup, sonuç belli olana kadar merak devam eder.

İlişki ilerleyip de bir çok sorunun cevaplandığı ve her iki taraf içinde kabul edilebilir sonuç çıkınca "evlenme" kararı alınır. Buraya kadar alınan cevaplar bulmacanın çoğunu çözmüş az bir kalan kısmı ise evlendikten sonraya bırakılmıştır. Bu noktada kritik bir durum söz konusudur: Acaba bu evliliği sürdürecek kadar soru cevaplanmış mıdır? "Evlilik kararı almak" bu yüzden zordur... Çabuk biten evlilikler de cevaplanan soruların yeterli olduğu düşünülerek alelacele alınmış kararlar sonucu yapılanlardır.

Sevgililer birbirini tatmin eden cevaplar sayesinde her defasında birbirlerini daha iyi tanıyor, birbirlerine daha fazla yaklaşıyorken ne oluyor da bu sihir evlendikten sonra bozuluyor?

Fiziki güzellik Allah vergisidir. Sempati karşılıklı elektriklenmeden kaynaklanır. Düşüncelerde uyum soruların cevaplarıydı. Geriye seks kalıyor...

Evlenmiş iki insan arasında ne madden ne manen ayrı gayrı olmaz. Dolayısıyla "gizem" kalmaz. Kalmaması da lazım... Belki anne babadan çoğu şey saklanır ama hayat arkadaşından insan ne saklayabilir ki? Zaten sakladığı zaman ona nasıl hayat arkadaşım der ki? Yediğin yemek, içtiğin su, güldüğün hayat, ağladığın acı bir olduğu için evlenmedin mi? Evlenirken birbirinize en kötü gününde dahi hep yanında olacağına şahitlerin huzurunda söz vermedin mi?

Gerdek gecesiyle beraber en önemli sis perdesi de aralanır ama bulmaca devam eder... Sorular hayat boyu azalarak devam eder gider de bir türlü bitmez... Çünkü her soru bir yenisini gerektirir. İnsanoğlu bunu anladığında ya sevdiğinden vazgeçmiştir, ya da evliliği ile ilgili sorun yaşamaktadır. Ortada gizem diye de bir şey kalmadığı için ilişkinin cazibesi kalmamıştır. Kadın her zaman güzel ve sevecen, erkek yakışıklı ve asil olsa da aslında onun içinde yatan gerçek değerler çözümlenmiştir.

Zamanında kuytu köşede alınan makaslar, ufak dokunuşlarla öpülen ıslak dudaklar heyecan verirken, şimdi nasıl olsa hergece benim mantığı elimizdeki son taş olan seksin de cazibesini alır götürür ki artık beraber yaşamak için heyecan değil, dostluk vardır...

Her evlilik heyecanı, gizemin kaybolmasıyla yitirecektir. Devreye o zamana kadar alınan cevapların yarattığı dostluk girecek ve bir ömür boyu bu ilişkiyi sürdürecektir. Sanırım gençlerin çok önemsediği heyecan, yaşlandıklarında önemseyecekleri dostluk kavramının sebebi de burdan geliyor...

Dostca kalın...

 
Toplam blog
: 68
: 4699
Kayıt tarihi
: 14.01.07
 
 

Tıp doktoru ve iki senedir online sağlık danışma hizmeti veren  sitesinin yöneticisiyim. Sık ka..