EVLİLİK KARARI VERMEK

Hayat yolunda yaşam trafiğine çıkmak için ehliyetimiz olmalı, değil mi? Bu yol başka yollara benzemez. Bazen hiç ışığı olmayan uzun karanlık yollardan geçebilecek hallerimiz olabilir? Her zaman asfalt yollar olmayacaktır. Çölde çamurda, fırtınalarına karıştığımız bu yollarda Ne kadarlık donanımımız olursa o kadar gidebilir yollarımız olacaktır. Tüm bu belirsizliklerin yollarında hangi kurs ve sınav sürecinden geçirdik kendimizi? Kaç puan aldık ve bu yolu en az kaza ile tamamlamak için kendimize olan güvemiz nedir? Bazen ehliyete alsak Yola çıkma cesareti göstere bilirmiyiz? (Ehliyet aldım ama 40 yıldır trafiğe çıkma cesaretini göstermedim)
Evet uzun bir yolculuğun yavaş yavaş koltukları doldurarak devam edecek bir yol hikayesini anlatıyorum. Arka koltuklarında tamamen doldurulabilecegi bir yol hikayesinin de anatomisidir. Bu arabada iki ehliyete ihtiyaç vardır. Ne olur ne olmaz hesabından. Hani yol uzun demiştik ya. Sık sık yol kenarına çekip uyku almak sıkar ileriki zamanlarda. Yola devam edecek iki ehliyete ihtiyaç vardır. Kazasız belasız mutlu bir varış için. "AhmetFatma" ehliyeti...
Bu evlilik yolculuğu cesaret, inanç ve güçlü niyetimizin kalbimizdeki sonsuz aşkın çağrısına "diz çökerek" söz vermesidir.
Evet birlikte yolculuk, devamlı tek kişinin direksiyonu ile sürebilirsiniz, oluyor da! İki kişilikli bir "AhmetFatma" ehliyeti daha güçlü değil mi? çıktığınız bu ön koltuktaki  iki kişilikli yolculuklarınız artık arka koltuklarında Yeni misafirlerini ağırlıyacak bir yolculuğa hazır olmalıdır. Bu koltuklar, bizim evlatlarımızın koltuklarıdır. Onlarla başlayan yolculuklar iki kişilik yolculuklara benzemez artık!
Daha dikkatli direksiyonun, aracın bakım onarımının çok daha ehemmiyeti olacak şekilde bir yolculuk değil mi, bu yolculuğumuz.
Gelelim işin esasına:
Çocuklukta kırılan dallar kurur ve bir daha yeşermez. Yeşermesini beklemeyin.
Boşanmış ailelerin çocuklarında kaybedilen mutlu canlılık, anne ve babadan birisinin yeniden evlenmesi gibi benzeri gelişmeler çocuklarda derin yoksunluklar oluşturur. Ömür boyu süren bir kırılmaya yol verir. Bundan kurtulan çok az insan vardır. Ruhsal travmaların kaynağı bu çocukluk yıllarının bilançosudur.
Elinizi kolunuzu sallayarak, ağzımız ayran çaykalayarak evlilik kararları verilmez. Önce kendin olmalısın evli olmak için.
Verdiğin kararın sınırı, nesiller boyu sürebilir sınırsızlıktır esasen.  Ben evleneceğim dediğinde, ve çocukların oldugunda bir kaç neslin kaderini de belirliyorsun. Nesillerin Mutlulukları veya travmalarının da kaynak bilgisi sende gizlidir!
Travma birlikteliklerin süreci travmatik nesillerin dönüşümüdür. Arkamıza yaslanıp düşünürsek ve dışarıya baktığımızda, o ilerdeki dağların ardına göndereceğimiz nesiller bizim eserimiz olacaklardır. Kızılırmak nasıl Zara'dan kaynak buluyorsa ve Karadeniz'e bu kaynağı akıtıyorsa; akarken üstüne atılan çer çöpler kaynağın suçu olmazsa da özünü taşımayı Karadeniz'e kadar sürdürür olacaktır. Bu öz su gibi nesillerimizin de kaynak suyu bizleriz.
Evlilik kararı vermeden önce Kızılırmak akış haritasına bir bak ve sanki sen dökülüyor gibi ol Karadeniz'e. Bizler bu hayatın bütünüyüz. Ona akan yaşam bizleriz.
Bir Deniz kirleniyorsa içine aktığımız bizlerin rengidir!
Sorumuluklarımız bu hayat Denizi'nin, kirlilik nedeni olmayan sınırlarının korunacak olması kadardır. İçindeki balık yaşamlar ölüyorsa bilin ki, hepinizin renginden Akan kirliliklerin toplamıdır o can almalar. Yaşam denizini hep birlikte korumalıyız.
Hayat ve yaşam için çok büyük sorumluluk taşımalıyız.
çocukluğu öldürülmüş insanlar iflah olmazlar.
O Zaman, Dünyaya bir çocuk getirmeden önce, kendinizi tam ve sağlıklı etmeliyiz.
EVLİLİK KARARI VERMEK
Hayat ve yaşam için kararı vermektir
Hayatımız için karar vermektir.
Ömür boyu mutluluklar diliyorum...