Expo 2015 i kaybeden İzmir, tiyatrolarını da kaybediyor.

İzmir ilgisizlikten ve sahipsizlikten dolayı hergün eriyor...

Çağdaş görünümlü  suskun bir kent olmaktan ileri gidemiyor.

Doğan görünümlü Şahin gibi..

Hergün geriye gidiyor...Yeşile, sanata koşmak yerine, betona AVM ye koşuyor..

Ankara, İstanbul, Eskişehir tiyatroyu kucaklarken, İzmir, sanattan ısrarla uzaklaşıyordu...

Ankarada büyümüş, yetişmiş; 16 yıldır İzmirde yaşayan, İstanbul ile her an irtibatı olan, sanatla içiçe yaşayan bir yurttaş olarak İzmirin bu haline üzülüyorum.

......

Geçen hafta üyesi bulunduğum İzmir -TSM koromuzun konseri için gittiğim Karşıyakada, Tiyatro Sokağındaki İki önemli tiyatro salonunun olduğu  Ragıp Haykır-Devlet tiyatrosunun yıkılmış olduğunu görünce şaşırdım; üzüldüm; adeta şok oldum...Binanın enkazı arasında, oradaki anılarımı aramak istedim; fakat enkaz da kalkmıştı...Tiyatronun yerinde yeller esiyor; yıkımı simgeleyen bir küçük pankart havada uçuşuyordu...

Hemen oradaki esnafa, çevredeki sözde aydınlara koşup sormuştum...

-Neden yıkıldı tiyatromıuz...

-Valla bilmezük...

-Siz tiyatronuzun yok oluşuna seyirci mi kaldınız...

-Valla biz tiyatroya zaten gitmez idük..

- Bana bunu açıklayacak biri yok mu...

-Muhtar bilir...

-Yahu burası KÖY mü...

-Ohooo yeni mi öğreniyon beyim burası Moderen Köy...

Orada okumuş olanlara yöneliyorum...Bekliyorum ki Ragıp Haykır adını söylesinler..

-Yıkılan tiyatronuzun adı neydi...

- Çucuk teyatrosu...

- Mahalle tiyatrusu işte...

-Bildim Oda Tiyatrosu...Oda gibi güccük yani...

- Özel tiyatro..

-Valla ben  40 yıldır buradayım..Daha kapısını açmadım...

- Ne bilelim arkadaş savcı mısın...Heh hee...kihhh...

Öğretmen olduğunu öğrendiğim kişi yanıtlıyor...

-Adı Devlet Tiyatrosu başka adı madı yok...

Ragıp Haykır adını anımsayan çıkmadı maalesef...

....

Sanal paylaşım sitelerinde de bu konuyu işliyorum.

İzmirli aydınlardan da TIK yok...

Utandılar sanırım...

...

Oradan uzaklaşırken hemen bir yazı yazmayı tasarlamaya başlamıştım.

......

- Oğlan, babadan görür at oynatmayı, kız anadan görür sofra donatmayı. -demişler.

İnsan, görmediğinin, bilmediğiinin cahilidir...

Eğitimle doğan, büyüyen, gelişen insanoğluna nasıl bir eğitim verirseniz o biçimde şekillenir...

Kişi,bilgi dağarcığında olanlarla toplumda kabul görür...

-Davranışlar, kişinin kendisini seyrettiği aynalardır.- demiş ünlü bir düşünür.

Sanat, insanda estetik duygular uyandırır...Uyanan duygular, empati yetisini canlandırır...

İnsanın yaşamı iyi tanıması ve kendisini eleştirebilmesi için tiyatro önemli bir eğitim vesilesidir.

Eskiden sadece mantıksal zeka kuramı söz konusuyken son yıllarda yapılan muhteşem araştırmalar sonucunda,-Çoklu Zeka Kuramında, 8 değişik zeka kuramı olduğu kanıtlanmıştır.

 Bunlar:

1.Sözel / Dilsel (verbal/linguistic) Zeka
2.Mantıksal / Matematiksel (logical/mathematical) Zeka
3.Görsel / Uzamsal (visual/spatial) Zeka
4.Bedensel / Kinestetik (bodily/kinesthetic) Zeka
5.Müziksel/ Ritmik (musical/rhytmic) Zeka
6.Kişiler arası / Sosyal (interpersonal) Zeka
7.Kişisel / İçsel (özedönük/interpersonal) Zeka
8.Doğa Zekası

Sözel ve bedensel zekanın gelişiminde tiyatronun büyük rolü vardır.

....

- Lâik, demokratik cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Atatürkümüzün vurguladığı gibi: “Sanatsız kalmış bir milletin, hayat damarlarından biri kopmuş demektir.” Çünkü sanat, ülkenin çatısına destek veren temel dayanaklardan biridir.

 Özgürlükçüdür, özgürlüktür tiyatro… Işıktır… Aydınlanmadır. Uygar insan düşünen, yorumlayan, araştıran, eleştiren, özgün insan olmalıdır. Ufkumuzu genişletmek, beynimizi ve ruhumuzu zenginleştirmek için tiyatro yaşamda vazgeçilmezlerden, olmazsa olmazlardandır.

 Birey çağına tanıklık eder tiyatro aracılığıyla; sorar, sorgular. Güçlüdür tiyatro sanatı; çünkü anlatacak sözü vardır hep... Dinamiktir, enerjiktir tiyatro, en yalın eğitim aracıdır. Dil birliği bir ülkenin temel yapı taşlarındandır....  Her ülkede dilin en güzel kullanıldığı yer tiyatro sahnesidir kuşkusuz. Günümüzde aşırı derecede yozlaşan Türk dili kullanımının doğru çizgide gelişmesinde çok önemli bir rol üstlenir tiyatro.

Hoşgörü yoksunluğunun alabildiğine egemen olduğu ülkemizde olayların, sorunların şiddetle değil; anlatarak, anlaşarak çözülebileceğini vurgular tiyatro. Aydın insan şiddete başvurmayan insandır. Barışçıl bir dünya düşler tiyatro... Şiddetten uzak.. Bölücü değil; bütünleştiricidir, yıkıcı değil, yapıcıdır tiyatro.. Eleştirir, inceler, yanlışı, kötüyü haykırır yüzümüze.. Toplumun gelişmesine, değişmesine öncülük eder...-G.Kortay-

.....

Karşıyaka sahnesinde, hafta içi her gün yetişkin, hafta sonları da çocuk oyunları sahneleniyordu.... İlçe sakinlerinin büyük ilgi gösterdiği sahne, tüm hafta tam kapasite hizmet veriyordu. Yıkılan tiyatrolarımızın oyunları, Sabancı Kültür Merkezi, Konak ve Narlıdere'deki Atatürk Kültür Merkezi'nde sahneleyebiliyor... Ancak  buralar tiyatro oyunları için yapılmamış ve  yerleşik sahne gibi olmuyor tabi...Tiyatro sahnesinin yüksekliği ve özelliklerinin farklı olması gerekiyor. İzmir'de çok sayıda kültür merkezi var; ancak tiyatronun yapılabileceği salonların kazandırılması gerekiyor.

İzmir DT  Müdürü,Sayın  Hülya Savaş da çok dertli..

........


Expo 2015, İzmire yakışır mıydı...Yakışırdı elbet... Rakibimiz Milanoydu...

Milano neden kazandı da İzmir kaybetti...

İşte,bu sanata, estetiğe duyulan ilgisizlikten...Şehre, hak ettiği değeri vermemekten..

İzmirimizde modern tiyatro salonumuz yok...Olanlar da en ufak depremde yıkılacak gibi...

Karşıyaka, tiyatrosuz kaldı...Kim kaybetti...

Hepimiz kaybettik...

Milano'da muhteşem bir Opera binası ve 39 kadar tiyatro sahnesi var. Orası da bir ticaret ve sanayi kenti, ama tiyatroları, konser salonları, operaları var. Şimdiye dek ihmal edilmiş İzmir'imizin nesi var?

Nitekim...Expo yarışını ve İstanbul Olimpiyat  mücadelesini hep kaybettik...

Expo 2015, Uluslararası Sergiler Bürosu (BIE) tarafından, Expo 2012'den sonra yapılması planlanmış olan Expo'dur. 2015 Expo'su Milano'da gerçekleştirilecektir. Paris'te BIE tarafından düzenlenen oylamayı Milano 86 - 65 kazanmıştır.

Taksim sahnesinin akıbetine uğradı Karşıyaka Devlet Tiyatroları...Sırada kimbilir hangi sahne var..

 D.T. hemen hemen bütün salonlarında kiracı. Ülkenin birçok yerinde temeli atılmış, kaba inşaatı bitmiş birçok salon var ve bunlar Kültür Bakanlığı’nın malı. Bu salonların sorumluluğu, ödenekleriyle birlikte D.T.’larına devredilirse çok daha işlevsel olabilir, çözüm de olabilir.

Tiyatro oyunları yazıp yönetmeye başladığım 80 li yıllarda, basına, Van’dan, Diyarbakır’dan dahi oyun tanıtımları gelirken İzmir’den çok az haber geliyordu ve bu tiyatro aşığı eğitimci olarak beni çok  şaşırtıyordu. Geçtiğimiz yıllarda “İzmir’in ilk özel tiyatrosu açılıyor” şeklinde bir haber gelince şaşkınlığım daha da artmıştı.

İzmir gibi Türkiye ortalamasına göre aydın bir ilimizde tiyatronun bu derece zayıf olduşunu hala kabullenebilmiş değilim. Bir de bunun üzerine zaten az olan tiyatronun böylesi önemli 2 salonunu kaybetmesi kesinlikle üzücüdür ve çözüm bulunmak zorundadır

.................

Kentler, masumdur...Onlar, insanlarla güzelleşir...

Ülkesinin yükselmesini isteyen yöneticiler, yurttaşlar, ilerlemiş,çağdaş ülkelerin izinde gitmelidir.

Sanattan kaçanlar, tünelde bozulmuş şimendiferden düşmüş gibidirler.

Karanlıkta yol yordam bilmeden yürümek mümkün değildir.

Sanat, meşalaedir...Önünüzü aydınlatır.

Tiyatrona sahip çık; sen sahip çıkmazsan seni yönetmek ve köleleştirmek  o kadar kolay olacaktır ki..

***********

Ragıp Haykır hakında bilgi:

http://tr.wikipedia.org/wiki/Rag%C4%B1p_Hayk%C4%B1r