Evlilikte Cinsel Yaşam

Evlilikte seks konusunda, araştırmalar sonucunda, oldukça enteresan gerçekler ortaya çıkmıştır!.. Amerikan toplumunda, evlilik içi seksin erkeklerin cinsel yaşamında zannedildiği kadar büyük bir yer tutmaması da bunlardan biridir. Evlilik içi seks, Amerikan erkeklerinin yaşadığı toplam orgazmların yarısını dahi oluşturmamaktadır. Bir başka gerçek de, evlilik dışı cinsel ilişkinin, gelir düzeyi yüksek erkeklerin yaşamında daha geniş bir yer tuttuğudur. Bundan da anlaşıldığı üzere, farklı gelir tabakalarının cinsel yaşamları da farklıdır.

Düşük gelir tabakalarındaki erkeklerde, evliliklerinin ilk yıllarında sadece nikâhlı eşleriyle cinsel temasta bulunanların oranı yüzde 80' dir... Orta yaşlara gelindiğinde aynı gelir grubundan erkekler içerisinde bu oran yüzde 90' a çıkmaktadır. Buna karşılık yüksek gelir grubunda bu oranlar, yüzde 80 ve yüzde 62' dir. Yâni, varlıklı erkekler yaşlandıkça evlilik dışı ilişki aramakta ve bulmaktadırlar.

Bunun bir sebebi, yüksek gelir dilimlerindeki kadınların cinsel bakımdan, genellikle daha tutuk ve kapalı olmaları, kocalarını ev dışında doyum aramak zorunda bırakmalarıdır. Fakat, tabii ki bu tek başına yeterli bir açıklama değildir. Başka bir sebep de belki şu olabilir. Yüksek tabakalardaki erkekler, hayatlarının daha büyük bir çeşitlilik içermesi ve değişik ortamlarda bulunabilmeleri sebebiyle, hem daha fazla cinsel uyarımla karşı karşıya kalırlar, hem de yeni potansiyel cinsel eşler görme, beğenme ve elde etme imkânına sahiptirler. Şüphesiz temel sebeplerden biri de, ucuz genelevlerin dışında, evlilik dışı seksin belli bir parasal harcama gerektirmesidir. Daha yoksul evli erkeklerin böyle bir masrafa girişirken, büyük bir duraksama geçireceği açıktır. Yine de bu bulguların bilhassa Anglo- sakson ülkeler için geçerli olduğu unutulmamalıdır.

Erkeklerin en fazla merak ettikleri konulardan biri de, başka erkeklerin ve başka çiftlerin cinsel birleşme sıklığıdır. Sık aralıklarla cinsel birleşme yapmak, birçok erkeğe erkeksiliğin, canlılığın ve mutluluğun kanıtı olarak gözükür. Aslında kısmen doğrudur da bu... Doyurucu olması şartıyla cinsel temas, genel sağlamlık için vazgeçilmez bir deneydir. Bununla beraber, seneler ilerledikçe çiftlerin cinsel teması da eski sıklığını kaçınılmaz olarak yitirir. 20 yaşından evvel evlenen erkeklerde ortalama sıklık haftada 4 keredir; lâkin bu yaşlardaki çiftler arasında haftada 7 ila 10 defa coitus yapanların oranı da az değildir. 30 yaşlarındaki çiftlerde ortalama cinsel birleşme sıklığı haftada 3 defa, 45 yaşındakilerde 2 defa ve 60 yaşındakilerde de haftada 1 defadır.

Evlilikte cinsel yaşamın önünde duran en büyük tehlike, kadın ile erkek arasındaki ilişkinin aşırı evcilleşmesi ve alışkanlıkların ağır basmasıdır. Suçluluk duygusu cinsel isteği öldürebilir ama, serüven ve yasak duygularından tamamıyla arındırılmış bir cinsel deneyin de erotik yönünden azalacağı açıktır.

Yandaki odadan çocuğun, salondan da televizyonun sesi gelirken, kaloriferlerin üzerine kurumaya bırakılmış çamaşırların ve mutfaktan gelen yemek kokularının arasında yapılan acele bir cinsel birleşmeye, erotik bir deney olarak bakmak güçtür. Hele bu cinsel temas, sabah kahvaltısı ve akşam yemeği gibi günün çok belirli saatlerinde ve sadece yatak odasında yerine getirilen bir görev halini almışsa, eşlerden birinin veya ikisinin de bir müddet sonra bu temastan bıkacağına ve doyumu başka yollardan arayacağına kesin gözüyle bakılabilir.