Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Ocak '09

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Evlilik ve inşaat

Evlilikler... Evlilikler aynen inşaat yapımı gibidir. Adından anlaşıldığı gibi inşa etmek ortaya çıkarmak ve korumak...

Zemin, kullandığın malzeme, uyguladığın plan, yükseklik, binanın şekli ve meydana gelişi evlilikle sanki bir bütün gibidir, aynı evreleri geçirirler zamanla...

Evlilikte zemin iki tarafın ailesini oluşturur, kullanılan malzeme karakterleri oluşturur. İyi malzeme sağlam karakter sevgi dolu bir yürekle karışınca sert bir betondan farkı kalmaz ve temelin ana malzemesini oluşturur. Hele bir de bunu saygıyla ve güvenle sıvarsak içine bir de mutluluk tozu attığımızda ne doluyla, ne yağmurla, ne fırtınayla yıpranır. Aynen bütün malzemelerin ortak kullanıldığı evliliklerde, dostluklarda, arkadaşlıklarda da bu böyledir.

Fakat ne kadar her ikisinde de en iyi malzemeleri kullansak da zamanla kötü kullanımdan yıpranmaya mahkumdur herşey... Sert kapıları kapatırsan, zamanla kapı kolları elinde kalır, menteşeleri çıkar gıcırdar... Camı hızla kapatırsan çerçeve çatlar zamanla kırılır. İşte bu zamanlarda, zamanla binanın ve diğer evlilik, arkaşlık, dostluk v.b nin tekrar elden geçirilmesi gerekir. Bunun içinde en başa dönüp sabırla tek tek arızaları gidermek ve hasarı aza indirmek gerekir. Ama çoğu yeni nesil yıkıp tekrar yapmak üzere odaklanmışlardır. Halbuki yenisini inşa etmek eskisini tamir etmekten çok daha zordur, çünkü eskisinde bilirsin binanı nerden su aldığını hangi pencerenin evi ıslattığını bu yenisinde olmayacağının garantisi değildir. (Ama kimilerine göre de kolay.)

Ama her ikisinde de yapılanlar insanı yorar. Yıkarsın yenisini ilk yaptığın gibi güzel olmayabilir. İkincisinde ilkini ararsın... Takviye edersin istediğin gibi olmaz ne kadar düzeltilsen düzelt çatlaklar hep gözüne durup batar...
Görmemezlikten gelirsin başka odada sızıntı yapar. Aynen evlilikler de böyle... Arkadaşlıklar da... Dostluklar da...

Eğer gerçekten de başa çıkabileceğini inanabiliyorsan zorluklar karşısında yıkılmayacağım diyorsan ve savaşma gücün varsa, yoktan varedebiliyorsan girişiceksin bu işe... Yarı yolda bırakmadan...
Çünkü yarım kalan bir inşanın kimseye faydası olmaz...

Paranı değil gönlünü kullanarak kat çıkacaksın insan önüne... Paranı süslemek için kullanacaksın dış cepheyi ama içi tamamen sana ait olmalı öyle bir temelle oturtmalısın ki öyle birharç kullanmalısın ki 9.8 depreminde dayanmalı sarsıntı olsa bile hissetmemeli.... Çünkü sevgin, koyduğun sıcaklık, yüreğin, güvenin, özverin ve ona olan ihtiyacını hissettirmen ile bu sarsıntıyı aza indirmen gerekir.

Aslında içteki çatlamalar çok da önemli değildir... Harç sağlam olunca dışarıdan gelen dış etkenlere karşı sıvanmış olmalı sevgi yumağınla...

Eğer gerçekten yıkılması istemiyorsanız tabii... Bir de üstüne ne yeni bir inşa ne yeni bir takviye yapılamaması zor olan inşaatlar var ki ayrı konu...

Çünkü ancak karşımızdakine böyle davranabilirsek bütün engelleri aşıp gönlümüzün terasında sıcak kahvelerimizi yudumlayabiliriz huzurla....

 
Toplam blog
: 227
: 543
Kayıt tarihi
: 16.01.08
 
 

Fazla söyleyecek bir şey yok herkes gibiyim. Artık... Bazı acılar faydalıdır. Önce üzer, sonra he..