Evlilikte yaş farkı

" Yamaç yerde toprak alma yel için,
Yetmişinde genç kız alma el için" atasözüne rağmen, zor koşulları güzelliğe çeviren çiftler de az değildir.

Evlilikler bir ömür boyu aynı yastığa baş koymak niyeti ile başlar. Eğer bazılarının ömürleri fefasız çıkıyorsa, hesapta olmayan sorunlar gündeme gelmişlerdir. Çok detaylı düşünseniz de, bazı sorunlar yaşantı içinde oluşurlar. Onları önceden kestirmek olanaksızdır. Yaş farkının doğuracağı sorunlar de yaşantı içinde gelişir ve giderek sorun olmaya başlayabilir. Çünkü:

"VEFA" denen şey zamanla dilde kalır. Yaşamın gerçekleri öne çıkarlar. İnsanlar verdikleri sözleri çabuk unuturlar da, kendilerini yeni isteklerin rüzgârına bırakırlar. Çoğu kez, elde edilenlerin hepsi doğal hak olarak kabul edilir de, yeni arzular filizlenir. Örneğin: Karnı doymuş bir insan için açlık duygusu arkada kalmıştır, o şimdi doymuş insanların davranışlarına yönelecektir. Yani herkes, haline şükredecek kadar fefalı olmayabilir, aksine yeni şeylere takılmak isteyebilir. İşte böyle hallerde yaş farkı sorun haline gelebilir.

Genelde maddi varlığı iyi olanların, kendilerinden daha genç biri ile evlendiklerini görüyoruz. Aynı şeyi bayanlar da yapıyorlar. Maddi gücünüzle ikna ettiğiniz kişinin tüm ufkunu örtebiliyor ve onun ruhuna da sahip olabiliyor musunuz? Eğer bu çok önemli değilse, sadece egonuzu tatmin için yola çıkmışsanız sorun yok, inceldiği yerden kopar...

Daha somut bir örnek vereyim: Manava gittiniz, şeftalinin olgununu, elmanın dolgununu, marulun göbeklisini, salatalığın körpesini seçebilirsiniz. Kimse yadırgamaz. Eş seçerken, bir ruhu olan, kendine göre bir dünyası olan, canlı bir varlık karşısındasınız.

Eğer gerçekleştirmek istediğiniz bir evlilik ise, muhtemel tüm riskleri asgariye indirecek detaylı bir çalışmanın gerekli olduğunu savunuyorum. Kişileri rencide edebilecek riskler taşıdığından, yaş farkının dikkate alınmasını önemsiyorum.