Evlilikleri Yıpratan 13 Neden

Günümüzde evlenmek kadar, evlilikleri yürütmek de bir o kadar zor… Kimi insan evlenecek insanı bulamamaktan yakınırken, kimi ise evlenip imza attıktan sonra bu imzanın altında ezilebiliyor. Doğru insanı bulmak, uyumu yakalayabilmek tarafların evliliği yürütebilecek meziyetlere sahip olması,  her iki tarafın da tam ve bütün, dengede olabilen kişilikler olabilmesi gibi kriterlerin bir araya gelmesi her zaman mümkün olmayabiliyor. Ölüm bizi ayırana kadar cümlesi, evlenirken verilen sözler günümüzde geçerliliğini çok çabuk kaybetmeye başladı ve boşanmalarda artış oldukça fazlalaştı. Hatta evliliğinin daha ilk yıllarında bile ayrılık kararı alan çiftlerin sayısı az değil.

Çiftlerin bağlılık yemini verirken bağımlılık yemini vermediklerini unutmaları, başlangıçtaki uyumu kaybetmeleri, güven yıpratan davranışlar, hayat şartlarına ve ve ortak ev hayatına uyum sağlayamama, gelirin yetmemesi, sorumsuzluk, azalan ilgi ve tutku, kişisel alanlara duyulmayan saygı, iletişimin kaliteli yapılamaması evlilikleri zamanla yoruyor. Belli bir süreden sonra kişilerin başlangıçta önemsenmeyen ayrıntılar, kültür farklılıkları, tarafların davranışları, kişilik özelliklerinin baskın çıkması diğer tarafla uyumunu bozmaya başladığında evlilikte ilerleyen süre içerisinde problemler çıkmaya başlıyor.

Doğru yöntemler ve yapıcı yaklaşımlar ile bu problemler çözülemediğinde ve evliliğe gerekli emek verilmediğinde, yaşanan olumsuz durumlar zamanla iki tarafın da yıpranmasına ve o evliliğin yürütülememesine sebep olmakta. 

İşte evliliklerin kötüye gitmesine sebep olan 13 neden:

1.    İletişimde yaşanan sorunlar bir evliliğin kötüye gitmesindeki en önemli sebepler arasında.  Çiftlerin birbirini doğru dinlememesi, tartışmaların sonuca bağlanmaması, çözümlenemeyen konuların farklı zamanlarda sürekli dile getirilmesi, keyifli sohbetten uzak birbirini sorgulayan, eleştiren diyaloglar, sürekli benmerkezci davranıp haklı çıkmaya çalışmak çiftler arasındaki iletişimin kalitesini bozuyor. Tartışmalarda kişiliğe yönelik hakaretler, geçmişte yaşanan durumların her tartışmada masa üstüne yatırılması evliliği yıpratıyor. Sözel şiddet kadar, fiziksel şiddet de evliliği yıpratan baş sebeplerden biri.

2.    Evliliğin iyi düşünülmeden yapılması, aileden ya da bulunulan ortamdan kaçmak ya da yaşım geçiyor artık evlenmeliyim diyerek hem kendisi hem de çevrenin baskısıyla aceleye getirilmesi, evliliğin sorumluluk tarafının veya ortak yaşamın getirilerinin geriye atılıp sadece fiziksel ve tensel çekim nedeniyle yapılması zamanla çiftler arasında sorunları başlatıyor. Evliliğin bir araç, bir kaçış olmadığını unutmamakta fayda var.

3.    Aşırı kıskançlık ise, çok ciddi bir sorun. Özellikle paranoyaya çevrilmiş kıskançlık tarafları oldukça yoruyor ve tartışmaların, sorgulamalar arttıkça bunalmaların artmasına sebep oluyor. Karşı tarafın yapmaya niyeti yoksa da, sürekli aldatıyor musun psikolojisi yaratmak, aldatmayan kişiyi bile aldatmaya yöneltebiliyor. Tabi bu durum kişilik ile de şekillenebilen bir seçim.

4.    Evlilikteki en büyük sorunlardan birisi güvensizlik sayılabilir. Hele ki taraflardan biri aldatma yoluna gittiyse, bu durum ortaya çıktığında evliliği bitirmeye kadar götürebilir. Aldatan aslında önce kendisini aldatır, sonra da karşısındakini.

5.    Başta bazı davranışların yanlışlığı ya da ipucu veren bazı alışkanlıklar görülse de, nasıl olsa evlenince düzelir, ben onu düzeltirim düşüncesiyle geri plana atılabiliyor. Evlilik sonrası düzeleceğine inanılan tutumlar değişmediğinde tarafları hayal kırıklığına uğratıyor. Bir insanı kendisi istemediği sürece değiştiremezsiniz. Değiştirmeye çalışmak ise ne kadar doğru? Her insanın bir kişilik yapısı var. Tabi ki hoşa gitmeyen davranışlar karşı taraf ile paylaşılmalı ama yargılamadan, eleştirinin dozunu kaçırmadan ve karşıdaki insanın kişisel sınırlarını geçmeden.

6.    Ben buyum, beni böyle kabul et en çok söylenen sözler arasında. Taraflardan birinin ya da her ikisinin olumsuz ve yanlış davranışlarını değiştirmek konusunda bir girişimde bulunmaması ya da evlilikteki rolünü iyileştirmek adına bir çaba harcamaması çiftlerin arasında zamanla gerginliğe sebep oluyor.  

7.    Cinselliği aktif ve her iki tarafı memnun edecek kalitede tutamamak, cinselliği geri plana atmak, tartışmalar sonrası cinsellikten kaçarak karşı tarafı cezalandırmaya çalışmak, evlilikte cinsel hayatın sönmesi evliliğin gidişatını etkileyen sebeplerden biri arasında.  Özellikle çocuk sahibi olduktan sonra, kadınların eşini geri plana atması çiftler arasında soğukluk oluşması için bir sebep. Tabi ki, çocuk bakmak, onunla ilgilenmek bir anne için öncelik. Buradaki kilit nokta eş ile çocuk arasındaki ilginin dengesini kurabilmek. Bir de kadının ya da erkeğin kendine bakmayı bırakması, görsel olarak bakımsızlık zamanla tarafları birbirinden uzaklaştırabilmekte.

8.    Ebeveynlerin ve çevrenin evliliğe karışmasına, çiftlerin evlilik hayatına müdahalelerine gereğinden fazla izin vermek, çiftlerin çevreye bu anlamda fazla taviz vermesi zamanla çiftler arasında soğukluk yaratıyor.

9.    Evlilikte bir tarafın tüm sorumluluğu üstüne alması ya da diğer tarafın evin ihtiyaçlarına ilgisiz kalması, ortak yaşama taraflardan birinin saygı duymaması, sorumluluklarından kaçması, eve gelen gelirin doğru amaçlar için kullanılmayarak savurganlık yapılması, birbirine sormadan yapılan bütçeyi zorlayacak alışverişler evliliği yıpratan diğer bir sebep.

10.   Gereğinden fazla iş odaklı olan adam ya da kadın eşiyle, çocuklarıyla, evi ile yeteri kadar ilgilenemediğinde, işine çok fazla zaman ve enerji harcayarak diğer sorumluluklarını göz ardı ettiğinde çiftler arasında oluşan ilgisizlik krizi zamanla ilişkiyi yıpratabilir. Bu nedenle her şeyi kararında, tadında yapmak da fayda var.

11.   Bir evliliğin mutlu yürümesini sürekli bir arada olarak, her şeyi beraber yapmaya çalışarak sağlayabilir misiniz? Maalesef hayır; aksine belki de evliliği yıpratacak etkenlerden biridir. Eğer bireysel hayat zamanla yok oluyorsa, eşler birbirlerinin sosyal hayatına, hobilerine, ailesine, arkadaşları ile geçireceği vakte saygı duymuyorsa çatırdamalar da başlıyor. Tabi bu kişisel zamanlara ayrılan vakit ile evlilik hayatına, eş ve çocuklara ayrılan zamanı dengede tutmak da önemli.

12.   İki tarafın ya da taraflardan birbirinin diğerinin ailesine saygı duymaması, onlarla geçirilecek zamanlara ilgi göstermemesi, aile ziyaretlerinden kaçmak, eşinin yakınları ile sağlıklı ilişkiler kurmamak ya da eşinin ailesine ayırdığı zamana saygı duymamak evliliği yıpratan sebepler arasında.

13.   En çok görülen durumu sona sakladım; bir erkeğe annesi gibi davranmak. Bir erkek evliliği bir eş, sevgili, yoldaş, hayat arkadaşı bulmak için tercih eder, bir anne daha sahibi olmak için değil. Maalesef birçok kadın bu ayırımı yapmak konusunda sorunlar yaşıyor. Erkekleri kaçıran sebepler arasında anne gibi davranan eş modeli de var.

Yeşim BUYURGAN

Facebook: http://www.facebook.com/yeşimbuyurgan

* Yazılar telif hakkı gereği yazar ismi ya da link belirtilmeden kopyalanamaz.