Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Kasım '11

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Evlilikte tercihler

Evlilikte tercihler
 

Beyaz gül, temiz duyguların ifadesi...


Yaşantımızın seyrini değiştiren temel faktörlerden biri de tercihlerimizdir. Karar verme aşamasında önümüzdeki alternatiflerden ruhsal  ve bedensel yapımıza, sosyal ve ekonomik ortamımıza en uygun olanda karar kılarız. Bu akıllıca bir harekettir. Duygularımızın etkinliği ağır basmamalı, zira duygularla verilen kararların büyük çoğunluğu hüsrana dönüşür. En güzeli mantıktır...

Tercihlerimiz  "iş ve eş seçiminde" büyük önem kazanır...

Üniversite yerleşim formlarını doldururken, puan yeterliliği, sevilen bir  meslek olması, mezuniyet sonrası iş bulma önceliği, ailenin ekonomik durumu  ile ruh ve beden sağlığının uygunluğu göz önünde bulundurulmalıdır.

Evlilik kararındaki tercih ise çok boyutludur. Sosyal ortamların uyumu,  düşünce ve mantık birlikteliği, gelecekten beklentiler, kültürel denklik, ekonomik eşitlik durumları  tercihi  etkileyen faktörlerdir. Yanlış tercihlerle  yapılan evlilikler kısa ömürlü olmaktadırlar... İş ve eş zor değiştirilir. Bunun için başlangıçta  verilecek kararda yanlış yapmamak gerekir. "Bir deneyelim" diyerek nikah masasına yürümek büyük hatadır. Tüm olaylarda deneye-yanıla "en doğruya" ulaşılır ama evlilik,  deneme-yanılmayı kaldıramaz...

Evlilikle ilgili bir tercih öyküsü:

Olay bir köyde geçiyor. Köyün  en güzel kızı Nermin, artık evlenme çağına gelmiştir. Güzelliği, çalışkanlığı köyün dışına taşmıştır.

Komşu köyün en zengini, Nermin'i oğluna uygun görmektedir. Kalabalık bir gurupla kızı istemeye gelirler... Baba, o anda herhangi bir şey söyleyemez, "kızıma sormam lazım" diye cevap verir. Kararı etkilesin diye, kız babasına beş kilo altın vaat edilir...

Nermin göz dolduran vaatlere karşın, "hayır" der... Ne düşündüğü çevreye sızdırılmaz...

Diğer köyün zengini, sürülerle küçükbaş ve büyükbaş hayvanları ve yanlarında çalışan uşakları  vardır. O da gelir Nermin'in babasına... Kızını gelin olarak oğluna almak istediğini bunun için dörtyüz küçükbaş ile kırk adet büyükbaş hayvan vaat eder...

Nermin yine "hayır" der...

Aynı köyde askerden yeni gelen Ali, anasıyla beraber yaşamaktadır. Baba, seneler öncesinde ölmüştür. Zengin değillerdir ama çalışkanlardır. Bilhassa Ali, çok gayretlidir.

Askerden gelmesini takibeden baharda bahçelerine yüz adet kavak dikmiştir. Nermin'i  Ali de anası da düşünse de, zengin olmadıkları için ümitsizdirler... Ali:

- Ana, git, bir de sen dile Nermin'i bana... Bizim öyle kilolarca altınımız, sürülerimiz yok ama yüreğimiz var... Onlara, Nermin'e  "her sene yüz adet kavak ağacı dikmek" sözüm olur...

Nermin'in pek hoşuna gider bu söz... Kanıt olarak da evvelce yeni dikilmiş kavak fidanlarından bilgisi vardır. Kendisi de çalışkan ruhludur, kabul eder teklifi...

Denilir ki, "Ali de adam gibi adamdır hani"...

Mutlu olurlar, ilerleyen yıllarda yeni kavaklar dikebilmek için yeni bahçeler satın alırlar...

Evlilikleri  diğer gençlere örnek olur ve kavak dikme hikayeleri dilden dile dolaşır.

Ne diyelim, Onlara ve Onlar gibi düşünenlere mutluluklar dileriz.

Evlenecek bir kızım olsaydı eğer, ben de "çalışkan ve akıllı birini" damat olarak düşünürdüm...

Sizin de mutluluklar içinde hayalleriniz gerçek olsun...

Selam ve sevgilerle...

Yurdagül Alkan.

 

 
Toplam blog
: 344
: 1671
Kayıt tarihi
: 09.04.09
 
 

Özel bir finans kuruluşundan emekliyim. Hayatın her aşamasını acısıyla tatlısıyla yaşamış biri ol..