Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Nisan '07

 
Kategori
Arkeoloji
 

Evrim teorisi bir kez daha çökmüşmüş

Evrim teorisi bir kez daha çökmüşmüş
 

Haber maneviyatı ağır basan günlük gazetelerimizden Yeni Şafak’ta yer aldı. Yer olarak küçük ama verdiği haber son derece sansasyonel, başlığı: “Evrim Teorisi bir kez daha çöktü”. Eğer bu çökme Halil Efe’nin Çökertme’de çökerek zeybek dansı yapması gibi bir şey değilse yalnızca bilim dünyası açısından değil; aynı zamanda Evrim Teorisi karşıtı ya da tam karşıtı olmasa bile şüpheyle bakan hatta bu teorinin taraftarları açısından da bir o kadar önemli bir haber olması gerekir. Velhasıl haber bu teoriden haberdar olan herkesi yakından ilgilendiriyor ama görebildiğim kadarıyla yalnızca Yeni Şafak’ta o da manşetten değil küçük bir haber olarak yer aldı. Eh ne yapalım madem böyle bir haber bulmuşum okuyup bilgileneyim, Evrim Teorisi’yle ilgili görüşlerimi bir kez daha gözden geçirip hiç olmazsa “inancımı pekiştireyim” dedim.

Gazetenin “A.A.” kaynaklı ve Nature Dergisi’ne dayandırılan haberine göre Avrupalı bilim adamları “yaşamakta olan memelilerin atalarının dinozorların yok olmasından hemen sonra değil milyonlarca yıl sonra ortaya çıktığını” ortaya koymuşlar. Haberin devamında “Günümüzdeki memelilerin öncülleri, en az 75 milyon yıl önce ortaya çıktı, ancak dinozorların yok olmasından 10-15 milyon yıl sonra farklı türlere ayrıldı” deniyor.

Daha başlığındaki çöktü iddialı ifadesi ile cüssesi arasındaki dengesizlik nedeniyle şüphemi çeken haberin birinci ve ikinci bölümleri de bana oldukça tutarsız göründü. Eğer haberin ikinci bölümünde belirtildiği gibi araştırmacılar günümüzdeki memelilerin öncüleri günümüzden 75 milyon yıl önce ortaya çıktığını söylüyorlarsa bu birinci bölümdeki önermeye ters düşmekteydi. Çünkü şimdiye kadarki görüşlere göre dinozorların günümüzden ortalama 65 milyon yıl önce ortadan kalktığı kabul edilmekteydi; öyleyse birinci bölümde “…milyonlarca yıl sonra…” dendiği gibi değil; günümüzdeki memelilerin öncüleri dinozorların yok olmasından 10 milyon yıl önce ortaya çıkmışlar. Şimdi hangi dergi olduğunu tam olarak anımsamıyorum (belki Cumhuriyet ya da Tübitak “Bilim ve Teknik” dergilerinden biri olsa gerek) ama epeyce yıl önce fare ya da biraz daha büyük kimi memelilerin daha dinozorlar çağında varolduklarının fosillerle tespit edildiğini duymuştum; yani haberde çok büyük bir yenilik de görülmüyordu. Bu durumda içindeki çelişkiyi de göz önünde bulundurarak bu işte bir “bit yeniği” olduğu şüphesine kapıldım ve haberin kaynağı Nature Dergisi’nin İnternet’teki sayfalarına bir göz attım ve John Whitfield imzalı orijinal haberi buldum.

İngilizce başlık yaklaşık olarak “Dinozorların yok olması bize gelen yolu açmadı” şeklinde. Başlık altında “dinozorların 65 milyon yıl önce toptan ortadan kalkmasının günümüz memelileri üzerindeki etkisi küçük” dendikten sonra haber “Araştırmacılar, dinozorların varlığı günümüzdeki memelilerin evrimi üzerinde etkisi çok küçüktü diyorlar. Onlar günümüzde yaşayan yaklaşık tüm memelilerin ‘aile ağacının’ oluşturulmasının ardından memelilerin ana grubunun dinozorların kaybolmasından milyonlarca yıl önce ortaya çıktığını ve baskın duruma gelmelerinin de dinozorların kaybolmasından milyonlarca yıl sonrasına denk geldiğini gösterdiler…” biçimde devam ediyor. Daha sonra da kimse evrim teorisinin çöktüğünden falan söz etmiyor. Üstelik araştırmanın merkezindeki yaşayan memeli türlerinin hemen hepsini kapsayan “evrim ağacı”nı (canlılar arasındaki akrabalık ilişkilerini gösteren bir tür soy kütüğü) oluşturan araştırmacı ekibin önde gelen temsilcilerinden Dr. Olaf Bininda-Emonds’un mesleği “evrim biyologluğu” bu isimle İnternet’te arama yaptığınızda araştırmacının Almanya’daki Jena Üniversitesi bağlı sitesinde adresine, öz geçmişine, şimdiye kadarki ve güncel çalışmalarına ulaşabiliyorsunuz. Site içeriğine ve araştırmacının yüzündeki ifadeye bakılırsa Evrim Teorisini çökertmiş bir hali yok ve evrim biyologluğuna tam gaz devam ediyor. Nature Dergisi’ndeki habere göre, burada çarpıcı olan gelişme günümüzdeki yaşayan memeli türlerinin yaklaşık tamamını kapsayan bir “evrim ağacının” oluşturulması ve bu ağaç sayesinde memelilerin ortaya çıkış ve evrimsel gelişmelerindeki basamakların tarihlerinin daha erkene çekilmesi. Mesela şimdiye kadar insanların da içinde bulunduğu memeliler grubu primatların ilk atalarının günümüzden 20 milyon yıl önce ortaya çıktığı kabul edilirdi; şimdi bu tarihin 50 milyon yıl öncesine çekilmesi öneriliyor. Böylece ilk memelilerin ortaya çıkışının tarihi de daha da gerilere 85 milyon yıl öncesine gitmesi gerekiyor; yani memelilerin evrimi dinozorların ortadan kalkmasından 20 milyon öncesinden başlamış oluyor. Öyleyse dinozorların yok olmasının memeli türlerin ortaya çıkıp çeşitlenmesi üzerinde önemli bir etkisi yok deniyor.

Canlı türlerindeki gelişimi ve çeşitliliği, öncü akrabalarındaki genetik değişimlerle (mutasyon) bunu takiben doğal seçilim (seleksiyon) ve çevreye uyum (adaptasyon) aşamalarıyla yeni türlerin oluşması biçiminde açıklayan modern (Darwinci) Evrim Teorisi’nin gerçekten de bu araştırmayla çöktüğü söylenebilir mi? Eğer Evrim Teorisi çöktüyse bu işi gerçekleştiren evrim biyologları da kendilerine başka iş aramaya başlamışlar mıdır?

Benim asıl merak ettiğim ise böylesine önemli bilimsel bir haberin dikkatlerinden kaçmadığını tahmin ettiğim, içlerinde akademik unvan sahibi de olan ama öyle olmasa bile dürüstlüklerinden şüphe duymadığım Yeni Şafak Gazetesi’nin sayın köşe yazarlarının yukarıdaki haberin veriliş tarzını nasıl izah ettikleri. Yapılan basit bir çeviri hatası mı yoksa gazetelerini okuyan camianın Evrim Teorisi’nden biraz daha uzaklaşmalarını sağlamaya çalışan kurnazca bir manevra mı?

İlgili adresler:

http://www.yenisafak.com.tr/aktuel/?q=1&c=5&i=37913&Evrim/Teorisi/bir/kez/daha/??kt?

http://www.nature.com/news/2007/070326/full/070326-9.html

http://www.personal.uni-jena.de/~b6biol2/

Resim: Microsoft Encarta Professional 2003 (Almanca)

 
Toplam blog
: 60
: 1352
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

Arkeolog olarak arkeoloji, Eski Çağ tarihi, günümüzde sit ve çevre sorunları başlıca ilgi alanlar..