Evlilik öncesi bekâret önemli mi?

Bence hayatın en güzel yanı ve gerçek sevginin başlangıcıdır evlilik. Bekâret bu güzel başlangıcın en güzel olayı ve evliliğe saygının ilk prensibidir.

Evlenirken bekâret önemli mi?
Erkekler de aynı sabrı gösterebiliyorlarsa, bekâret önemli. Mesela benim 35 yaşlarında bir tanıdığım var, hâlâ bir kadınla ilişkisi olmamış. Bu tanıdığımın bakire bir bayanla evlenmeyi arzu etmesi onun hakkı.

Ama ellerinden sadece uçanla, kaçanın kurtulduğu erkeklerimiz de çok. Bunların bekârette fazla ısrarlı olmamaları, bulduklarıyla yetinmeleri gerekir.

Aslında insanlarımız evlenmeden önce birbirlerini daha iyi tanıma fırsatı bulsalar, gerekirse evlilik öncesi beraber yaşayabilseler, cinselliği de evlenmeden önce tanısalar daha iyi olurdu. Evlilikler de daha sağlıklı olabilirdi. Ama din unsuru bunun alenen yapılmasını engeller.

İstanbul'dan bir aile, kızlarını mesela Erzurum Üniversitesine gönderir, orada daire kiralanır veya yurtta ikâmet etmeleri sağlanır. Ve bu kızlar hiçbir şey yapmadan bakire olarak tahsillerini bitirirler. Siz bu hikâyeye inanıyorsanız, buyrun burdan yakın. Benim böyle bir yakınlığım oldu da oradan biliyorum. Kadın bekâret savunuculuğu yapıyordu internette. Ama gerçekte öyle değildi.

Seks duyguları tüm canlılarda bulunan bir özelliktir. Bu duyguları benliğimizden çıkarıp atabilir miyiz? Güzel duygular değil mi? Evet.

Geriye ne kalıyor? Dini inançlarımız mı?
* O zaman toplumsal kararlarımızın hepsi Kuran-ı Kerim'e göre ayarlansın.
* Tüm meyhaneler, içkili yerler kapatılsın.
* Ramazanda oruç tutmayanın kafasına ramazan davulcusunun tokmağı ile defalarca vurulsun.
* Herkes camide namaz kılarken önce cami civarında dolaşanlar toplansın, zorla camiye tıkılsın, namaz kılmalarına yardımcı olunsun.
* Sonra da tüm şehirde hayat durdurulsun ve herkes camilere doldurulsun.
* Her köşede bir cami yetmeyeceğine göre adım başı cami inşaatına geçilsin.
* ''KOMŞUSU AÇKEN RAHAT UYUYANLAR BİZDEN DEĞİLDİR'' Hadis-i Şerif'ini takmadığı gibi, İslamın şartlarından birisi olan Zekât vermek emrine de uymayan, komşusu açken rahat uyuyanlar, zekât vereceklerine malını mülkünü ahirete götürmek için istifleyenler topluca tutuklanarak, ikinci bir emre kadar tutuklu kalsınlar.
* İkinci emir de üçüncü emir gelinceye kadar olduğu yerde beklesin.
* Hacca gitmeyenleri de teker teker toplayıp Hacı olmaları için Suudi Arabistan'a gönderilmek üzere HACI ADAYI TOPLAMA KAMPLARINA götürülmeli. Böyle kampların kurulmasına hız verilmeli.
* Bu konuda FAK FUK FON'dan yardım yapılamazsa, HAC HUC FON kurulmalı ve hacı adaylarına yardım yapmak için Hacıağalardan para toplanmalı.
* Toplanan paralar ÇAR ÇUR FON'a aktarılmamalı, zimmete geçirilmemeli ve hortumlanmamalı.
* Sadece hacı adaylarının yan ceplerine çaktırmadan konmalı ki gururları kırılmasın.

Bu uzar gider. Hatta nereye gittiğini de bilemeyiz. Gelecek diye bekleriz.

Nalıncı keseri vardır ya... Hep kullanana doğru keser. İşte öyleyiz yüce dinimiz Müslümanlığı uygularken. İşimize gelen kuralları uygularız. İşimize gelmeyenleri de ''gelsin'' diye bekleriz. Gelmeyeceğini bile bile.

Madem ki bekâret bu kadar önemli... Madem ki genç kızlarımız evlenmeden önce bakire olmalılar... Madem ki Türk örf ve adetleri, geleneklerimiz, göreneklerimiz, yüce dinimiz bunu gerektiriyor.

Öyleyse ''HAYDİN KIZLAR OKULA'' pardon, ''HAYDİN KIZLAR BAKİRELİĞİ KORUMAYA''

Çapkın erkeklere gün doğar o zaman. Şu anda olduğu gibi bakire kız bulmakta zorlanmazlar. Kolay bulurlar. Kolay gelsin!

13 yaşındaki çocukların evlendirildiği toplumumuzda bu gibi konular zor tartışılır.

Bence bir erkeğin, evleneceği kızın bakire olması şartını araması bu devirde lüzumsuz bir arayış.

Mustafa Mumcu / 06. 08. 2007 7 Saat:11:00